fraise
Çok büyük değil mi? Bir aya kadar tasiniyoruz. Tasinacagimiz muhitteki evler genelde bu sekilde. Erkek arkadaşım bu tarz bir eve geçmek istiyor. Bir odayı çalışma odası bir odayı da giyinme odası yapmak gibi fikri var. İyi hoş da bu ev çok büyük olmaz mı? İki kişi at mi kosturacagiz içinde? Bize öy
Çok büyük değil mi? Bir aya kadar tasiniyoruz. Tasinacagimiz muhitteki evler genelde bu sekilde. Erkek arkadaşım bu tarz bir eve geçmek istiyor. Bir odayı çalışma odası bir odayı da giyinme odası yapmak gibi fikri var. İyi hoş da bu ev çok büyük olmaz mı? İki kişi at mi kosturacagiz içinde? Bize öyle yatılı misafir de gelmiyor. 2 banyoyu napacagiz? Ben de diyorum ki 2+1 bulalım. Toparlanmasi filan da rahat olur.
Sizce böyle bir evde yaşamak zor olur mu? Yoksa 2+1den çok farki olmaz mı? Napalım? Ben açıkçası temizlikten korkuyorum.
Teşekkür ederim şimdiden herkese.
Sizce böyle bir evde yaşamak zor olur mu? Yoksa 2+1den çok farki olmaz mı? Napalım? Ben açıkçası temizlikten korkuyorum.
Teşekkür ederim şimdiden herkese.
0
kısa zamanda alışırsınız, bu defa 2+1 çok küçük gelir. büyük ev iyidir. boş ver haftada 1 saat fazla temizlik yap nolacak.
0
burada önemli nokta eşya miktarı. fazla eşyayla küçük ev hakikaten ölüm. diğer türlü yerleşmeniz rahat olur.
şahsi fikrim; arkadaşın evden çalışıyorsa, fiyat açısından sizin için fark etmiyorsa 3+1 gereksiz değil. banyonun birini kapatıp depo niyetine kullanabilirsiniz.
şahsi fikrim; arkadaşın evden çalışıyorsa, fiyat açısından sizin için fark etmiyorsa 3+1 gereksiz değil. banyonun birini kapatıp depo niyetine kullanabilirsiniz.
0
bence cok zor olur. temizlikci almayacaksaniz ozellikle helak olursunuz cok sacma sekilde.
ayrica ev buyuk olunca her yer kullaniliyor yine de dolayisiyla surasi kullanilmaz orayi temizlemeyim gibi bir sey de olmaz. kucuk olmayan 2+1 bence isinizi gorur. bir de su var, bu eve gore esya alacaksiniz, eger ev sizin eviniz degilse ve bu standardi koruyamazsaniz (yani bir sonraki eviniz de boyle olmazsa) o esyalar ilerde elinizde kalir falan. genelde turkiyede ne kadar buyuk ev o kadar esya o kadar dert seklinde gidiyor.
ayrica ev buyuk olunca her yer kullaniliyor yine de dolayisiyla surasi kullanilmaz orayi temizlemeyim gibi bir sey de olmaz. kucuk olmayan 2+1 bence isinizi gorur. bir de su var, bu eve gore esya alacaksiniz, eger ev sizin eviniz degilse ve bu standardi koruyamazsaniz (yani bir sonraki eviniz de boyle olmazsa) o esyalar ilerde elinizde kalir falan. genelde turkiyede ne kadar buyuk ev o kadar esya o kadar dert seklinde gidiyor.
0
Soruyu yanlış soruyorsun. 2 banyo yu abartma, 2 artı 1 ve 3 artı 1 ev arasında seçim yapacaksın. Erkek arkadaşın haklı. Misafiriniz geliyorsa eğer
0
Eger ihtiyac yoksa fazla tabii. Ama bu sefer ayri banyoya, giyinme odasina vs alisinca da vazgecmek istemezsiniz muhtemelen.
Bir de soyle bir sey var, herkesin banyosu ayri olacagindan esya karisma durumu vs daha az olacaktir mesela. (Ben iki banyoyu da kendiniz icin kullanirsiniz diye dusundum tabii, misafir degil) Daha az karisacagi icin de toplamasi daha kolay olacaktir. Giyinme odasi da oyle. Yani ayri olursa daha duzenli olur bence. Daha genis alan sonucta.
Simdi bir de 2 banyolu 3 odali ev 100 metrekare mi, yoksa 150 metrekare mi mesela. Sonra, kiralari ne kadar fark ediyor? (hatirladigim kadariyla Beylikduzu tarafinda oturuyordunuz) Sonra, kiralar cok fark ediyorsa aradaki fark sizin icin ne kadar onemli? O farka daha iyi bir seyler mi yapacaksiniz sonra carcur mu olacak? Onceliginiz ne falan filan.
Beraber temizlersiniz iste. Herkes kendi banyosunu mesela, daha bile iyi olur, is yuku azalir eheh. Ya da temizlikci tutma imkani varsa, oyle yaparsiniz.
Bir de soyle bir sey var, herkesin banyosu ayri olacagindan esya karisma durumu vs daha az olacaktir mesela. (Ben iki banyoyu da kendiniz icin kullanirsiniz diye dusundum tabii, misafir degil) Daha az karisacagi icin de toplamasi daha kolay olacaktir. Giyinme odasi da oyle. Yani ayri olursa daha duzenli olur bence. Daha genis alan sonucta.
Simdi bir de 2 banyolu 3 odali ev 100 metrekare mi, yoksa 150 metrekare mi mesela. Sonra, kiralari ne kadar fark ediyor? (hatirladigim kadariyla Beylikduzu tarafinda oturuyordunuz) Sonra, kiralar cok fark ediyorsa aradaki fark sizin icin ne kadar onemli? O farka daha iyi bir seyler mi yapacaksiniz sonra carcur mu olacak? Onceliginiz ne falan filan.
Beraber temizlersiniz iste. Herkes kendi banyosunu mesela, daha bile iyi olur, is yuku azalir eheh. Ya da temizlikci tutma imkani varsa, oyle yaparsiniz.
0
ben 125 m2 evde tek yaşıyorum :P
benim de 1 oda çalışma odası (çünkü evden çalışıyorum), 1 oda boydan boya dolap, giyinme odası yaptım başka eşya yok.
1 oda oturma odası
1 oda yatak odam.
Gerekli miydi hayır, üstelik ben evde fazla eşya sevmiyorum ama şartlar böyle gerektirdi
temizlik meselesi : süpürge tutmakta bi 10 dakika fark etmesi çok çok büyük bir fark değil, giyinme odasında eşya olmadığı için dağılmıyor zaten, ayrıca ütülenecekler filan 1 ay dursa göze batmıyor kapıyı kapatıp çalışıyorum-değilse psikolojik olarak batıyor da. AMA cam silerken helak oluyorum evet, 2 oda çift camlı + mutfak kapaLı cam balkonlu, sil sil bitmiyor. Temizlikçi gelecekse bu çok önemli olmayabilir.
benim de 1 oda çalışma odası (çünkü evden çalışıyorum), 1 oda boydan boya dolap, giyinme odası yaptım başka eşya yok.
1 oda oturma odası
1 oda yatak odam.
Gerekli miydi hayır, üstelik ben evde fazla eşya sevmiyorum ama şartlar böyle gerektirdi
temizlik meselesi : süpürge tutmakta bi 10 dakika fark etmesi çok çok büyük bir fark değil, giyinme odasında eşya olmadığı için dağılmıyor zaten, ayrıca ütülenecekler filan 1 ay dursa göze batmıyor kapıyı kapatıp çalışıyorum-değilse psikolojik olarak batıyor da. AMA cam silerken helak oluyorum evet, 2 oda çift camlı + mutfak kapaLı cam balkonlu, sil sil bitmiyor. Temizlikçi gelecekse bu çok önemli olmayabilir.
0
@yuzır
Karı koca ayrı banyo mu kullanacak yahu:) ebeveyn banyo değil mi bahsettiği?
Karı koca ayrı banyo mu kullanacak yahu:) ebeveyn banyo değil mi bahsettiği?
0
Temizlikci muhtemelen 2 haftada ya da ayda bir gelecektir ama 3+1 evler fazlaca geniş oluyor. 2+1 evler de küçük değil zaten. Yani gelse bile sonuçta ben haftanın 3 günü silip, süpürup, toz alacağım. Erkek arkadaşım da yardım ediyor gerçi ama ne bileyim.
Kira farklari çok fazla olmuyor arada.
Şunu da not edeyim; 55 m2 bir evden geçiyoruz büyük eve. Gozumun korkmasi da o yuzden sanirim. Eşyalar fazla değil hatta eksik kalabilir.
Kira farklari çok fazla olmuyor arada.
Şunu da not edeyim; 55 m2 bir evden geçiyoruz büyük eve. Gozumun korkmasi da o yuzden sanirim. Eşyalar fazla değil hatta eksik kalabilir.
0
tek kişi yaşayan arkadaşım var, sıkıntısı toz ve temizlik, bir oda ütü odası 1 oda giyinme odası, ebeveyn banyosunun olan oda yatak odası, diğer banyoda çamaşır yıkıyor. lakin buyuk evdede 2-3 eşya var deli bir eko var evde. o yerleri silmek rahat 1 gün sürer ama kendisi rahat rahat oturuyorum diyor biraz büyükçe ama olsun diyor
0
Rahatlığa ve büyüklüğe alışmak çok kolay. Kısa zamanda alışırsınızve her yerini bol bol kullanırsınız. Hatta bir süre sonra küçük evler sizi basar, rahatsız eder. Geçiyorsanız oh ne güzel olur ama tek sorunu temizlemenin zorluğu. Bunun dışında problem olmaz.
0
biz geliriz fraise, ayıp ediyorsun ^.^
diğer odaların kullanımı az olacağı için düşündüğün kadar kirlenmez zaten, 1+1 evden o büyüklükte bir eve geçmeniz çok rahatlatıcı olacaktır emin ol.
diğer odaların kullanımı az olacağı için düşündüğün kadar kirlenmez zaten, 1+1 evden o büyüklükte bir eve geçmeniz çok rahatlatıcı olacaktır emin ol.
0
ısınma soğutma gibi problemleri de düşünün. 55m2 evi ısıtmak kolaydır, 150m2 ev? merkezi kaloriferli değilse hiç sanmıyorum.
temizlik konusu konuşulmuş, ama ayrıca arkadaşlar şu konuda çok haklılar, 3 odalı bi' eve geçtikten sonra velev ki taşınmak zorunda kaldınız, o eşyaları ne kadar minimumda da tutsanız ufak eve geçerken sığdıramazsınız. olmuyor, olmuuuyoooor.
temizlik konusu konuşulmuş, ama ayrıca arkadaşlar şu konuda çok haklılar, 3 odalı bi' eve geçtikten sonra velev ki taşınmak zorunda kaldınız, o eşyaları ne kadar minimumda da tutsanız ufak eve geçerken sığdıramazsınız. olmuyor, olmuuuyoooor.
0
146 m2lik 3+1'de oturuyorum. ebeveyn banyosu kadar lüks bir şey yok. valla süper. şimdi oğlan var o ayrı mesele de oğlandan önce de bir oda bizim,bir oda oturma odası, diğer oda da çamaşır/misafir odasıydı. senede 2 kez misafir geliyor
o 1 odayı pek kullanmazsanız kapıyı çeker oturursun temizlik de dert olmaz. zaen 3+1ler artık pek büyük olmuyor
o 1 odayı pek kullanmazsanız kapıyı çeker oturursun temizlik de dert olmaz. zaen 3+1ler artık pek büyük olmuyor
0
Alışırsınız, onda sıkıntı olmaz. Ebeveyn banyosu çok büyük bir güzellik. İstanbul'da mı bu ev? Eğer öyleyse ve bina yaşı 10 dan fazlaysa ben tercih etmezdim. Deprem bölgesindeyiz ve her an büyük bir deprem olabilir. Binanın yalıtımı nasıl ona da bakın mutlaka.
0
kendi evime göre cevap vereceğim yine
silme-süpürme toz alma bence geniş evde daha bile rahat -ama benim gibi ev geniş eşya azken
zira mesla benim giyinme odam tamamen ortalık boş birşeyleri biryerlere çek kaldır gibi sorun yok. Yatağımı da önünde boş alana tamamen itebiliyorum, süpürken itiyorum bir yandna makineyi bile durdurmadan vs.
yemek masası, konsol, gümüşlük, vitrin öyle şeyler yok ki toz almak uzun sürsün. mutfak geniş, yemek orada yeniyor 1-2 kişi misafir de olsa orda yeniyor. daha fazlası için oturma odasında açılır masa, boş odada da ilave sandalyeler var, o şekilde yapıyoruz. ama bu masa ve sandalyeleri normal zamanda kullanmıyorum da temizlemiyorum da.
dresuar yok, komidin yok -komidin lazım da almadım.
benim toz aldığım şey TV ünitesi (ki TV de yok ama ünitesi var, orada ıvır zıvır şeyler var) 2 kitaplık. Kitaplık 2 tane olduğu için o vakit alıyor ama her zaman kitapları indirip silmiyorum.
Ben bu kadar eve eşya alıp yaymadım zira esasen fazla eşya sevmiyorum ve 3 senedir ben bu düzenle yaşadım, 40 m2 evde de yaşayabiliyordum, o ayrı. kışa bir taşınma planım var, şehirdışı, olursa. belki hiç bir eşya götürmeyecem o nedenle artık hiç almam. Geniş eve eşya doldurmamak da mümkün.
silme-süpürme toz alma bence geniş evde daha bile rahat -ama benim gibi ev geniş eşya azken
zira mesla benim giyinme odam tamamen ortalık boş birşeyleri biryerlere çek kaldır gibi sorun yok. Yatağımı da önünde boş alana tamamen itebiliyorum, süpürken itiyorum bir yandna makineyi bile durdurmadan vs.
yemek masası, konsol, gümüşlük, vitrin öyle şeyler yok ki toz almak uzun sürsün. mutfak geniş, yemek orada yeniyor 1-2 kişi misafir de olsa orda yeniyor. daha fazlası için oturma odasında açılır masa, boş odada da ilave sandalyeler var, o şekilde yapıyoruz. ama bu masa ve sandalyeleri normal zamanda kullanmıyorum da temizlemiyorum da.
dresuar yok, komidin yok -komidin lazım da almadım.
benim toz aldığım şey TV ünitesi (ki TV de yok ama ünitesi var, orada ıvır zıvır şeyler var) 2 kitaplık. Kitaplık 2 tane olduğu için o vakit alıyor ama her zaman kitapları indirip silmiyorum.
Ben bu kadar eve eşya alıp yaymadım zira esasen fazla eşya sevmiyorum ve 3 senedir ben bu düzenle yaşadım, 40 m2 evde de yaşayabiliyordum, o ayrı. kışa bir taşınma planım var, şehirdışı, olursa. belki hiç bir eşya götürmeyecem o nedenle artık hiç almam. Geniş eve eşya doldurmamak da mümkün.
0
Takriben 6 yıldır 200m2, 3+1 2 banyolu bir evde ikamet ediyoruz iki kişi.
Ne kadar güzel birşey anlatamam.
Fazla eşyan olsa bile, kaldırabileceğin tonla alanın oluyor, ortalık anne evi gibi sıkış sıkış değil.
Temizlik kısmı da sıkıntılı değil esasen. 2+1'de de aynı sayıda lavabo falan temizlemeniz gerekecek. Tek fark yer silerken daha fazla alan silmeniz gerekeceği ki yapılıyor bir şekilde. Çok fazla pencere falan açmazsanız uzunca bir süre idare ediyor hatta kullanılmayan alanlar.
Ne kadar güzel birşey anlatamam.
Fazla eşyan olsa bile, kaldırabileceğin tonla alanın oluyor, ortalık anne evi gibi sıkış sıkış değil.
Temizlik kısmı da sıkıntılı değil esasen. 2+1'de de aynı sayıda lavabo falan temizlemeniz gerekecek. Tek fark yer silerken daha fazla alan silmeniz gerekeceği ki yapılıyor bir şekilde. Çok fazla pencere falan açmazsanız uzunca bir süre idare ediyor hatta kullanılmayan alanlar.
0
Büyük ev daha güzel. Eşyanız az gelirse boşlukları doldurmayın, ferah ferah oturun. 2 banyo da iyi işte. Sabahları daha az trafik olur.
0
sizin icin cozum basit, madem temizlik sorun olma ihtimali yaratiyor, temizlik takvimi hazirlayin. bir hafta biriniz diger hafta digeriniz mesul olsun, bunun haricinde bir oda diger ikisi ikinize birer bireysel oda olsun, boylece ikinizin de kendine ait calisma ve giyinme alani olur ve o odanin mtemizliginden duzeninden kisiler kendileri sorumlu olur. hatalik temizlik planina sadece ortak alanlari dahil edersiniz. banyolardan birini ikinizin ortak kullanimina digerini misafir kullanimina veya daha nadir kullanima ayirirsaniz daha iyi olur. diger bir olasilik ise bir banyoyu dis fircalama, sac kurutma, dus, makyaj, bakim vs icin ayirmak diger banyoyu ise dogaya karismak, paspas yikamak vs gibi daha kirli aktiviteler icin kullanmak olabilir. haftalik temizliklerde bu banyodan su alisverisini yaparsiniz mesela. bu arada uzun vadede temizlik takvimi iliskinizi gereksiz gerilimlerden korur, sizi de biraz ozgurlestirir, mutlaka evde esitligi saglayin, sonra cok pisman olursunuz.
0
sorunvar
Gençler bugun talinde bir kızla tanıştım.17 yaşında ve kendisi tek başına yaşıyor.Lise öğrencisi aynı zamanda çalışan biri.Açıkçası bunun 18 den sonrra olduğunu sanardım.Diğer avrupa ülkeleride böyle mi ? 15 i geçtikden sonra aileler çocukarına para vermiyor mu?
Gençler bugun talinde bir kızla tanıştım.17 yaşında ve kendisi tek başına yaşıyor.Lise öğrencisi aynı zamanda çalışan biri.Açıkçası bunun 18 den sonrra olduğunu sanardım.Diğer avrupa ülkeleride böyle mi ? 15 i geçtikden sonra aileler çocukarına para vermiyor mu?
0
Gördüğüm kadarıyla para vermiyor değil, ama gençler daha fazla sorumluluk almak istiyor, kendi tercihleriyle para almıyorlar.
Mesela lise boyunca part time çalışıp para biriktirip 18 yaşında Dünya turuna çıkıyorlar. Ya da 20 yaşında "ben başka ülkede yaşayacağım" diye ülke değiştirip iş arıyorlar vb.
Üniversite okurken çalışmak ise çok normal, Obama'nın kızı bile geçenlerde bir cafede tezgahtarlık yaparken görüntülenmişti (tabi ailevi durumundan ötürü etrafında korumalarla).
Sanırım temelinde "ailemden para alırsam aileme hayatım hakkında söz söyleme hakkı vermiş olurum" mantığı yatıyor.
Mesela lise boyunca part time çalışıp para biriktirip 18 yaşında Dünya turuna çıkıyorlar. Ya da 20 yaşında "ben başka ülkede yaşayacağım" diye ülke değiştirip iş arıyorlar vb.
Üniversite okurken çalışmak ise çok normal, Obama'nın kızı bile geçenlerde bir cafede tezgahtarlık yaparken görüntülenmişti (tabi ailevi durumundan ötürü etrafında korumalarla).
Sanırım temelinde "ailemden para alırsam aileme hayatım hakkında söz söyleme hakkı vermiş olurum" mantığı yatıyor.
0
sour evet şaşırdım.Çünkü 18 e kadar kişiler kanunlarına göre çocuktur.Aileninde çocuğa bakma yükümlülüğü vardır.
0
ailenin para vermemesinden ziyade, çocuğun para almamasıyla alakalı bir durum bu. ben de 18imden beri çalışıyorum. çalışmamın sebebi de kendi ekonomik özgürlüğümü kazanmak. ailemden para istemek zorunda olmadığım için canımın istediği şeye para verebiliyorum. durup dururken çıkıp "şuraya tatile gidiyorum ben" dediğimde kimse para mevzusunu açmıyor. izin alıp verme gibi bir durum olmuyor ortada. sırf bu yüzden de okurken çalışıp kendi paramı kazanmaya devam edeceğim. avrupalıların da çoğunlukla böyle olması normal o yüzden. en güzeli bu çünkü. ama tüm bunlara rağmen avrupalılarla türkler arasında gerçekten bir uçurum var. bizim ailelerimiz daha sık boğaz eden, telaşlı tipler. kıza özendim açıkcası.
0
estonyayı bilmiyorum
almanyada epey bir aile ilişkisi biliyorum ve şöyle bir durum var bizim gurbetçilerin "meslek yapmak" dedikleri lise düzeyinde mesleki eğitim, pek çok gencin ailesinden uzakta eğitim almasına, staj yapmasına, paa kazanasına yol açıyor. 18ine gelmeden aileden ayrılan epey insan oluyor. Yahuut kız 16 yaşında at çiftliğinde, bakımevinde biryerlerde iş buluyor ben gidiyorm diyor aile gidemezsin demiyor.
Öte yandan gayet de 23-25 yaşında olan kızları ailesiyle birlikte kalanlar da var. Hatta bizim meşhur GSS gibi anne-baba para kazanıyor diye aileyle birlike kalan 25 yaşında çocuğa işsizlik parası veirlmediğini biliyorum zira hane geliri bir limiti aşıyor. Gençlerin aileden ayrı yaşamasının bir sebebi de bu aslında; ayrı hane olurlarsa işsizlik parası/sosyal konut gibi imkanlardan yararlanabiliyorlar. Sırf bunun için erkek arkadaşıyla ayrı eve çıkan oluyor.
almanyada epey bir aile ilişkisi biliyorum ve şöyle bir durum var bizim gurbetçilerin "meslek yapmak" dedikleri lise düzeyinde mesleki eğitim, pek çok gencin ailesinden uzakta eğitim almasına, staj yapmasına, paa kazanasına yol açıyor. 18ine gelmeden aileden ayrılan epey insan oluyor. Yahuut kız 16 yaşında at çiftliğinde, bakımevinde biryerlerde iş buluyor ben gidiyorm diyor aile gidemezsin demiyor.
Öte yandan gayet de 23-25 yaşında olan kızları ailesiyle birlikte kalanlar da var. Hatta bizim meşhur GSS gibi anne-baba para kazanıyor diye aileyle birlike kalan 25 yaşında çocuğa işsizlik parası veirlmediğini biliyorum zira hane geliri bir limiti aşıyor. Gençlerin aileden ayrı yaşamasının bir sebebi de bu aslında; ayrı hane olurlarsa işsizlik parası/sosyal konut gibi imkanlardan yararlanabiliyorlar. Sırf bunun için erkek arkadaşıyla ayrı eve çıkan oluyor.
0
"18 yaş" sınırı evrensel bir sınır değil. Mesela Estonya'da cinsel ilişki 14 yaş üstü biriyle serbest. Amerika'da ehliyet alma yaşı 16, oy kullanma yaşı 18, içki içme yaşı 21.
Avrupa'da da her aile farklı. 17 yaşındaki kıza ailesi "gitme" de diyebilir, "sen bilirsin" de diyebilir, "18'den önce nereye gidiyorsun" da diyebilir, "evlenmeden bu evden gidemezsin" de diyebilir, "hadi artık çocuk değilsin, git kendi evini kur" da diyebilir.
Neden tam 18 yaş doğum gününde kural olarak evden gönderileceğini varsayıyorsun ki?
Avrupa'da da her aile farklı. 17 yaşındaki kıza ailesi "gitme" de diyebilir, "sen bilirsin" de diyebilir, "18'den önce nereye gidiyorsun" da diyebilir, "evlenmeden bu evden gidemezsin" de diyebilir, "hadi artık çocuk değilsin, git kendi evini kur" da diyebilir.
Neden tam 18 yaş doğum gününde kural olarak evden gönderileceğini varsayıyorsun ki?
0
merak ediyorum
Bu kadar büyük bir garabet için kimseden çıt çıkmaması çok garip değil mi? Türkiye'nin geleceğine resmen ipotek konuluyor. Bir nesil heba ediliyor. İmam Hatip'lerin müfredatına bakan var mı hiç?Bu okullara milyonlarca çocuk gidiyor. Hergün bir sürü okul imam hatipe çevriliyor.Herkesin bu durumu izli
Bu kadar büyük bir garabet için kimseden çıt çıkmaması çok garip değil mi? Türkiye'nin geleceğine resmen ipotek konuluyor. Bir nesil heba ediliyor. İmam Hatip'lerin müfredatına bakan var mı hiç?
Bu okullara milyonlarca çocuk gidiyor. Hergün bir sürü okul imam hatipe çevriliyor.
Herkesin bu durumu izliyor olması akıl tutulmasından başka bir şey değil.
Bu okullara milyonlarca çocuk gidiyor. Hergün bir sürü okul imam hatipe çevriliyor.
Herkesin bu durumu izliyor olması akıl tutulmasından başka bir şey değil.
0
garip garip olmasına ama her açıdan o kadar boka battık ki öncelikli sorunları sıralasak ilk 10'a girmeyebilir.
0
giden/gönderen düşünsün. senin çözüm öenrin nedir peki; ne şekilde tepki gösterebiliriz? gösterdiğimiz tepki sonucunda demokrasi nöbetçileri tarafından kafamızın kesilmeyeceğini sen mi garanti edeceksin?
herkes hak ettiğini yaşıyor, insanların umudu kalmadı artık.
herkes hak ettiğini yaşıyor, insanların umudu kalmadı artık.
0
ben terörden daha önemli bir mesele olarak görüyorum. terör bitirildiğinde bitecek bir şey, ama bu bir nesili yok etmek ile eş değer. hem de milyonlarca genci. aklı vicdanı hür nesil imam hatiplerde mi yetişecek? bilimsel düşünmeyi öğrenmesi gereken gençlik bunu imam hatip'de mi öğrenecek?
0
toplumsal refleks senin subjektif kriterlerine göre şekillenmiyor. terör kısa vadede ağır hasar veren, insanları daha çok korkutan bir mevzu. insanlar can güvenliğinden emin değilken, ekonomik açıdan ayakta kalmaya çalışırken aklına bunlar gelmeyebilir. maslow amcanın ihtiyaçlar hiyerarşisi bununla ilgiliydi yanılmıyorsam. incele.
0
Mahallemdeki okul için aylardır veliler toplanıp eylem yapıyorlar, kaç kez basın da geldi eylemlerine. Amma velakin, geri adım atılmadı ve imam hatip olarak devam edilecek o okulda...
Çok yazık...
Zaten sene başı değişen sınav sistemi, müfredat, okuma kitaplarının tırtlaşması, sınav sorularının çalınması, üniversitelere zorla atanan rektörler vs vs. derken boka batmıştık. Komple eğitimi bitirseler şu ülkeye daha az zararları dokunabilir. O noktaya geldi işler.
Çok yazık...
Zaten sene başı değişen sınav sistemi, müfredat, okuma kitaplarının tırtlaşması, sınav sorularının çalınması, üniversitelere zorla atanan rektörler vs vs. derken boka batmıştık. Komple eğitimi bitirseler şu ülkeye daha az zararları dokunabilir. O noktaya geldi işler.
0
Tehlikenin farkında olan insanların olması bir nebze de olsa rahatlatıcı. Umarım her şey olması gerektiği gibi olur Türkiye'de.
0
Sıkıldıkça okulları imam hatiplere çeviriyorlar. Liseleri imam hatip olmasın diye kaç okul için imza toplandı, kaç okul yürüyüş yapıldı. Sonuç 0. Yani iplemeyen halk yok, kendi halkının kendisine oy vermeyen kısmının fikir ve itirafları olan konularda "isteseler de istemediler de" ile başlayan cümleler kuran bir cumhurbaşkanı olan ve yargıyı kendine bağlamış ve yasamanın, hukukun direkt o cumhurbaşkanına bağlanması için uğraşılan ülkede ne yapabilirsin ki başka?
@piremses katılmıyorum. Çevresindeki okullar imam hatip oldu birçok kişinin. Şimdi onlar ya o okula ya da şehrin diğer ucundaki okullara gitmek zorunda bırakılıyorlar. Yani zorla gönderiliyor insanlar. Fatih Altaylı nın çocuğuna olduğu gibi olan, fizana gönderilmeye çalışılan birkaç tane aile tanıyorum. Onlar F.A. kadar nüfuzlu değiller. Yapabilecekleri pek bir şey yok.
@piremses katılmıyorum. Çevresindeki okullar imam hatip oldu birçok kişinin. Şimdi onlar ya o okula ya da şehrin diğer ucundaki okullara gitmek zorunda bırakılıyorlar. Yani zorla gönderiliyor insanlar. Fatih Altaylı nın çocuğuna olduğu gibi olan, fizana gönderilmeye çalışılan birkaç tane aile tanıyorum. Onlar F.A. kadar nüfuzlu değiller. Yapabilecekleri pek bir şey yok.
0
Aklın ve vicdanın hür olduğu toplumlarda anne baba çocuğunu isterse dini eğitim kurumlarına gönderir. İmam hatip okulları ile din ve vicdan hürriyeti arasında bağ göremiyorum. Dünyanın her yerinde katoliğinden Budist'ine din okulları vardır ve isteyen buralardan eğitim alır. Bence Tr de talep zaten az ama çok da olsa negatif bir durum değil. Oradaki çocukların hafta 5-10 saat din bilgisi eğitimi almalarının bir sakıncasını göremiyorum. Dayım bu okullardan mezun oldu şimdi komünist mesela.
0
çocuğunu düzgün eğitim almasını isteyen anne-baba zaten şartları zorluyor
taa ilkokuldan başlıyor - çocuklar okullara ikametine göre atandığı için. Aileler ev değiştiriyor ikamet taşıyor.
Ortaokulda ders aldırıp, sınavlara iyi hazırlayıp düzgün anadolu lislerine gönderiyor çocuklarını -ki bizim zamanımızda da böyleydi, anadolu lisesi, fen lisesi okudum. bizim zamanımızdaki okullar kalmadı da neyse işte, ne kadar kaldıysa.
Bir de mahalle okullarında, çocuğu kaça gidiyor, okulda ne yapıyor, okuldan sonra ne yapıyor bilmeyen anne-baba vardı.
Hala varlar, onların çocukları da imam hatiplerde veya saçma sapan okullarda. Ki imam-hatip memleketin büyük kısmı için hiç sorun değil sünni-muhafazakar kitlelere göre imam-hatip olsun zaten, ne olacak ki?
Şu memlekette çocuk yetiştirip, zorluk yaşamadan, mücadele etmeden, okul araştırıp sınav zorlamadan, koşuşturmadan büyütebilmek diye bir şey var mı? Yok tabi ki.Bunu gözü yemeyen çocuk yapmasın.
Herkesin bu durumu izliyor olması diye bir şey de yok duyarlı olan yapabileceğini yapıyor, başka neye kitlesel tepki göstermişiz de bu eksik kalmış? bizde herkes gemisini kurtaran kaptan.İmam hatip protesto edip dinsiz kafir diye taşlanmayacağıma garantim mi var?
umrunda olmayan veya devlet politikasını benimseyenler de devlet ne okul açarsa ona yolluyor. Devlet de istediği şekil öğrenciler yetiştiriyor işte düşünmeyen, araştırmayan, itaat eden, bomboş sürüler geliyor.
taa ilkokuldan başlıyor - çocuklar okullara ikametine göre atandığı için. Aileler ev değiştiriyor ikamet taşıyor.
Ortaokulda ders aldırıp, sınavlara iyi hazırlayıp düzgün anadolu lislerine gönderiyor çocuklarını -ki bizim zamanımızda da böyleydi, anadolu lisesi, fen lisesi okudum. bizim zamanımızdaki okullar kalmadı da neyse işte, ne kadar kaldıysa.
Bir de mahalle okullarında, çocuğu kaça gidiyor, okulda ne yapıyor, okuldan sonra ne yapıyor bilmeyen anne-baba vardı.
Hala varlar, onların çocukları da imam hatiplerde veya saçma sapan okullarda. Ki imam-hatip memleketin büyük kısmı için hiç sorun değil sünni-muhafazakar kitlelere göre imam-hatip olsun zaten, ne olacak ki?
Şu memlekette çocuk yetiştirip, zorluk yaşamadan, mücadele etmeden, okul araştırıp sınav zorlamadan, koşuşturmadan büyütebilmek diye bir şey var mı? Yok tabi ki.Bunu gözü yemeyen çocuk yapmasın.
Herkesin bu durumu izliyor olması diye bir şey de yok duyarlı olan yapabileceğini yapıyor, başka neye kitlesel tepki göstermişiz de bu eksik kalmış? bizde herkes gemisini kurtaran kaptan.İmam hatip protesto edip dinsiz kafir diye taşlanmayacağıma garantim mi var?
umrunda olmayan veya devlet politikasını benimseyenler de devlet ne okul açarsa ona yolluyor. Devlet de istediği şekil öğrenciler yetiştiriyor işte düşünmeyen, araştırmayan, itaat eden, bomboş sürüler geliyor.
0
@aklımdakisorular
Bu kadar gerilim yaşamamızın sebebi o okullarda düşünmenin öğretilmesi değil, öğretilmemesi değil, düşünme yetisinin yok edilmesi. Mesele budur. Senin dayın şans eseri zihnini onları elinden kurtarmış, şanslıymış. Ama memleketteki her çocuğun/gencin bu kadar şanslı olduğunu düşünmüyorum, zira evveliyatın meyveleri ortada. Bugün ülkece geldiğimiz nokta bu.
Halk kendince tepki gösteriyor ama maalesef çeşit çeşit şahsi memfaatler karşılığında satın alınmışların yüzünden maalesef ülkede demokrasi falan yok, yani isteyen istediği eğitimi alamıyor.
Bu kadar gerilim yaşamamızın sebebi o okullarda düşünmenin öğretilmesi değil, öğretilmemesi değil, düşünme yetisinin yok edilmesi. Mesele budur. Senin dayın şans eseri zihnini onları elinden kurtarmış, şanslıymış. Ama memleketteki her çocuğun/gencin bu kadar şanslı olduğunu düşünmüyorum, zira evveliyatın meyveleri ortada. Bugün ülkece geldiğimiz nokta bu.
Halk kendince tepki gösteriyor ama maalesef çeşit çeşit şahsi memfaatler karşılığında satın alınmışların yüzünden maalesef ülkede demokrasi falan yok, yani isteyen istediği eğitimi alamıyor.
0
Ülke o kadar dibe batık ki, ne kadar önemli olursa olsun kimse dönüp buna bakmıyor emin ol.
Belirtilmiş zaten, insanların can güvenliği yok. 25-35 yaş grubuna ait hemen hemen herkes bu ülkeden gitmek istiyor, her ne kesimden olursa olsun. Gitmek için az biraz imkanımız ya da cesaretimiz olsa belkide kimse kalmayacak bu ülkede ? Bu daha vahim bir durum değil mi ?
Umutlu olan birileri var mı çok merak ediyorum.
eksisozluk.com
Belirtilmiş zaten, insanların can güvenliği yok. 25-35 yaş grubuna ait hemen hemen herkes bu ülkeden gitmek istiyor, her ne kesimden olursa olsun. Gitmek için az biraz imkanımız ya da cesaretimiz olsa belkide kimse kalmayacak bu ülkede ? Bu daha vahim bir durum değil mi ?
Umutlu olan birileri var mı çok merak ediyorum.
eksisozluk.com
0
@yaren
Bence söylediklerini gözden geçir. Sen diğer okul ve liselerde düşünmenin öğretildiğini falan mı sanıyorsun? Yahu okulların tamamı saçmalık bana göre. İmkanım olsa çocuğumu hiçbirine göndermem.
Bence söylediklerini gözden geçir. Sen diğer okul ve liselerde düşünmenin öğretildiğini falan mı sanıyorsun? Yahu okulların tamamı saçmalık bana göre. İmkanım olsa çocuğumu hiçbirine göndermem.
0
@ sabirstone
valla Konyalıyım sülalem AKP seçmeni
gel sana umut göstereyim. Memleket çok iyi. Ekonomi süper. Devlet her türlü imkanı tanıyor. Şartlar harika. Okumak filan çok kolay. Herkes işinde gücünde, daha da iyi olcak her şey.
Konya umut dolu, Konyalı adeta bir umut pıtırcığı.
valla Konyalıyım sülalem AKP seçmeni
gel sana umut göstereyim. Memleket çok iyi. Ekonomi süper. Devlet her türlü imkanı tanıyor. Şartlar harika. Okumak filan çok kolay. Herkes işinde gücünde, daha da iyi olcak her şey.
Konya umut dolu, Konyalı adeta bir umut pıtırcığı.
0
ülkenin üzerinde "game over" yazısı çıktı hoca, ne imam hatip'i, ne ses çıkarması? kaçan kaçsın amk ülkesinden. maks 10 sene sonra suriye 101 burası.
0
@aklimdakisorular
Tamam işte, imam hatiplerin en büyük eksisi düşünmeyi diğerleri gibi öldürürken bunu din adına yapmaları. Yani "imam hatip" ifadesi zaten bunu ortaya koyuyor, tamamen bu anlama geliyor şu anda, nadiren belki iyi eğitim veren birkaç hocası varsa da şu anda ciddiye alınacak çoğunlukta değiller, umut vermiyorlar, bu iki kelime zaten baştan aşağı ortada olan kelime, halbuki sen dayının imam hatipten sonra ateist olduğunu söyleyerek insanların hür iradesini işaret etmişsin ama şimdiki nesil dayının zamanını yaşamıyor, dediğim gibi, okula gitmeden veya devlete bağlı olmadan eğitim almaları bile yasak şu anda bu çocukların. Göndermeyiz de nasıl diploma aldırıcaz nasıl iş sahibi edicez meselesi.
Tamam işte, imam hatiplerin en büyük eksisi düşünmeyi diğerleri gibi öldürürken bunu din adına yapmaları. Yani "imam hatip" ifadesi zaten bunu ortaya koyuyor, tamamen bu anlama geliyor şu anda, nadiren belki iyi eğitim veren birkaç hocası varsa da şu anda ciddiye alınacak çoğunlukta değiller, umut vermiyorlar, bu iki kelime zaten baştan aşağı ortada olan kelime, halbuki sen dayının imam hatipten sonra ateist olduğunu söyleyerek insanların hür iradesini işaret etmişsin ama şimdiki nesil dayının zamanını yaşamıyor, dediğim gibi, okula gitmeden veya devlete bağlı olmadan eğitim almaları bile yasak şu anda bu çocukların. Göndermeyiz de nasıl diploma aldırıcaz nasıl iş sahibi edicez meselesi.
0
çocuğunun dinine karar veren ailelerden bahsediyoruz. o aileler işte o çocukları da din bazlı eğitim veren okullara yolluyorlar. bunun bir üstündeki kümede de zaten "önüne gelenin çocuk yapabilme" özgürlüğü var. esasında çocuk yapabilme ehliyeti diye bir şey olması gerek. ki hangi yetkililerde bunu gerçekleştirebilecek kapasite var ki. işte böyle yetkililer olmaya devam edecek olan çocuklar büyütülmekte. ne de olsa "ağaç yaşken eğilir."
0
toplum gayet memnun imam hatiplerden. ileride fakirlikten geberince görecekler. bu saatten sonra bizim derdimiz onlarla birlikte bunu yaşamamak, mümkün olduğunca kendini kurtarmak olmalı.
0
sanat guresi
ankaray/metro durağı hangisi? tandoğan? maltepe? ulus'tan yürüme ne kadar sürer?
ankaray/metro durağı hangisi? tandoğan? maltepe? ulus'tan yürüme ne kadar sürer?
0
metro ulus
ankaray tandoğan hemen hemen aynılar. çünkü tandoğanda alt geçit kapalı, dolanıyorsun.
tandoğan -durağın adı değişti yalnız anadolu oldu sanırım.
ankaray tandoğan hemen hemen aynılar. çünkü tandoğanda alt geçit kapalı, dolanıyorsun.
tandoğan -durağın adı değişti yalnız anadolu oldu sanırım.
0
Lozturkmen
Bir bitki hücresinde gerçekleşen protein sentezi olayındaI- aminoasitII- suIII- RrnaIV- ATPmoleküllerinden hangisi kesinlikle artar?Cevap Yalnız II ama ben II ve III diye düşünmüştümSORU 2:2n=48 kromozomlu bir memelide sperm oluşumu sırasında kromozomlarda ayrılmama olayı saptandıysa oluşan spermler
Bir bitki hücresinde gerçekleşen protein sentezi olayında
I- aminoasit
II- su
III- Rrna
IV- ATP
moleküllerinden hangisi kesinlikle artar?
Cevap Yalnız II ama ben II ve III diye düşünmüştüm
SORU 2:
2n=48 kromozomlu bir memelide sperm oluşumu sırasında kromozomlarda ayrılmama olayı saptandıysa oluşan spermlerin aşağıdaki kromozom formüllerinden hangisine sahip olması beklenmez?
A) 23+ Y
B) 23+ XY
C) 22+ X
D) 22+ XY
E) 22
CEVAP A
I- aminoasit
II- su
III- Rrna
IV- ATP
moleküllerinden hangisi kesinlikle artar?
Cevap Yalnız II ama ben II ve III diye düşünmüştüm
SORU 2:
2n=48 kromozomlu bir memelide sperm oluşumu sırasında kromozomlarda ayrılmama olayı saptandıysa oluşan spermlerin aşağıdaki kromozom formüllerinden hangisine sahip olması beklenmez?
A) 23+ Y
B) 23+ XY
C) 22+ X
D) 22+ XY
E) 22
CEVAP A
0
Hocam biyoloji okudum hala su sinav mantigini anlayabilmis degilim. Sorular hakkinda açıklama mi soruyorsunuz?
0
rrna ribozomun alt parçası harcanmıyor ki. protein sentezine katılıyor sadece oradaki bağları falan yapıyordur muhtemelen :p aminoasitler hidrojen bağıyla bağlandığı için su çıkıyor o kesin. hatta lisede hesaplatmaları falan vardı. atpyi geç zaten gtp kullanılıyodu sentezde sanırım. bu nasıl müfredat ya?
ikinci soru daha kolay. insan mesela 46 kromozomlu bizim spermler(22+y veya 22+x) ve ovumlar(22+x) 23 kromozomlu. bu canlıda sperm n yani 24 olacak. ama sadece bir seks kromozomu içerebilir. a da d de 24 ama 22+xy de sorunlu ayrılmamış bir sperm. 23+x veya 23+y olabilir.
ikinci soru daha kolay. insan mesela 46 kromozomlu bizim spermler(22+y veya 22+x) ve ovumlar(22+x) 23 kromozomlu. bu canlıda sperm n yani 24 olacak. ama sadece bir seks kromozomu içerebilir. a da d de 24 ama 22+xy de sorunlu ayrılmamış bir sperm. 23+x veya 23+y olabilir.
0
İlk soruda su kesin artar çünkü bir ' polimer' sentezleniyor.rrna sayısı neden kesin artsin ki, artabilir de aynı da kalabilir. Hatta belki azalabiliyordur da bilmiyorum.
0
1- protein sentezinde amino asitler birleştirilirken su açığa çıkıyor bütün birleştirme işlerini böyle düşünüyoruz lise biyolojisinde, enerji eldesi yok, rRNA harcanan bişey değil, işin gerçekleştiği üretim hattı gibi düşünüyoruz r RNAyı.
2-
2n=48 olan bir germ hücresinin eşey hücresi normal koşullarda 23 +x veya 23+y'dir. bunun dışındakiler ya otozomal ya xy de olan ayrılmamalardan oluşur.
2-
2n=48 olan bir germ hücresinin eşey hücresi normal koşullarda 23 +x veya 23+y'dir. bunun dışındakiler ya otozomal ya xy de olan ayrılmamalardan oluşur.
0
shadowcat
Aşağıda linkte verdiğim adamın (kerem sedef) çok çok benzeriyle sokakta ya da aklınıza gelecek herhangi bir yerde karşılaştınız. Ya da bir arkadaşınız tanıştırdı. İçinizden ilk geçen şey ne olurdu? https://www.instagram.com/p/BIo-fwpjbsE/https://www.instagram.com/p/BGby06nuxtp/https://www.instagram.
Aşağıda linkte verdiğim adamın (kerem sedef) çok çok benzeriyle sokakta ya da aklınıza gelecek herhangi bir yerde karşılaştınız. Ya da bir arkadaşınız tanıştırdı. İçinizden ilk geçen şey ne olurdu?
www.instagram.com
www.instagram.com
www.instagram.com
www.instagram.com
www.instagram.com
www.instagram.com
0
Sıradışı biri. Merak ederdim nasıl biri. Ya iyidir ya da kötü. Çok da farklı bir şey düşünmem herkesten başka.
0
Sakalsız hali nasıldır diye düşünürüm.
Tabii düşüncem sadece bu beye özgü değil, sakallı birini gördüğümde genelde bunu düşünüyorum.
Tabii düşüncem sadece bu beye özgü değil, sakallı birini gördüğümde genelde bunu düşünüyorum.
0
Şekil olarak ilk izlenimim olumsuz olur ama bu tarz tanıştığım sayılı kişilerin hepsi de çok hoş sohbet adamlardı. Kafamda öyle bir imajları var...
.
.
0
Fabrikasyon, özenti ve karaktersiz diye düşünürüm. Ama öyle olmayabilir de.
0
Şimdi sonuçları gozden gecirirsek, ya orijinal ya kopya bir yasam suruyor ve bir tane de elimizde hossohbet izlenimi var. Piercing ve sakalı da dikkat ceken ozellikleri olmus. Cogunluk olumsuz bir izlenim belirtmis. Ben oyumu erikten yana kullaniyorum :D
0
Basket maçlarına geliyodu bu eleman efesin. Orada kendisini nigga falan sanıp saçma sapan tepkiler veriyordu. Oradan hatırladım :)))
Özenti yani.
Özenti yani.
0
böyle tipleri sevmiyorum ben. güvenilmez, hayatı sallamaz vs olurlarmış gibi. "bu nasıl tip ya, dikkat çekmek için baya zorlamış kendini" derdim.
0
0
benim algılarım için fazla
o dövmeler fazla, kas oranı fazla -çalışmış yapmış, emeğe saygı duyarım da bu irilikten korkuyorum
ne biliyim zorlama sanki.ki saç sakal da severim aslında.
şu "şimdi haberler" konulu fotoda yanında olan abi kim, ben onu beğendim.
o dövmeler fazla, kas oranı fazla -çalışmış yapmış, emeğe saygı duyarım da bu irilikten korkuyorum
ne biliyim zorlama sanki.ki saç sakal da severim aslında.
şu "şimdi haberler" konulu fotoda yanında olan abi kim, ben onu beğendim.
0
Eskiden adam yerine koymuyordum ben bunları. Şu tipe bak, sırf şekil kasmış kesin içi boş, kof elemanın tekidir diyordum. Yalnız aylar önce bir adamla tanıştım, aynı bu arkadaş gibi vücudu dövmelerle dolu, saçları tümden kazıtmış, sakalı uzatmış, Vikings'teki Ragnar Lothbrok'u andırıyordu bayağı. Önyargı ile yaklaştım ama sonrasında gördüm ki çok saygın bir üniversitede akademisyen. Freelance olarak da projeler yürütüyor, toplantıdan toplantıya, konferanstan konferansa koşuyor. Emrinde çalışan onlarca kişi var. Haftada 2-3 kitap bitiriyor, bunun yanı sıra bol bol seyahat ediyor, yerinde durmuyor. Civa gibi adam anlayacağınız. Acayip saygı duymaya başladım ben bu arkadaşa. Kendisi aynı zamanda çok hoş sohbettir ve çok da alçak gönüllüdür. Tanıdığım en saygılı ve kibar insanlardan biridir.
Diyeceğim şu ki, önceden tepeden baktığım türde insanlardan biri ile şahane bir arkadaşlık kurdum ben. Önyargılı olmamak lazım.
Diyeceğim şu ki, önceden tepeden baktığım türde insanlardan biri ile şahane bir arkadaşlık kurdum ben. Önyargılı olmamak lazım.
0
pclik
Arkadaşlar hacettepe mütercim tercümanlık mezunuyum, ales 80, yds 94 yaptım ve başvurabildiğim vakıf üniversitelerine başvurdum. İstanbul'da dandik bir vakıf üniversitesine 2000 liraya (+150 devlet yardımıyla 2150) kabul edildim. Ankarada kalmak istedim (sevgili de orda) ama oradaki ilanlarda pedago
Arkadaşlar hacettepe mütercim tercümanlık mezunuyum, ales 80, yds 94 yaptım ve başvurabildiğim vakıf üniversitelerine başvurdum. İstanbul'da dandik bir vakıf üniversitesine 2000 liraya (+150 devlet yardımıyla 2150) kabul edildim. Ankarada kalmak istedim (sevgili de orda) ama oradaki ilanlarda pedagojik formasyon(öğretmenlik yapabiliyosun bunla mebde, ünilerde de işe yarıyor) ya da deneyim isteniyordu. Bende ikisi de yok şu an. Yani dersane deneyimi var sadece. Ama kesinlikle formasyon almam lazım. Hacettepede akşam derslerine girebilecek şekilde saat başı 16 liraya (ayda 1000-1200 lira oluyor, ama sınavlarda gözetmenlik de yapabiliyorum o da para getirir) öğretim görevlisi olabilirim. Kararsızım şu an, istanbuldakine imza attım ama fesh edip ankaraya da gelebilirim, o zaman formasyon gider tabii (çünkü formasyonlar hep akşam saaatlerinde ve çakışıyor işle yani ankarada).
lan napsam bilemedim gerçekten. düşünüp duruyorum. fikri olan varsa yazsın.
lan napsam bilemedim gerçekten. düşünüp duruyorum. fikri olan varsa yazsın.
0
okutmanlik ve mutercim tercumanlik, ne alaka, onu anlamadim oncelikle.
94 yds ve 80 ales ile herhangi bir devlet uni ye girmeniz zaten mucize olurdu. yds yi 100 e , alesi de 90 bandinin uzerine cekmek zorundasiniz devlet dusunuyorsaniz, tabii bu durumda bile en buyuk handikapiniz mutercim mezunu olmaniz olacaktir.
94 yds ve 80 ales ile herhangi bir devlet uni ye girmeniz zaten mucize olurdu. yds yi 100 e , alesi de 90 bandinin uzerine cekmek zorundasiniz devlet dusunuyorsaniz, tabii bu durumda bile en buyuk handikapiniz mutercim mezunu olmaniz olacaktir.
0
sadece sevgiliyle aynı şehirde olmak için henüz kariyerinin en başındayken sadece akşam derslerine ve çıkarsa sınav görevlerine girecek şekilde işe girme, böyle böyle kariyer yapamazsın 3 kuruş paraya talim edersin o zaman gelecek inşa edemezsin.
formasyonunu al, vakıf da olsa kadrolu düzgün şekilde çalış, zaten bu formasyon 2 dönemde bitecek bir şey, seneye hem formasyonla MEB hem biraz daha tecrübeli ve umarım daha iyi notlarla akademi denersin. ayrıca formasyon olayında her sene başka nane çıkıyor. okullara tek tek başvuruluyor vs. bu sene alma şansın varsa al biran evvel. ne yapacaklar seneye kim bilir?
ayrıca artık öğretmenlikler kolay kolay batı açılmıyor. öğretmen olursan sevgiliden zaten ayrı kalacaksın. yok 1300 lira aylıkla hayatımı devam etiririm diyorsan öğrenci modunda 1 sene takıldın 2 sene takıldın, emin ol ya sen bıkarsın ya sevgilin.
formasyonunu al, vakıf da olsa kadrolu düzgün şekilde çalış, zaten bu formasyon 2 dönemde bitecek bir şey, seneye hem formasyonla MEB hem biraz daha tecrübeli ve umarım daha iyi notlarla akademi denersin. ayrıca formasyon olayında her sene başka nane çıkıyor. okullara tek tek başvuruluyor vs. bu sene alma şansın varsa al biran evvel. ne yapacaklar seneye kim bilir?
ayrıca artık öğretmenlikler kolay kolay batı açılmıyor. öğretmen olursan sevgiliden zaten ayrı kalacaksın. yok 1300 lira aylıkla hayatımı devam etiririm diyorsan öğrenci modunda 1 sene takıldın 2 sene takıldın, emin ol ya sen bıkarsın ya sevgilin.
0
gezegen olan pluton
Tüm takılar geline takılıyor gibi ama ertesi gün boşanılsa ne olur?
Tüm takılar geline takılıyor gibi ama ertesi gün boşanılsa ne olur?
0
haksız bir neden varsa ortada damat tarafınınkiler iade ediliyor diye duymuştum bir yerlerden.
0
hukuk toplumun ortak paydası olmuş "ananevi ve dini" şeyleri de kapsıyor, geleneksel olarak o takılar geline takıldığı için, şer'i olarak da mehir yerine sayıldığı için, evet geline veriliyor. Tabi gelin takıları alıp kaçmak gibi bir niyet ortaya koyuyorsa vs. öyle kötü niyetli şeyleri değil olağan durumu söylüyorum.
0
takılar kişisel eşya sayıldığı için geline ait olur ama bu takılan çeyrek altınları falan kapsamıyor diye biliyorum. bilezik kolye vs şeyler. ayrıca kişisel eşyaların dönüştürülmesiyle alınan şeyler de kişisel eşya olarak sayılır. ama bunun istisnası kişisel eşyaların ev ihtiyaçları için dönüştürülmesi. bunun da istisnası var eşin zorlaması. yani eşin zorlamasıyla kişisel eşyayı satıp atıyorum kanepe alındıysa o kanepe bile kişisel eşya sayılabiliyor.
0
daha öğrenecek şeyin var demek ki hukuk öğrencisi :P
evet altınlar geline ait. ama kanunen hep böyledir diye değil, mal mülk kavgası dışında boşanma durumlarında, yani boşanma davasının konusu mal paylaşımı değilse, altınlar gelinde kalır.
mesela şiddetli geçimsizlik var, evlilikten önce adamın evi varmış, evlendikten sonra da araba almışlar, düğünde de bir sürü çeyrek takılmış. şiddetli geçimsizlikten dolayı boşanıyorlarsa, mahkeme evi adama verir, arabayı paylaşırlar, altınları da geline verir, herkesi evine gönderir.
o araba altınlarla alındıysa, kadın hak iddia edebilir. hakim, ailenin sosyo ekonomik durumuna bakar, normal bir düğünde ortalama 15.000 liralık altın takılmıştır diyebilir, araba da öyle ucuz bişeyse arabanın tamamını kadına verebilir.
ama eş dost düğünü yapılıp da sonrasında 150,000 liralık mersedes alındıysa, o mersedesin tamamını altınlarla almış olamazlar diyip arabayı paylaştırabilir.
eğer gelin tarafı "hayır düğünde 150,000'lik altın takılmıştı" diye ısrar ederse, hakim düğün videosu gibi şeylere bakarak "hakkaten takılmış olabilir lan" veya "siktir lan" kararı da verebilir.
altınlar satıldı ama araba alınmadı, balayına gidildi ise, o zaman o altınlar ortak olarak harcanmıştır, yok sayılır. gelin, damattan altınların parasını isteyemez.
Yani, mal mülk üzerine dönen bir kavga varsa, altınların nerede olduğu, kadının hakkı olup olmadığı hakimin kararına kalmış. Eğer mal mülk kavgası yoksa, altınlar kadında kalır. Tabi evlilik 10 yıllık bir evlilikse, o altınlar ortak mal kabul edilebilir.
Ama düğünden bir gün sonra boşanma durumunda, hakim bunun "mal kavgası" veya "maddi kazan için yapılmış evlilik" olduğunu fark eder, o zaman altınları geri verdirir. hatta o sırada kimin hak iddia ettiğine bağlı olarak düğün videosunu bile isteyebilir.
Özetle, her zaman kadın alır diye bişey yok. Hakim aksine karar verebilir.
not: eşim boşanma avukatlığı yaptı, ondan duyduğum anlatımlardan derlenmiştir.
yatırım tavsiyesi değildir. kadınlar, evlenip altın toplayıp boşanma planları yapmayın bana güvenip :P
evet altınlar geline ait. ama kanunen hep böyledir diye değil, mal mülk kavgası dışında boşanma durumlarında, yani boşanma davasının konusu mal paylaşımı değilse, altınlar gelinde kalır.
mesela şiddetli geçimsizlik var, evlilikten önce adamın evi varmış, evlendikten sonra da araba almışlar, düğünde de bir sürü çeyrek takılmış. şiddetli geçimsizlikten dolayı boşanıyorlarsa, mahkeme evi adama verir, arabayı paylaşırlar, altınları da geline verir, herkesi evine gönderir.
o araba altınlarla alındıysa, kadın hak iddia edebilir. hakim, ailenin sosyo ekonomik durumuna bakar, normal bir düğünde ortalama 15.000 liralık altın takılmıştır diyebilir, araba da öyle ucuz bişeyse arabanın tamamını kadına verebilir.
ama eş dost düğünü yapılıp da sonrasında 150,000 liralık mersedes alındıysa, o mersedesin tamamını altınlarla almış olamazlar diyip arabayı paylaştırabilir.
eğer gelin tarafı "hayır düğünde 150,000'lik altın takılmıştı" diye ısrar ederse, hakim düğün videosu gibi şeylere bakarak "hakkaten takılmış olabilir lan" veya "siktir lan" kararı da verebilir.
altınlar satıldı ama araba alınmadı, balayına gidildi ise, o zaman o altınlar ortak olarak harcanmıştır, yok sayılır. gelin, damattan altınların parasını isteyemez.
Yani, mal mülk üzerine dönen bir kavga varsa, altınların nerede olduğu, kadının hakkı olup olmadığı hakimin kararına kalmış. Eğer mal mülk kavgası yoksa, altınlar kadında kalır. Tabi evlilik 10 yıllık bir evlilikse, o altınlar ortak mal kabul edilebilir.
Ama düğünden bir gün sonra boşanma durumunda, hakim bunun "mal kavgası" veya "maddi kazan için yapılmış evlilik" olduğunu fark eder, o zaman altınları geri verdirir. hatta o sırada kimin hak iddia ettiğine bağlı olarak düğün videosunu bile isteyebilir.
Özetle, her zaman kadın alır diye bişey yok. Hakim aksine karar verebilir.
not: eşim boşanma avukatlığı yaptı, ondan duyduğum anlatımlardan derlenmiştir.
yatırım tavsiyesi değildir. kadınlar, evlenip altın toplayıp boşanma planları yapmayın bana güvenip :P
0
la lykia
Düzenli doğum kontrol hapı kullanmasına rağmen hamile kalabilir, bu ihtimaller dahilinde.Ama bir de 9 ay boyunca düzenli regl olmuş. 9 ay boyunca düzenli olduğuna göre implantasyon kanaması da değil. Peki ne? Bu durumun fizyolojik açıklaması nedir?Fizyolojik olarak ne oluyor veya olmuyor da hap ile
Düzenli doğum kontrol hapı kullanmasına rağmen hamile kalabilir, bu ihtimaller dahilinde.
Ama bir de 9 ay boyunca düzenli regl olmuş. 9 ay boyunca düzenli olduğuna göre implantasyon kanaması da değil. Peki ne? Bu durumun fizyolojik açıklaması nedir?
Fizyolojik olarak ne oluyor veya olmuyor da hap ile düzenli regl olabiliyor?
(git: www.haberturk.com)
(git: www.thesun.co.uk)
Ama bir de 9 ay boyunca düzenli regl olmuş. 9 ay boyunca düzenli olduğuna göre implantasyon kanaması da değil. Peki ne? Bu durumun fizyolojik açıklaması nedir?
Fizyolojik olarak ne oluyor veya olmuyor da hap ile düzenli regl olabiliyor?
(git: www.haberturk.com)
(git: www.thesun.co.uk)
0
Tıpta her şey olasılık ya şuraya bak. Millet özene bezene yapar engelli doğar, bu kadar hormona rağmen ve muhtemelen alkol vitamin a, antibiyotik vs de almıştır bu kadın. Çocuk sapasağlam.
Yalan mı acaba haber? Yani kadın öyle demiş olmasın?
Yalan mı acaba haber? Yani kadın öyle demiş olmasın?
0
modern tıp her konuya o kadar da vakıf değil, bakma sen kesin kesin konuştuklarına
hayatında hiç adet görmediği halde 5 tane çocuk doğuranı da var, senede 2-3 kere adet görüp tedavisiz çocuğun olmaz denildiği halde ilk aydan hemen kalan 10. ayda tekrar kalan da.
yahut herşeyini normal buluyor ama kadın gebe kalamıyor, adı sebebi bilinmeyen kısırlık.
bu kızın sanırım enteresan bir yumurtlama mekanizması varmış gebe olmasına rağmen etkilenmemiş aynen yumurtlamış. zaten hiç aşermemiş, öğürmemiş, hiç kilo almamış, gebelik ödemleri, kramplar filan hiç olmamış. bu daha enterasan.
...bu bana sanki kızın gebelikle ilişkili hormonları tümden uyuyormuş gibi bişey düşündürdü- ki zaten gebelikte yaşanan şeylerin bir kısmı için açıklamalar : işte gebelikte yaşanan hormonal değişiklikler bunlara yol açıyor tadında. nedir ne değildir tam bilinmiyor. demek kızda 0 soruna yol açmış, doğruysa. Gebelikte çok aşeren çok şişen de illa çok sağlıklı/sağlıksız bebek doğurmuyor neticede.Bünye meselesi hepsi.
...hamileyken yumurtlamanın hala olması hiç görülmedik bişey değil zaten, istisna ama bazı kadınlarda oluyor; bebeğe ultrasonda bakarken bunu gözlemleyen hekimler var. ama bu kız hakketen 9 ay düzenli regl olduysa helal diyorum -doğum kontrol hapları hiç ilgi alanımda olmadı ama belki hap içmesi tüm bu döngünün düzenlenmesine katkı bile sağlamış olabilir halk tabiriyle yumurtalıklar hapa alışıyor. yine de ne yumurtlamakmış ne rahimmiş ki oradaki bebeğe rağmen (o kan nereden yol bulmuş, koca bebek varken? rahim duvarı hamile hamile nasıl soyulmuş, her ay her ay?) olan olmuş. belki kız oldu bitti kısa süreli ve az adet görüyordur farkı fark etmemiştir.
hayatında hiç adet görmediği halde 5 tane çocuk doğuranı da var, senede 2-3 kere adet görüp tedavisiz çocuğun olmaz denildiği halde ilk aydan hemen kalan 10. ayda tekrar kalan da.
yahut herşeyini normal buluyor ama kadın gebe kalamıyor, adı sebebi bilinmeyen kısırlık.
bu kızın sanırım enteresan bir yumurtlama mekanizması varmış gebe olmasına rağmen etkilenmemiş aynen yumurtlamış. zaten hiç aşermemiş, öğürmemiş, hiç kilo almamış, gebelik ödemleri, kramplar filan hiç olmamış. bu daha enterasan.
...bu bana sanki kızın gebelikle ilişkili hormonları tümden uyuyormuş gibi bişey düşündürdü- ki zaten gebelikte yaşanan şeylerin bir kısmı için açıklamalar : işte gebelikte yaşanan hormonal değişiklikler bunlara yol açıyor tadında. nedir ne değildir tam bilinmiyor. demek kızda 0 soruna yol açmış, doğruysa. Gebelikte çok aşeren çok şişen de illa çok sağlıklı/sağlıksız bebek doğurmuyor neticede.Bünye meselesi hepsi.
...hamileyken yumurtlamanın hala olması hiç görülmedik bişey değil zaten, istisna ama bazı kadınlarda oluyor; bebeğe ultrasonda bakarken bunu gözlemleyen hekimler var. ama bu kız hakketen 9 ay düzenli regl olduysa helal diyorum -doğum kontrol hapları hiç ilgi alanımda olmadı ama belki hap içmesi tüm bu döngünün düzenlenmesine katkı bile sağlamış olabilir halk tabiriyle yumurtalıklar hapa alışıyor. yine de ne yumurtlamakmış ne rahimmiş ki oradaki bebeğe rağmen (o kan nereden yol bulmuş, koca bebek varken? rahim duvarı hamile hamile nasıl soyulmuş, her ay her ay?) olan olmuş. belki kız oldu bitti kısa süreli ve az adet görüyordur farkı fark etmemiştir.
0
bazı makalelerde aslında bu hapların hiç aralıksız içilmesi, kadınların hiç regl görmemesi şeklinde tasarlandığını (ki böyle kullanan kullanıcılar da varmış) sonra erkek hegomanyasının bugünkü düzende kullanılmasına sebep olduğunu filan okumuştum.
0
@niye ama o zaman da kirilma kanamalari oluyor. Okudugun makaleler onu atlamis herhalde
0
Simdi aynen hayatim devam ediyor. Banyoya girip dus almaya basliyorum. Ve aniden kasilmalarim baslayip vajinamdan bir bebek cikmaya çalışiyor. Dusunemiyorum ki, cildirirsin. Hayir fiziksel olarak nasıl farkedilmez, onu kavrayamdim.
Aklima gelen bir kac ihtimal ilacalari yanlis kullandigi yönünde. Ilaci etkileyen baska bir ilac aliyor olabilir, iki uc gun ard arda kusma ya da ishal duzeni bozmus olabilir, hemen regl sonrasi degil de ortalarda bir yerde ilaca baslamis olabilir, aklima bunlar geldi.
Hamile kaldiktan sonra da Turkceleri aklima gelmiyor da "Decidual bleeding" ya da "implantation bleeding" gibi seyler var. Onlari regl yerine dusunmus olabilir :( Ha, evet, yazmissin. Implantasyon kanamasi da degil. Bilemedim.
Aklima gelen bir kac ihtimal ilacalari yanlis kullandigi yönünde. Ilaci etkileyen baska bir ilac aliyor olabilir, iki uc gun ard arda kusma ya da ishal duzeni bozmus olabilir, hemen regl sonrasi degil de ortalarda bir yerde ilaca baslamis olabilir, aklima bunlar geldi.
Hamile kaldiktan sonra da Turkceleri aklima gelmiyor da "Decidual bleeding" ya da "implantation bleeding" gibi seyler var. Onlari regl yerine dusunmus olabilir :( Ha, evet, yazmissin. Implantasyon kanamasi da degil. Bilemedim.
0
@ la noix
okuduğum makaleler, olayın tarihi gelişimini filan anlatıyordu, biraz daha sosyal içerekli bir bakış açısı vardı yani hep içen kadınlarda ne oluyor tıbben o kısmının da ayrıntısı yoktu zaten düz okuyucu içindi denebilir (illa vardır da benim dersim o kısımla alakalı değildi ben araştırmadım). Yalnız hakketen böyle içen var mı ya diye ben bakındığımda bunu, günümüzde yaptığını söyleyen kadınların röportajı vardı, biri gençti epey arada (kırılma) kanaması yaşadığını söylememişti, kadın mı yaşamıyordu, bunu haberleştiren kişi mi atlamış onu bilmiyorum.
okuduğum makaleler, olayın tarihi gelişimini filan anlatıyordu, biraz daha sosyal içerekli bir bakış açısı vardı yani hep içen kadınlarda ne oluyor tıbben o kısmının da ayrıntısı yoktu zaten düz okuyucu içindi denebilir (illa vardır da benim dersim o kısımla alakalı değildi ben araştırmadım). Yalnız hakketen böyle içen var mı ya diye ben bakındığımda bunu, günümüzde yaptığını söyleyen kadınların röportajı vardı, biri gençti epey arada (kırılma) kanaması yaşadığını söylememişti, kadın mı yaşamıyordu, bunu haberleştiren kişi mi atlamış onu bilmiyorum.
0
alttaraf
Selam banker bilolar ve de kastelliler..Efenim şöyle bir kredi çekme olayına girsek başarılı olur muyuz?Diyelim ki 2000 tl maaşla çalışıyorum ve alabileceğim maksimum kredi için rastgele bir bankaya başvurdum ve 20.000 tl kredi çıktı.. Haliyle, sonrasinda baska bir bankaya daha kredi basvurusunda bu
Selam banker bilolar ve de kastelliler..
Efenim şöyle bir kredi çekme olayına girsek başarılı olur muyuz?
Diyelim ki 2000 tl maaşla çalışıyorum ve alabileceğim maksimum kredi için rastgele bir bankaya başvurdum ve 20.000 tl kredi çıktı.. Haliyle, sonrasinda baska bir bankaya daha kredi basvurusunda bulunursam "kredi riski" oldugu icin red cikacaktir
Simdiii, kritik soru su:
Hani bu bir cilgin proje ya, diyelim ki ben 20 adet bankaya ayni gun kredi basvurusunda bulunsam, dolayisiyla bunlarin birbirinin verdigi krediden haberi olmayacagina gore, hepsinden birden kredi kullanma ihtimali olur mu?
Burada kritik soru(n) su olabilir: ne malûm hepsinin onay suresinin ayni olacagi, dolayisiyla birinin onayini digeri birgun sonra gorebilir diye dusunulebir... Evet bu da bir ihtimal ama az cok tum bankalarin ayni prosudurlere sahip oldugunu dusunursek zamanlamanin az cok denk dusecegini de ongorebiliriz...
Ne yapican nasil odeyecen kismini bir kenara birakirsak, iyi bir zamanlamayla ayni anda 20 bankadan maximum kredi kullanmak teorik ve pratik acidan ne kadar mumkun gorunuyor size?
Not: alternatif fikirlere de acigim
Not2: bilen varsa ayrica yazabilir mi, bir bankadan kullandirilan kredi baska bir banka tarafindan kac gun sonra sistemden gorulebilir, yoksa aninda gorur mu?
Not3: evet kanada veya norvece yerlesmeyi dusunuyorum:)
Efenim şöyle bir kredi çekme olayına girsek başarılı olur muyuz?
Diyelim ki 2000 tl maaşla çalışıyorum ve alabileceğim maksimum kredi için rastgele bir bankaya başvurdum ve 20.000 tl kredi çıktı.. Haliyle, sonrasinda baska bir bankaya daha kredi basvurusunda bulunursam "kredi riski" oldugu icin red cikacaktir
Simdiii, kritik soru su:
Hani bu bir cilgin proje ya, diyelim ki ben 20 adet bankaya ayni gun kredi basvurusunda bulunsam, dolayisiyla bunlarin birbirinin verdigi krediden haberi olmayacagina gore, hepsinden birden kredi kullanma ihtimali olur mu?
Burada kritik soru(n) su olabilir: ne malûm hepsinin onay suresinin ayni olacagi, dolayisiyla birinin onayini digeri birgun sonra gorebilir diye dusunulebir... Evet bu da bir ihtimal ama az cok tum bankalarin ayni prosudurlere sahip oldugunu dusunursek zamanlamanin az cok denk dusecegini de ongorebiliriz...
Ne yapican nasil odeyecen kismini bir kenara birakirsak, iyi bir zamanlamayla ayni anda 20 bankadan maximum kredi kullanmak teorik ve pratik acidan ne kadar mumkun gorunuyor size?
Not: alternatif fikirlere de acigim
Not2: bilen varsa ayrica yazabilir mi, bir bankadan kullandirilan kredi baska bir banka tarafindan kac gun sonra sistemden gorulebilir, yoksa aninda gorur mu?
Not3: evet kanada veya norvece yerlesmeyi dusunuyorum:)
0
Şu findeks notu var ya, işte o sistem tüm bankaların kullandığı ortak bir sistem. Sen krediye başvurduğun anda o sisteme düşüyor. İkinci başvuruyu yaptığında da sistemde ilkinin olduğunu biliyorlar. Aynı anda (atom saatine göre aynı anda) başvuramayacağın için söylediğin teori mantıklı olmuyor.
Bu arada başvurup almadığın kredi olursa kredi notun da olumsuz etkileniyor.
Bu arada başvurup almadığın kredi olursa kredi notun da olumsuz etkileniyor.
0
@himmmet dayi.. Basvurulari dahi ayni anda goruyorlar mi? Buna emin misin? Bu nasil olabilir? Bu konuda ayni dusunen baska arkadaslar da var mi:(
0
tüm kredi başvurularını, kredi kartı borçlarını geç ödemelerini aynı anda görüyorlar.
0
sen birine 9.00 da diğerine 9.15'te başvursan. o arada illa ki sisteme düşecek başvuruların hadi 1. hemen 1 saatte onayladı ikincisi olmaz ya onayladı sen bu 1 saatte 3.4.5. başvuruları yapsan da zaten ilk kredin onaylanmış olarak görünecek, onaylanmamış olsa da aynı anda 5 başvurun olacağı için kredi çıkmaz zaten. gibi. olmaz o iş.
bankalara görüşmeye gittiğinde bile koşulları söylüyorlar, başvuru yaptırmıyorlar alacağın kesinleşene kadar ki boşa başvuru görünmesin, notun düşmesin diye...
bankalara görüşmeye gittiğinde bile koşulları söylüyorlar, başvuru yaptırmıyorlar alacağın kesinleşene kadar ki boşa başvuru görünmesin, notun düşmesin diye...
0
feel_me
yurt disina is basvurusu yapmam gerekiyor. bunun icin gerekli evraklarda adli sicil kaydinin yeminli tercuman cevirisini istemisler. bunu nasil yapmak gerekli? e-devlet'ten aldigim adli sicil kaydini e posta ile gonderip yeminli tercumesini alabilecegim bir yer var mi yoksa gidip elden verip belgeyi
yurt disina is basvurusu yapmam gerekiyor. bunun icin gerekli evraklarda adli sicil kaydinin yeminli tercuman cevirisini istemisler. bunu nasil yapmak gerekli? e-devlet'ten aldigim adli sicil kaydini e posta ile gonderip yeminli tercumesini alabilecegim bir yer var mi yoksa gidip elden verip belgeyi de elden mi almam lazim?
0
Bulunduğunuz bölgedeki bir tercüme bürosuna gidip evrağınızı veriyorsunuz ya da internet üzerinden taratıp gönderebilirsiniz. Yaklaşık 50 tl tercümesi tutar(ingilizce), ayrıca noter harcı var. O da 100 tl civarında olacaktır. İnternet üzerinden gönderirseniz iatediğiniz adrese kargoyla gönderirler.
0
yuh o kadar pahali mi? bu sadece sabika kaydi icin mi? daha bunun transkripti, diplomasi da var? hepsi icin bu kadar para bayilacak miyim yani?
0
Malesef :( tanıdığınız yeminli tercüman varsa o da yapabilir. Bağlı olduğu notere tasdik ettirebilir. Pazarlık yapın bürolar böyle malesef.
0
yurtdışında okul & vize başvurusu için 3-4 bin lira ödedim toplamda çeviri ve noterlere. ha benim salaklığımdan dolayı bunun bin lirası falan çöpe gitti ama evet maalesef sistem böyle. transkript, diploma, şu bu derken her kağıt için ayrı çeviri, her kağıt için noter tasdiki, şunun için şuraya uğra bunun için buraya uğra hooop bitti giti paracıklar.
0
öncelikle özellikle almanya içinse noter istenmiyor olabilir -teyit edin bunu mutlaka.
sadece yeminli tercüman kaşesi yeterli olabilir
büroda değilim artık :) yeminli tercümanım ama kaşemi kullanmıyorum yoksa biz kaşe basmaya para almıyoruz tanıdıklara filan. çeviri zaten sayfası 15 lira filan tutuyor o belgelerde -belge olunca bin kr. ücretleri geçerli olmuyor. yeminli terücme kısmı için pzarlık yapmanız olası.
gel geleim noter istiyorlarsa yapacak hiçbir şeyiniz yok 90 küsür lira tek sayfanın onayı. ve evet her sayfaya tek tek bayılacaksınız o parayı. bunu da tam sayfa yarım sayfa vs. olayları var ama diplomaya sicil kaydına onlar sökmez.
sadece yeminli tercüman kaşesi yeterli olabilir
büroda değilim artık :) yeminli tercümanım ama kaşemi kullanmıyorum yoksa biz kaşe basmaya para almıyoruz tanıdıklara filan. çeviri zaten sayfası 15 lira filan tutuyor o belgelerde -belge olunca bin kr. ücretleri geçerli olmuyor. yeminli terücme kısmı için pzarlık yapmanız olası.
gel geleim noter istiyorlarsa yapacak hiçbir şeyiniz yok 90 küsür lira tek sayfanın onayı. ve evet her sayfaya tek tek bayılacaksınız o parayı. bunu da tam sayfa yarım sayfa vs. olayları var ama diplomaya sicil kaydına onlar sökmez.
0
Ankarada iseniz genel merkezden 3 dilde alınabiliyor. başka ilde veriliyor mu emin değilim. Tek evrak üstünde ingilizce almanca fransızca yazıyor karşılığı. bilgi için www.adlisicil.adalet.gov.tr
Ayrıca genel not: Yurtdışında elçiliklerden de alınabiliyor aynı evrak.
Ayrıca genel not: Yurtdışında elçiliklerden de alınabiliyor aynı evrak.
0
kupigometa
https://www.google.de/webhp?sourceid=chrome-instant&rlz=1C1GTPM_enTR671TR672&ion=1&espv=2&ie=UTF-8#q=220%20euro%20warmsb. sözlüklerde de karşılığı yok. ne demek bu warm? "220 euro warm"
0
Warmmiete = nettomiete + betriebskosten + heizung u. wasser.
Bruttomiete = nettomiete + betriebskosten
Bruttomiete = nettomiete + betriebskosten
0
ısıtma değil bence de. evin özellikleri sonraki kısımda yazıyor.
edit: @kuehles evet tam isabet sağ ol.
edit: @kuehles evet tam isabet sağ ol.
0
O zaman ilani veren kisi bilmiyor warmmiete nedir.
Asli benim yazdigim gibidir.
O zaman betriebskosten dahil demek istemis olabilir.
Benim warmmiete 405 euro mesela, tum aidatlar, cop parasi ot pusur icinde bir de isinma ve sicak su da icinde.
Asli benim yazdigim gibidir.
O zaman betriebskosten dahil demek istemis olabilir.
Benim warmmiete 405 euro mesela, tum aidatlar, cop parasi ot pusur icinde bir de isinma ve sicak su da icinde.
0
Evet hepsinin ayrı anlamı varmış. Kısacası her şey dahil demek gibi bir şey sanırım.
0
bizden farkı şu biz genelde 800 lira kira + 150 lira aidat + 100 lira ısıtma gideri yazarız (suyu zaten kiraya hiç katmayız, çöp de suyla ödeniyor bizde)
onlarda ise her şeyin bedelini tek tek ve ayrı ayrı söyleyenler ve farklı türde "nebenkosten" kavramları da olmakla birlikte
genel eğilim: nebenkosten : ısıtma+bakım giderleri + apartman aidatı +kapıcı (h.meister parası)+ çöp/temizlik+ su+ TV + yönetim gideri+ allah ne verdiyse birleştirilip söyleniyor (sene sonunda dökümü alıp nereye ne gitmiş tek tek görebiliyorsun tabi)
ilanların çoğunda bu mantıkla, kalt:800 warm:1050 yazar, bu herşey dahil kira bedeli oluyor ısıtmanın kendisinin tek başına ne tuttuğunu pek yazmıyorlar.
onlarda ise her şeyin bedelini tek tek ve ayrı ayrı söyleyenler ve farklı türde "nebenkosten" kavramları da olmakla birlikte
genel eğilim: nebenkosten : ısıtma+bakım giderleri + apartman aidatı +kapıcı (h.meister parası)+ çöp/temizlik+ su+ TV + yönetim gideri+ allah ne verdiyse birleştirilip söyleniyor (sene sonunda dökümü alıp nereye ne gitmiş tek tek görebiliyorsun tabi)
ilanların çoğunda bu mantıkla, kalt:800 warm:1050 yazar, bu herşey dahil kira bedeli oluyor ısıtmanın kendisinin tek başına ne tuttuğunu pek yazmıyorlar.
0
kurnaz
hiç tanıdığınız soylu unvan taşıyan ya da bu ailelere mensup insan var mı?bahsettiğim, bilmemkimin şusu sadrazamın bişeyiymiş değil. hala dük, prens, baron, han, von, gibi unvanları olanlar ya da colomb, pahlavi, rockefeller gibi aile mensupları.Nasıl bir yaşantıları var?benim tanıdığım 2 kişi var.
hiç tanıdığınız soylu unvan taşıyan ya da bu ailelere mensup insan var mı?
bahsettiğim, bilmemkimin şusu sadrazamın bişeyiymiş değil. hala dük, prens, baron, han, von, gibi unvanları olanlar ya da colomb, pahlavi, rockefeller gibi aile mensupları.
Nasıl bir yaşantıları var?
benim tanıdığım 2 kişi var. biri eski öğrencim, ailesi eski almanyada bir bölgenin baronu, italya ve avusturyaya uzanmış bir başka bir kolda uzamış, bir kol Herzogtum Lothringen yöneticisi filan. hala bazı burg-şatoları var. mesela eleman viyanada kaldığı zamanki evinde 300 yıllık eserler filan var. adamın her büyük avrupa şehrinde evi var.
bir diğeri soylu ama zengin değil, baya bi çevresi var, sürekli geziyor ama dediğim gibi öyle aman aman zenginlerden değil.
bahsettiğim, bilmemkimin şusu sadrazamın bişeyiymiş değil. hala dük, prens, baron, han, von, gibi unvanları olanlar ya da colomb, pahlavi, rockefeller gibi aile mensupları.
Nasıl bir yaşantıları var?
benim tanıdığım 2 kişi var. biri eski öğrencim, ailesi eski almanyada bir bölgenin baronu, italya ve avusturyaya uzanmış bir başka bir kolda uzamış, bir kol Herzogtum Lothringen yöneticisi filan. hala bazı burg-şatoları var. mesela eleman viyanada kaldığı zamanki evinde 300 yıllık eserler filan var. adamın her büyük avrupa şehrinde evi var.
bir diğeri soylu ama zengin değil, baya bi çevresi var, sürekli geziyor ama dediğim gibi öyle aman aman zenginlerden değil.
0
yok dostum zengin bi tanıdığım var köklü bir ailenin oğlu bu kadar ama lord falan değil
0
okan bayülgen, elmalılı hamdi yazır'ın torunuymuş.
hocalık işinde olsaydı baya soylu sayılabilirdi sünni alemde.
:)
www.hurriyet.com.tr
hocalık işinde olsaydı baya soylu sayılabilirdi sünni alemde.
:)
www.hurriyet.com.tr
0
ben tanımıyorum da benim bi zamanlarki ev arkadaşımın eski ev arkadaşı, tayland kralının mabeyncisinin (doğru kelime bu mudur bilmiyorum kraliyet ailesinin yaver ailesi gibi bişey, orada sistem nedir, asil oluyorlar mı bilmem sarayda kalıyorlarmış) kızıymış, esprisini yapmıştık kimlere düştün (ben oluyorum o düşüş, evet) diye.
0
s0phiesw0rld
İnsanlardan duyduğuma göre Türkiye'de iç savaş tehlikesi var. RTE, OHAL i daha da güçlenmek için kullanınca ve Batı ile ters düşünce (ABD'nin de tetiklemesiyle) ülkede çatışmalar olacakmış. Sizce bu iddianın doğruluğu var mı? Olursa bu kadar kısa zamanda olabilir mi?
İnsanlardan duyduğuma göre Türkiye'de iç savaş tehlikesi var. RTE, OHAL i daha da güçlenmek için kullanınca ve Batı ile ters düşünce (ABD'nin de tetiklemesiyle) ülkede çatışmalar olacakmış.
Sizce bu iddianın doğruluğu var mı? Olursa bu kadar kısa zamanda olabilir mi?
Sizce bu iddianın doğruluğu var mı? Olursa bu kadar kısa zamanda olabilir mi?
0
şu an ihtimal yok. muhalifler bile " olsun tayyip cemaati temizliyor" diye düşünüyor. nereye çatışcaklar bi de.
0
ya bence türkiye'de iç savaş tehlikesi var hatta az buz da değil ama şunu anlamıyorum: şimdi eğer bu işler "amariga'nın oyunu" ise, kim neden türkiye'de iç savaş çıkmasını istesin? avrupa'da insanların memnuniyetsizliği tavan yapmışken, ırkçılık yardırıyorken, halihazırda çok sayıda ülke (ortadoğu'yu geçtim venezuelası, brezilyası vs. patlamaya hazır bomba) sıkıntılıyken türkiye'yi de karıştırmak kime ne fayda sağlayacak? 70 milyon mültecinin daha avrupa kapılarına dayanmasını mı istiyorlar? kaldı ki bizim direkt bulgaristan'a ve yunanistan'a sınır kapımız var, istedikleri kadar polis-asker koysunlar, nasıl tutacaklar bu kadar insanı?
tamam silah satılıyor, çok güzel paralar dönüyor iyi güzel ama bu paraları yiyebilecek bir ortam da lazım. türkiye savaşa girerse bence avrupa'nın da sonu gelir ki bunun istenen bir şey olduğunu düşünmüyorum. dediğim gibi, bulgaristan ve yunanistan'a sınırı olan 78 milyonluk bir ülkede iç savaş çıkarsa, polis-asker-barikat falan tutamaz. adam iç savaştan kaçıyor, sınırda kaybedecek neyi var?
bence o yüzden türkiye'yi stabiliteden uzak tutmak ama çok da coşturmamak istiyolar. en güzeli bu. hem terör sayesinde yine güzel cukkalıyolar hem de türkiye'yle uğraşmak zorunda kalmıyolar.
olaya GÜÇLENMEMİZİ İSTEMİYÜRLER diyen akp seçmeni penceresinden baktığımın farkındayım ama türkiye netice itibariyle bölgenin önemli ülkelerinden biri. söz sahibi olmak ayrı, önemli oyuncu olmak ayrı. elbette ki dış güçlerin üzerimizde oynayacağı bazı zalımey oyunlar olacak. amma ben işi iç savaşa kadar götürmezler diye düşünüyorum. türkiye düşerse kim ne kazanacak ki? bunun makul bi cevabı varsa makarna stoklayayım.
tamam silah satılıyor, çok güzel paralar dönüyor iyi güzel ama bu paraları yiyebilecek bir ortam da lazım. türkiye savaşa girerse bence avrupa'nın da sonu gelir ki bunun istenen bir şey olduğunu düşünmüyorum. dediğim gibi, bulgaristan ve yunanistan'a sınırı olan 78 milyonluk bir ülkede iç savaş çıkarsa, polis-asker-barikat falan tutamaz. adam iç savaştan kaçıyor, sınırda kaybedecek neyi var?
bence o yüzden türkiye'yi stabiliteden uzak tutmak ama çok da coşturmamak istiyolar. en güzeli bu. hem terör sayesinde yine güzel cukkalıyolar hem de türkiye'yle uğraşmak zorunda kalmıyolar.
olaya GÜÇLENMEMİZİ İSTEMİYÜRLER diyen akp seçmeni penceresinden baktığımın farkındayım ama türkiye netice itibariyle bölgenin önemli ülkelerinden biri. söz sahibi olmak ayrı, önemli oyuncu olmak ayrı. elbette ki dış güçlerin üzerimizde oynayacağı bazı zalımey oyunlar olacak. amma ben işi iç savaşa kadar götürmezler diye düşünüyorum. türkiye düşerse kim ne kazanacak ki? bunun makul bi cevabı varsa makarna stoklayayım.
0
kısa vadede ihtimal vermiyorum. çıkarsa cumhurbaşkanının şu "isteseler de istemeseler de" kışkırtmaları sonucunda bir halk yeter deyip, sokağa çıkarsa ve akp'nin grubu ile karşılaştığında taraflardan biri son derece çomar bir hareket yapıp, bir başkasının ölümüne sebep olursa çıkar. bir diğer ihtimal de ilk günlerdeki gibi alevi mahallelerini vs. basma olayı tekrar başlayabilir. ondan sonra çıkar ama bunun ihtimali daha düşük.
0
Var tabi, 15 Temmuz'da bunun eşiğinden döndük.
Darbeye sonuna kadar karşı bir insan olmakla beraber, Tayyip ekrana çıkıp milleti sokağa çağırıp "tankların önüne durun" dediği anda "inşallah bir an önce bitirip alırlar yönetimi" dedim darbeciler için.
kalkışmayı yapan askerin sayısını bilmiyorduk ve polis ve halkın darbecilerin önüne durması söyleniyordu. o an direk "aha iç savaş an itibariyle başladı." dedim. daha sonra darbeye kalkışanların sayısının az olduğunu görünce biraz rahatlar gibi oldum ama çatışma haberleri geldikçe ordunun kalanını da dahil olacak diye gene ödüm koptu.
ordu çok itidalli davrandı neyse ki. direkten döndük.
Darbeye sonuna kadar karşı bir insan olmakla beraber, Tayyip ekrana çıkıp milleti sokağa çağırıp "tankların önüne durun" dediği anda "inşallah bir an önce bitirip alırlar yönetimi" dedim darbeciler için.
kalkışmayı yapan askerin sayısını bilmiyorduk ve polis ve halkın darbecilerin önüne durması söyleniyordu. o an direk "aha iç savaş an itibariyle başladı." dedim. daha sonra darbeye kalkışanların sayısının az olduğunu görünce biraz rahatlar gibi oldum ama çatışma haberleri geldikçe ordunun kalanını da dahil olacak diye gene ödüm koptu.
ordu çok itidalli davrandı neyse ki. direkten döndük.
0
yani güvenli, istikrar abidesi bir ülke olduğumuzdan değil de
şunu merak ediyorum,
iç şavaş olması için x y z şeklinde grupların birbiriyleç çatışması lazım, değil mi?
bunun olup olabileceği şey
1)askerle polisin karşı karşıya gelmesiydi, 2)memlekette ordudaki kliklerden başka örgütlü ve eline silah alabilecek -devletle ters düşmüş- kim var? kimse yok ki. 1 ve 2. senaryoları zaten gördük. olmadı.
Kalan x y z birbirine girebilecek kim var? şii sünni olayı yok bizde.
80lerdeki gibi ülkücü sosyalist çatışması olamaz. ülkücüler tayyibe reis diyor 1 senedir adamlar kongre yapamıyor. sosyalistler zaten öldü, yuduk, gömdük. seküler kitle, canımız da yapılacabilecek şey ancak gezi eylemi işte, daha fazlasını nasıl yapsın bu okumuş çocuklar?
aleviler silah alıp çatışmaz, anca katliam yaparsın. maraş gibi çorum gibi onun adı iç savaş değil, katliam olur
PKK zaten PKK, onunki de iç savaş dersen o doğuda zaten var bi 30 senedir
IŞIDçı olmayan islamcı tayfa zaten devletin yanında. devlete isyan etmiyor ki kimle savaşcak? onlara da silah verilerse -devlet verebilir de- alevisini sekülerini doğrarlar ancak o da iç savaş değil katliam olur yine.
kaldı IŞID. o da suriyede ırakta götünü toplasın da bize kalsın. ha burada büyük bir devlet inisiyatif alır da s...n türkiyenin belasını, derse bu heriflere (niye diyecekse?) onu bilemiyorum.
çok yüzeysel olduğumuz farkındayım, ama şununla şu şu sebepten çatışır, gibi bir açıklama duymak isterim.
şunu merak ediyorum,
iç şavaş olması için x y z şeklinde grupların birbiriyleç çatışması lazım, değil mi?
bunun olup olabileceği şey
1)askerle polisin karşı karşıya gelmesiydi, 2)memlekette ordudaki kliklerden başka örgütlü ve eline silah alabilecek -devletle ters düşmüş- kim var? kimse yok ki. 1 ve 2. senaryoları zaten gördük. olmadı.
Kalan x y z birbirine girebilecek kim var? şii sünni olayı yok bizde.
80lerdeki gibi ülkücü sosyalist çatışması olamaz. ülkücüler tayyibe reis diyor 1 senedir adamlar kongre yapamıyor. sosyalistler zaten öldü, yuduk, gömdük. seküler kitle, canımız da yapılacabilecek şey ancak gezi eylemi işte, daha fazlasını nasıl yapsın bu okumuş çocuklar?
aleviler silah alıp çatışmaz, anca katliam yaparsın. maraş gibi çorum gibi onun adı iç savaş değil, katliam olur
PKK zaten PKK, onunki de iç savaş dersen o doğuda zaten var bi 30 senedir
IŞIDçı olmayan islamcı tayfa zaten devletin yanında. devlete isyan etmiyor ki kimle savaşcak? onlara da silah verilerse -devlet verebilir de- alevisini sekülerini doğrarlar ancak o da iç savaş değil katliam olur yine.
kaldı IŞID. o da suriyede ırakta götünü toplasın da bize kalsın. ha burada büyük bir devlet inisiyatif alır da s...n türkiyenin belasını, derse bu heriflere (niye diyecekse?) onu bilemiyorum.
çok yüzeysel olduğumuz farkındayım, ama şununla şu şu sebepten çatışır, gibi bir açıklama duymak isterim.
0
xenocidee
ayda ortalama 7.000 tl olsaydi burda yasamaya devam eder miydiniz yoksa almanya'ya 3.000 euro maasli ise gitmeyi dusunurmuydunuz?not: gidilecek sehir stutgart
ayda ortalama 7.000 tl olsaydi burda yasamaya devam eder miydiniz yoksa almanya'ya 3.000 euro maasli ise gitmeyi dusunurmuydunuz?
not: gidilecek sehir stutgart
not: gidilecek sehir stutgart
0
istanbul'u hiç sevmememe rağmen istanbul'da kalırdım. sebebi tamamen şehir stutgart diye. başka bi şehir olsaydı giderdim.
0
Almanya'daki durumu bilmiyorum ama orasi icin 3000euro az gibi geliyor bana. Orada ortalama bir maasa razi olurdum.
0
almanya'da 3000 euro fena bir rakam değil.. stutgart ı görmedim, ama almanya yaşanması rahat ve güzel bir ülke
0
arkama bile bakmazdım. istanbul'u çoğu insan için çekici kılan şeylerle şahsen ilgilenmiyorum. iki ay önce falan bir iş için 10 gün kadar kalmam gerekti, "burada nasıl 4 sene geçirmişim?" sorusunu sormadan geçirdiğim dakika sayısı bir elin parmaklarını geçmez. stuttgart'a giderim abi yav. sessiz, sakin, muhtemelen yeşil... bırak 3000 euro'yu eğer aç kalmayacaksam 2000 hatta 1500 euro'ya bile giderim ben. yeter ki agresif insanların, hava ve ses kirliliğinin olmadığı bir yer olsun. fazlasında gözüm yok. hülooğ.
0
stuttgart'ın merkezinde değilde esslingen'de vaihingen'de filan kalırsın (türk kaynayan yerler) bölgenin güzel yanı dehşet bir raylı sistem ağı olması hangi banliyöde kalsan çok fark etmez. asperg'de kaldı amcam (ludwigsburg) 35 sene, kirası 400 euro mu neydi ev dubleks'ti (2+1di ama kullanışlıydı) gibi. stuttgart şehir merkezinde zaten bişey yok. 1 maaşına seni işe getirip götürecek araba da alabilirsin.
3 bin euro'ya almanyada gayet yaşanır. stuttgart hem burdan direk uçuşu hem fransaya isviçreye gitmesi hem iş ortamı güzel bir yer. gidilir bence.
3 bin euro'ya almanyada gayet yaşanır. stuttgart hem burdan direk uçuşu hem fransaya isviçreye gitmesi hem iş ortamı güzel bir yer. gidilir bence.
0
Bu tip başlıklarda koro halinde yazılanlara bakıp da karar verme derim.Evinden,akrabalarından herşeyden uzağa gidiyorsan değmeli.3.000 euro alıp ne kadar para biriktirmeyi düşünüyorsun ?
0
Yok. Çünkü aldigim maaştan ve yaşam standartindan bağımsız ruhumda ne olduğunu cozemedigim bir rahatsızlık hasıl oluyor. Avrupa'da yaşayamadım. Geri dönüyorum hep.
0
bir dakika dusunmeden giderim. bi daha da geri donmeyi asla dusunmezdim.
0
almanya uçakla iki/iki buçuk saat, istanbul'da bir yerden bir yere gitmek o kadar zaten, planınızı doğru düzgün yaparsanız her ay tr'ye gidebilirsiniz, sevdiklerinizi görürsünüz. zaten türkiye'de olan her şey her yerde gani gani var. gidin derim.
0
Giderdim, düşünmeye bile gerek yok. Sorun olmazsa ne iş yaptığınızı da öğrenebilir miyim? Çok merak ettim.
0
pinkpeony
ayak bileklerine kadar uzanıcak elbisenin boyu ne kadar olmalı? 160 cm kısa mı olur? belki duyuruda bilen olur. teşekkürler.
ayak bileklerine kadar uzanıcak elbisenin boyu ne kadar olmalı? 160 cm kısa mı olur?
belki duyuruda bilen olur. teşekkürler.
belki duyuruda bilen olur. teşekkürler.
0
bütün 1.80'lerin omuz yüksekliği, bacak boyu aynı değil. teorik olarak boynunun başladığı yerden sonra 20 cm varsa dediğin doğru, ama matematiği de yok pek bence.
0
boyum 1.63
boyundan bağlamalı uzun bir elbisem var, boyun askısının başladığı yerden ölçtüm 1.40 tam boy -e çünkü göğüs... boyun değil koltukaltından ölçülce aynı elbise 115 cm
kafa+ boyun+ topuk toplam 30 cm civarında yapar ama kadın bedeni hani kıvrımlarımız var topluyor elbiseyi :)
ayrıca etek boyu da boydan olan elbiselerde topuğun üstünde kalmaz genelde topuğu da örter.
boyundan bağlamalı uzun bir elbisem var, boyun askısının başladığı yerden ölçtüm 1.40 tam boy -e çünkü göğüs... boyun değil koltukaltından ölçülce aynı elbise 115 cm
kafa+ boyun+ topuk toplam 30 cm civarında yapar ama kadın bedeni hani kıvrımlarımız var topluyor elbiseyi :)
ayrıca etek boyu da boydan olan elbiselerde topuğun üstünde kalmaz genelde topuğu da örter.
0
kakamelsokoban
günaydın sevgili duyurucular. öncelikle sadabat paktı gibi bir duyuru yazdığım için özür dilerim fakat olayı tüm yönleriyle anlayıp yorumlayabilesiniz diye biraz detaylı anlatmam gerekti.neredeyse kardeşimden daha yakın olduğum bir kuzenim var. birbirimizi görmeden geçen günümüz yoktu neredeyse. gör
günaydın sevgili duyurucular. öncelikle sadabat paktı gibi bir duyuru yazdığım için özür dilerim fakat olayı tüm yönleriyle anlayıp yorumlayabilesiniz diye biraz detaylı anlatmam gerekti.
neredeyse kardeşimden daha yakın olduğum bir kuzenim var. birbirimizi görmeden geçen günümüz yoktu neredeyse. görüşmediğimizde de uzun telefon görüşmeleriyle telafi ediyorduk süreci. evleninceye kadar hayatımız haftanın 3 günü onlarda kalıyorsak 4 günü bizde kalarak falan geçti hep birlikteydik. kardeşimle beraber üçümüz inanılmaz eğlenceli bir gruptuk çok eğleniyorduk.
1 sene arayla evlendik kuzenimle, önce ben sonra o. evlerimiz hala çok yakın. benim açımdan evlilik aramızda hiçbir şeyi değiştirmedi. hala eskisi kadar çok görüşüp whatsapp üzerinden konuşup haberleşiyorduk. eşim zaten sağolsun engellemez beni. kuzenim de bekarken her hafta en az 1 gece kardeşimle beraber gelir bizde kalırdı. eşimi de uzun zamandır tanıdıkları için hep beraber vakit geçirirdik. zaten enişte bile demezler abi derler, enişte çok dışarlıklı oluyor diye. birbirlerini sevdiklerini biliyorum, beni ondan kıskanmak yerine eşimi aileye böyle kabullanmiş olmaları çok hoşuma gidiyor.
kuzenim de eşiyle yaklaşık 4-5 sene görüşerek evlendi. fakat onun eşi aileye girmeye pek yanaşmadı. bizimle pek görüşmediği gibi kuzenimi de görüştürmemek için elinden geleni yaptı. fakat bunu bizi sevmediğinden değil, kıskançlığından yaptı. telefon edip kuzenimin bizimle olduğunu duyunca çok sinirleniyordu mesela. ben şu an evdeyim, işim yok sen onlarla oturmak yerine gelip benimle görüşebilirsin diyordu. onun da evi bizim evlerimize çok yakın olduğu için bizle olduğunu öğrenince hep arayıp çağırıyor kendisiyle görüşmesi için zorluyordu. kuzenim de hır gür çıkmasın diye gidiyordu.
evlendikten sonra iyice uzaklaştı bizden eşi yüzünden. çünkü kendisi evdeyken kuzenimi bakkala bile göndermiyor! o evdeyken kuzenim de evde olmak zorundaymış, o onunla vakit geçirmek için evdeymiş, onu özlüyormuş, artık evlilermiş üçüncü kişileri bırakıp birbirleriyle vakit geçirmeyi öğrenmelilermiş. (burada bana laf sokuluyor) o öyle başkalarının kocaları gibi ipini gevşek tutup o evdeyken karısını fingir fingir gezdirmezmiş, erkek adam karısının başında dururmuş. (burada da benim eşime laf sokuyor) adam kuzenimi sadece gece nöbete kalıp çalıştığı zaman bize kalmaya gönderiyor artık. onda da sabah 6.30da eve gelirken apartman kapısından alıp eve götürüyor yine. bizde yatıp uykusunu almasına bile müsaade etmiyor. sen eve geçersin ben uyanınca gelirim dediği için kavga ettiler mesela şu kadarcık mesafede sen orada ben evde mi uyuyalım benle eve geleceksin diye ortalığı ayağa kaldırdı.
haftasonu eşim şehirdışındaydı ve kötü bir haber aldım. eşim müsait olmadığı için onunla konuşamadım. kendimi çok kötü hissediyordum, whatsapptan kuzenime yazdım. eşinin evde olduğunu biliyorum ama dedim ki 1-2 saatliğine gelebilirsen çok iyi olur biraz konuşmaya ihtiyacım var çok kötüyüm. okuyup 15 dakika boyunca cevap yazmayınca tekrar yazdım gelemeyeceksen yine de haber ver olmazsa arkadaşımla buluşacağım birisiyle konuşmaya ihtiyacım var diye. meğer kocası telefonuna gelen mesajları da okuyormuş olay çıkmış evde. dev gibi bir mesaj göndermiş x evdeyken gelemiyorum işte neden laf anlamıyorsun sürekli yazıp duruyorsun adam göndermiyor ne yapayım kavga mı edeyim senin için demiş özetle.
o an aldığım kötü haberin de etkisiyle ondan gelen bu tepki beni hepten üzdü. ki asla üstelemedim ille de gel diye. bir kez gelir misin diye yazdım, okuyup cevap vermeyince de teyit amaçlı sordum gelmeyeceksen de haber ver diye. tek yaptığım buydu. zaten gerçekten onunla konuşmaya ihtiyacım olduğunu hissetmesem eşinin evde olduğunu bilerek çağırmam.
insan kardeşi kadar yakın insana iki eli kanda olsa koşmaz mı yahu? ben anlayamıyorum ondaki bu kölelik merakını. ki kendisi bekarken inanılmaz rahat büyüdü amcam kesinlikle sıkmazdı onu. şu saatte evde ol lafını bile duymadı hiç. şimdi nasıl kabulleniyor böyle davranılmayı bilemiyorum fakat o son attığı mesaj için ona gerçekten çok kızgınım, böyle bir hayata kendini mahkum ettiği için de çok üzgünüm.
üzülmekte, kızmakta haksız mıyım? sadece kendi açımdan mı düşünüyorum olayı? kendimi onun yerine koymaya çalışıyorum ama beni bu kadar sıkan bir insana isyan etmeden asla tahammül edemezdim. kendi evliliği açısından da çok zararlı değil mi bu davranışlar?
cevap yazan herkese çok teşekkür ederim.
neredeyse kardeşimden daha yakın olduğum bir kuzenim var. birbirimizi görmeden geçen günümüz yoktu neredeyse. görüşmediğimizde de uzun telefon görüşmeleriyle telafi ediyorduk süreci. evleninceye kadar hayatımız haftanın 3 günü onlarda kalıyorsak 4 günü bizde kalarak falan geçti hep birlikteydik. kardeşimle beraber üçümüz inanılmaz eğlenceli bir gruptuk çok eğleniyorduk.
1 sene arayla evlendik kuzenimle, önce ben sonra o. evlerimiz hala çok yakın. benim açımdan evlilik aramızda hiçbir şeyi değiştirmedi. hala eskisi kadar çok görüşüp whatsapp üzerinden konuşup haberleşiyorduk. eşim zaten sağolsun engellemez beni. kuzenim de bekarken her hafta en az 1 gece kardeşimle beraber gelir bizde kalırdı. eşimi de uzun zamandır tanıdıkları için hep beraber vakit geçirirdik. zaten enişte bile demezler abi derler, enişte çok dışarlıklı oluyor diye. birbirlerini sevdiklerini biliyorum, beni ondan kıskanmak yerine eşimi aileye böyle kabullanmiş olmaları çok hoşuma gidiyor.
kuzenim de eşiyle yaklaşık 4-5 sene görüşerek evlendi. fakat onun eşi aileye girmeye pek yanaşmadı. bizimle pek görüşmediği gibi kuzenimi de görüştürmemek için elinden geleni yaptı. fakat bunu bizi sevmediğinden değil, kıskançlığından yaptı. telefon edip kuzenimin bizimle olduğunu duyunca çok sinirleniyordu mesela. ben şu an evdeyim, işim yok sen onlarla oturmak yerine gelip benimle görüşebilirsin diyordu. onun da evi bizim evlerimize çok yakın olduğu için bizle olduğunu öğrenince hep arayıp çağırıyor kendisiyle görüşmesi için zorluyordu. kuzenim de hır gür çıkmasın diye gidiyordu.
evlendikten sonra iyice uzaklaştı bizden eşi yüzünden. çünkü kendisi evdeyken kuzenimi bakkala bile göndermiyor! o evdeyken kuzenim de evde olmak zorundaymış, o onunla vakit geçirmek için evdeymiş, onu özlüyormuş, artık evlilermiş üçüncü kişileri bırakıp birbirleriyle vakit geçirmeyi öğrenmelilermiş. (burada bana laf sokuluyor) o öyle başkalarının kocaları gibi ipini gevşek tutup o evdeyken karısını fingir fingir gezdirmezmiş, erkek adam karısının başında dururmuş. (burada da benim eşime laf sokuyor) adam kuzenimi sadece gece nöbete kalıp çalıştığı zaman bize kalmaya gönderiyor artık. onda da sabah 6.30da eve gelirken apartman kapısından alıp eve götürüyor yine. bizde yatıp uykusunu almasına bile müsaade etmiyor. sen eve geçersin ben uyanınca gelirim dediği için kavga ettiler mesela şu kadarcık mesafede sen orada ben evde mi uyuyalım benle eve geleceksin diye ortalığı ayağa kaldırdı.
haftasonu eşim şehirdışındaydı ve kötü bir haber aldım. eşim müsait olmadığı için onunla konuşamadım. kendimi çok kötü hissediyordum, whatsapptan kuzenime yazdım. eşinin evde olduğunu biliyorum ama dedim ki 1-2 saatliğine gelebilirsen çok iyi olur biraz konuşmaya ihtiyacım var çok kötüyüm. okuyup 15 dakika boyunca cevap yazmayınca tekrar yazdım gelemeyeceksen yine de haber ver olmazsa arkadaşımla buluşacağım birisiyle konuşmaya ihtiyacım var diye. meğer kocası telefonuna gelen mesajları da okuyormuş olay çıkmış evde. dev gibi bir mesaj göndermiş x evdeyken gelemiyorum işte neden laf anlamıyorsun sürekli yazıp duruyorsun adam göndermiyor ne yapayım kavga mı edeyim senin için demiş özetle.
o an aldığım kötü haberin de etkisiyle ondan gelen bu tepki beni hepten üzdü. ki asla üstelemedim ille de gel diye. bir kez gelir misin diye yazdım, okuyup cevap vermeyince de teyit amaçlı sordum gelmeyeceksen de haber ver diye. tek yaptığım buydu. zaten gerçekten onunla konuşmaya ihtiyacım olduğunu hissetmesem eşinin evde olduğunu bilerek çağırmam.
insan kardeşi kadar yakın insana iki eli kanda olsa koşmaz mı yahu? ben anlayamıyorum ondaki bu kölelik merakını. ki kendisi bekarken inanılmaz rahat büyüdü amcam kesinlikle sıkmazdı onu. şu saatte evde ol lafını bile duymadı hiç. şimdi nasıl kabulleniyor böyle davranılmayı bilemiyorum fakat o son attığı mesaj için ona gerçekten çok kızgınım, böyle bir hayata kendini mahkum ettiği için de çok üzgünüm.
üzülmekte, kızmakta haksız mıyım? sadece kendi açımdan mı düşünüyorum olayı? kendimi onun yerine koymaya çalışıyorum ama beni bu kadar sıkan bir insana isyan etmeden asla tahammül edemezdim. kendi evliliği açısından da çok zararlı değil mi bu davranışlar?
cevap yazan herkese çok teşekkür ederim.
0
üzülmekte de kızmakta da haklısın ama gerçekten hayat böyle. kuzenin hödük biriyle evlenmiş, onun seçtiği hayat bu yapabileceğin bir şey yok. bırak ne halleri varsa görsünler, burda kardeş gibi yakın birini kaybedecek olan kendisi. bundan sonra sen de iki elin kanda olsa koşmazsın, neden derlerse de yapıştırırsın cevabı. hayat insanların kocaları yüzünden sinir bozmak için fazla kısa.
0
Bence fazla sıkboğaz ediyorsun. Uzak dur ve üzme kendini hiç. Gelmiyorsa gelmiyor, ben gel dediğimde gelmeyen insanı bir daha çağırmam. Üzülmem de, çünkü bana verdiği değer böyle ölçülmüş oluyor. Eğer ben o ne derse desin yardımına koşuyorsam ama o gelmiyorsa bana vermediği değer için onu suçlamam.. Burada da sana pek değer veriyor gibi görünmüyor. Bariz bir şekilde 5 yıllık sevgililik döneminde bile seninle olan iletişimini anlatamamış. Ya da kendisini anlamayacak biriyle evlenerek, kendini de değersizleştirmiş.
Kuzeninin evliliği kalıcı olmaz gibi geldi bana bu anlattıklarından. Bu şekilde psikolojik şiddete kimsenin uzun süre dayanabileceğini sanmıyorum. O nedenle, dilerim insanlardan iyice uzaklaşıp kendini iyice yalnızlaştırdıktan sonra "stockholm sendromu" gibi bağlı kalmaz bu birlikteliğe.
Kuzeninin evliliği kalıcı olmaz gibi geldi bana bu anlattıklarından. Bu şekilde psikolojik şiddete kimsenin uzun süre dayanabileceğini sanmıyorum. O nedenle, dilerim insanlardan iyice uzaklaşıp kendini iyice yalnızlaştırdıktan sonra "stockholm sendromu" gibi bağlı kalmaz bu birlikteliğe.
0
Simdi soyle bir durum var, evet adam hödük de sizin kız da gidip o hödüğü beğenip evlenmis. Adam bastan beri ayni davranmis, istekleri belli tavri belli. Bu durumda siz uzulmekte kızmakta haklı olsaniz da kendinizi onun yerine koyamazsiniz cunku o adam sizin evlenebileceginiz bir insan degil anladigim kadariyla. Ayni evin icindeler, kocasinin da huyunu bastan beri biliyor, eger bu adamın bu huyuna razıysa, bastan sizinle mesafesini ona göre koruması lazımdi. Yazık etmis kendine.
Yerinizde olsam biraz mesafe bırakırdım. Bi de kavga bile etse size yansitmamasi lazımdı sanki, sizi suçlamis gibi olmus biraz. Ben olsam ben de kendimi kotu hissederdim.
Yerinizde olsam biraz mesafe bırakırdım. Bi de kavga bile etse size yansitmamasi lazımdı sanki, sizi suçlamis gibi olmus biraz. Ben olsam ben de kendimi kotu hissederdim.
0
yaşıt kuzenlerimle kardeş gibi büyüdüm -ki biz modern de değiliz aşiret gibi aileyiz yüzden fazla kuzen var bende.
ama evlenince herkes böyle oldu, sen istisnasın
ben bekarım ama biliyorum yani evlenen %90 böyle oluyor. olmasa iyi tabi
modern büyüyen kızlarda bu geyşa modları da beni benden alıyor da n'apalım ki, yapacak bişeyimiz yok. herkesin evliliği kendini bağlar.
boşver kızma, kendin yıpranırsın -ben sinir krizi bile geçirdim ama bi b.k olmuyor, kesin bilgi.
ama evlenince herkes böyle oldu, sen istisnasın
ben bekarım ama biliyorum yani evlenen %90 böyle oluyor. olmasa iyi tabi
modern büyüyen kızlarda bu geyşa modları da beni benden alıyor da n'apalım ki, yapacak bişeyimiz yok. herkesin evliliği kendini bağlar.
boşver kızma, kendin yıpranırsın -ben sinir krizi bile geçirdim ama bi b.k olmuyor, kesin bilgi.
0
Adamı önce akraba sevmeyen biridir diye düşünüp savunacaktım. Ben de öyleyim akrabalarıma düşkün değilimdir. Eşimin ailesinin, kuzenlerinin vs başımın üstünde yerleri var. Gelirlerse en iyi şekilde ağırlarım ama bir kuzenin yeni evli çifte her haftasonu yatıya gitmesi bence gerçekten çok. Onun dışında kuzeninin eşi gerçekten hödükmüş, ama kuzenin bu adamı tanıyarak ve severek evlendi dimi? Adam nikahtan sonra 180 derece değişmediyse kuzenin bunun böyle olacağını az çok biliyordu. Demek ki durumdan senin sandığın kadar şikayetçi değil. Bi de sen kuzenisin, o adam hayat arkadaşı. Kendini kuzenine o adamdan çok yakın görüyor olabilirsin ama o adam artık senden daha öncelikli.
Bence bu olayda tamamen haklı ya da tamamen haksız bir taraf yok. Siz biraz fazla sıkboğaz etmişsiniz yeni evli çifti. Adam karısını evde istemekte haklı, ama onun da tepkileri çok abartılı. Adamda biraz kezbanlık varmış.
Son olarak olasılıklar nedir bilmiyorum ama aklıma adamın, kuzenini senin eşinden kıskanma ihtimali de geldi.
Bence bu olayda tamamen haklı ya da tamamen haksız bir taraf yok. Siz biraz fazla sıkboğaz etmişsiniz yeni evli çifti. Adam karısını evde istemekte haklı, ama onun da tepkileri çok abartılı. Adamda biraz kezbanlık varmış.
Son olarak olasılıklar nedir bilmiyorum ama aklıma adamın, kuzenini senin eşinden kıskanma ihtimali de geldi.
0
senin hislerin bu şekilde diye karşındakinden de bunu bekliyorsun ancak ondaki bağ bu kadar güçlü değilmiş demek ki.
bir de adam aileye girmek istemedi pek demişsin. bunu kurcalamak lazım. neden istemedi? siz onu yeterince içinize almamış/alamamış olabilir misiniz? zaten sosyal problemleri olan birine benziyor, sizden ekstra yakınlık görmediyse ya da atıyorum bir konuda bile dışlandığını hissettiyse bilenmiştir. başıma geldiği için spesifik örnek verebildim. erkek arkadaşımın kuzeni evlenirken ben çağrılmamıştım mesela düğüne, oldukça uzun süredir birlikteyiz. ki öyle aile arasında falan da değildi; gelinin kardeşinin sevgilisinin arkadaşları, onların da arkadaşları falan gitmişti. benim için kocaman bir düşüncesizlik örneğidir mesela. hayatta yapamam görüştürmemezlik falan ama artık samimi bir ilişki olamaz aramızda.
bir de adam aileye girmek istemedi pek demişsin. bunu kurcalamak lazım. neden istemedi? siz onu yeterince içinize almamış/alamamış olabilir misiniz? zaten sosyal problemleri olan birine benziyor, sizden ekstra yakınlık görmediyse ya da atıyorum bir konuda bile dışlandığını hissettiyse bilenmiştir. başıma geldiği için spesifik örnek verebildim. erkek arkadaşımın kuzeni evlenirken ben çağrılmamıştım mesela düğüne, oldukça uzun süredir birlikteyiz. ki öyle aile arasında falan da değildi; gelinin kardeşinin sevgilisinin arkadaşları, onların da arkadaşları falan gitmişti. benim için kocaman bir düşüncesizlik örneğidir mesela. hayatta yapamam görüştürmemezlik falan ama artık samimi bir ilişki olamaz aramızda.
0
@piremses bile bile dışlama kesinlikle yok, belki farkında olmadan yapılan bir şeye kırılmış olabilir ama genel olarak ailede biz 8 kız kuzeniz ve baba tarafımda özellikle erkek çocuk hasreti olduğu için damatlar el üstünde tutulur, hiçbiri diğerinden ayrı tutulmaz.
ama dediğin gibi sosyal problemleri olan biri zaten, hiç arkadaşı yok abileri dahil kendi akrabalarıyla görüşmüyor, yalnızca aynı evin içinde oldukları için annesiyle vakit geçiriyordu. hepimizin evleri yakın olduğu için kızlı erkekli her takıldığımızda onu da çağırdık 1-2 kez geldi, somurtup oturdu, boş muhabbetler yaptığımızı ima etti yine bir şey demedik kuzenimizle görüşebilmek için grupta kalmasına, kendini ait hissetmesine uğraştık fakat başarılı olamadık. bayramlarda bile ailenin en büyüğü olduğu için kuzenimin babası olan amcamda toplanırız, oraya bile gelip el öpüp 15-20 dakika durup kalkıyorlar artık. sıkılıyormuş enişte bey. genel olarak insanlarla bir arada olmaktan hoşlanmıyor bize karşı bir tavır değil bu. onun bütün dünyası kuzenim. kuzenimin de ondan başkasıyla görüşmesini, vakit geçirmesini istemiyor. sadece işe gidip gelsin kalan her anında onunla olsun istiyor. yazarken bile daraldım, böyle bir hayata nasıl katlanılır hiç bilmiyorum.
ama dediğin gibi sosyal problemleri olan biri zaten, hiç arkadaşı yok abileri dahil kendi akrabalarıyla görüşmüyor, yalnızca aynı evin içinde oldukları için annesiyle vakit geçiriyordu. hepimizin evleri yakın olduğu için kızlı erkekli her takıldığımızda onu da çağırdık 1-2 kez geldi, somurtup oturdu, boş muhabbetler yaptığımızı ima etti yine bir şey demedik kuzenimizle görüşebilmek için grupta kalmasına, kendini ait hissetmesine uğraştık fakat başarılı olamadık. bayramlarda bile ailenin en büyüğü olduğu için kuzenimin babası olan amcamda toplanırız, oraya bile gelip el öpüp 15-20 dakika durup kalkıyorlar artık. sıkılıyormuş enişte bey. genel olarak insanlarla bir arada olmaktan hoşlanmıyor bize karşı bir tavır değil bu. onun bütün dünyası kuzenim. kuzenimin de ondan başkasıyla görüşmesini, vakit geçirmesini istemiyor. sadece işe gidip gelsin kalan her anında onunla olsun istiyor. yazarken bile daraldım, böyle bir hayata nasıl katlanılır hiç bilmiyorum.
0
yok zaten tabii bilerek yapmamışsınızdır. :) o herhangi bir şeyi öyle algılamış olabilir diye dedim. herkese böyleyse ve başından beri böyleyse konu kuzende düğümleniyor. iki tarafı idare etmek, taraflar arasında dengeyi sağlamak tamamen onun göreviyken; belki de başı ağrımasın, hır hür çıkmasın diye kocasının her dediğini yaparak fazlaca ödün vermiş.
alınmakta haklısın.
alınmakta haklısın.
0
Herkesin kendine göre bir düzeni var, kuzeninizi veya eşini dışlamak, terslemek yerine bu düzen içinde kendinize bir görüşme alanı ayarlamaya çalışın.
Örneğin benim eşim olsa, istediği kadar kuzeniyle takılırdı ama ben olmadan onun evinde tek başına yatamazdı. Gece 2-3'te olsa dönmesini isterdim. Her zamanda gidip başkasının evinde kalmak istemeyebilir insan. Bunun kıskanmakla vs. alakası yok. Herkesin kendi görüşü var.
Burada yapılacak en mantıklı hareket eşini sizin gruba almaya çalışmaktı. Siz de bunu denemiş ve başaramamışsınız. Bence kuzeninizle görüşerek bu yolu bir daha deneyin. En azından neden itiraz ettiğini öğrenin, o sebepleri giderirseniz sıkıntı çözülebilir. Eğer bunu başaramazsanız, gündüz saatlerinde görüşmenin bir yolunu bulun...
.
Örneğin benim eşim olsa, istediği kadar kuzeniyle takılırdı ama ben olmadan onun evinde tek başına yatamazdı. Gece 2-3'te olsa dönmesini isterdim. Her zamanda gidip başkasının evinde kalmak istemeyebilir insan. Bunun kıskanmakla vs. alakası yok. Herkesin kendi görüşü var.
Burada yapılacak en mantıklı hareket eşini sizin gruba almaya çalışmaktı. Siz de bunu denemiş ve başaramamışsınız. Bence kuzeninizle görüşerek bu yolu bir daha deneyin. En azından neden itiraz ettiğini öğrenin, o sebepleri giderirseniz sıkıntı çözülebilir. Eğer bunu başaramazsanız, gündüz saatlerinde görüşmenin bir yolunu bulun...
.
0
Olaya bencilce bakıyorsunuz. bunu sizi kırmak için söylemedim.
Öncelikle kendinizi kuzeninizi ve eşini çok iyi tanımış analiz etmişsiniz.kızın size gelmesi iş ya da böyle sürekli sorun yaratırken hala onu konuşmak için kendi evinize davet ediyorsunuz.
Üzgün olan sizsiniz, rahatlamak için o kuzenle görüşmek isteyen sizsiniz ama kalkıp şartları uygun olmadığı halde size gelsin diye ısrar eden sizsiniz. Gelemeyeceği asikarken kızı zira sokmuş, kendi canınızı iyice sıkmış ve aranızdaki ilişkiyi hirpalamissiniz.
Evet onun evinde kocası olabilir,o varken dertlesmek istemeyebilirsiniz ama bakın fiziksel şartlar bile sizin isteğinize göre olacak. Bu bencilliktir. Herkesin imkanı sizinkiyle eş olmayabilir. siz ona gitseydiniz muhtemelen mutfakta kahve içip kizkiza konusacaktiniz. Dolayısıyla hem sizin isteğiniz olacak hem de kuzeninizn isteği olacaktı. Ama siz orta yolda bulusmamissiniz.
Sonra da zor zamanimda yanimda olmadı diye sikayet etmeyin lütfen...
Sizinki gibi anlayışlı bir kocaya sahip olmak zorunda değil.insanlar sevdikleri için evlenirler ve herkesin severken kriteri farklıdır.
Iyi insan olması,sadakati,mali mülkü, belki bir gülüşü...
Sizin kurmuş olduğunuz dünyaya eşlik etmiyor diye kinamaya hakkınız yok. O adamın da öyle olduğunu kabul etseniz? Farklı bir kültürden geliyor sonuçta. Sizin yanlış bir şey yapmıyor olmanız herkesin size hak vereceği anlamına gelmez. Kuzeninizi boş yere hirpaliyorsunuz bence. Kız sürekli eşi ve akrabaları arasında kalıyor ki kimse böyle yaşamak istemez.
Ne sizi memnun edebiliyor ne de kocasını. Kendisi de mutsuzdur kimse problemle yaşamak istemez.
Bırakın lütfen. Kocası kıskanç olabilir, hepimizin kötü huyları var. Bununla başetmek ve yasamak zorunda olan kuzeniniz. Siz kiza iyilik değil aksine kötülük yapıyorsunuz. zor zamanlarında yanında olun, iyi zamanlarında esinin elverdigince beraber olun yeter.
Farklı kültürlerin evliliği zordur. Ama artık evli, bir ömür beraber olacaklar. Uzun verin eksiği ve yanlisiyla yaşasın.
Güzel bir atasozumuz vardır, çok severim: "çok muhabbet tez zamanda ayrılık getirir." derler.
Az ama öz olmak iyidir bazen.
Öncelikle kendinizi kuzeninizi ve eşini çok iyi tanımış analiz etmişsiniz.kızın size gelmesi iş ya da böyle sürekli sorun yaratırken hala onu konuşmak için kendi evinize davet ediyorsunuz.
Üzgün olan sizsiniz, rahatlamak için o kuzenle görüşmek isteyen sizsiniz ama kalkıp şartları uygun olmadığı halde size gelsin diye ısrar eden sizsiniz. Gelemeyeceği asikarken kızı zira sokmuş, kendi canınızı iyice sıkmış ve aranızdaki ilişkiyi hirpalamissiniz.
Evet onun evinde kocası olabilir,o varken dertlesmek istemeyebilirsiniz ama bakın fiziksel şartlar bile sizin isteğinize göre olacak. Bu bencilliktir. Herkesin imkanı sizinkiyle eş olmayabilir. siz ona gitseydiniz muhtemelen mutfakta kahve içip kizkiza konusacaktiniz. Dolayısıyla hem sizin isteğiniz olacak hem de kuzeninizn isteği olacaktı. Ama siz orta yolda bulusmamissiniz.
Sonra da zor zamanimda yanimda olmadı diye sikayet etmeyin lütfen...
Sizinki gibi anlayışlı bir kocaya sahip olmak zorunda değil.insanlar sevdikleri için evlenirler ve herkesin severken kriteri farklıdır.
Iyi insan olması,sadakati,mali mülkü, belki bir gülüşü...
Sizin kurmuş olduğunuz dünyaya eşlik etmiyor diye kinamaya hakkınız yok. O adamın da öyle olduğunu kabul etseniz? Farklı bir kültürden geliyor sonuçta. Sizin yanlış bir şey yapmıyor olmanız herkesin size hak vereceği anlamına gelmez. Kuzeninizi boş yere hirpaliyorsunuz bence. Kız sürekli eşi ve akrabaları arasında kalıyor ki kimse böyle yaşamak istemez.
Ne sizi memnun edebiliyor ne de kocasını. Kendisi de mutsuzdur kimse problemle yaşamak istemez.
Bırakın lütfen. Kocası kıskanç olabilir, hepimizin kötü huyları var. Bununla başetmek ve yasamak zorunda olan kuzeniniz. Siz kiza iyilik değil aksine kötülük yapıyorsunuz. zor zamanlarında yanında olun, iyi zamanlarında esinin elverdigince beraber olun yeter.
Farklı kültürlerin evliliği zordur. Ama artık evli, bir ömür beraber olacaklar. Uzun verin eksiği ve yanlisiyla yaşasın.
Güzel bir atasozumuz vardır, çok severim: "çok muhabbet tez zamanda ayrılık getirir." derler.
Az ama öz olmak iyidir bazen.
0
senin için üzüldüm zira hayalkırıklığına uğramışsın ama sorun bence senin kuzenini tanımamış olman.
kuzeninin kocası çok korkunç bir insan, ben böyle biriyle asla evlenmezdim, muhtemelen sen de. ama kuzenini tanımamışsın demek ki böyle bir adamla evlenip her şeyi kabul etmesine şaşırıyorsun. bence bir an önce yol ver, emeğini gerçekten değecek insanlara ver, bu tip insanlar ne desen anlamaz. sen yüz kere konuş bak bu olan yanlış diye, hem bildiğini okur hem de kötü sen olursun. adam belli ki sizinle muhattap olmak istemiyor, kuzenin de muhattap olmasın istemiyor, kuzenin de bu duruma itiraz etmiyor, kimseyi zorla hayatımıza sokamayız. kurtarılmak istemeyen kimseyi de kurtaramayız. böyle şeyler için enejini harcamaya değmez. üç beş sene sonra kuzeninin etrafında psikopat bir adam dışında kimse kalmayınca aklı başına gelir boşver.
kuzeninin kocası çok korkunç bir insan, ben böyle biriyle asla evlenmezdim, muhtemelen sen de. ama kuzenini tanımamışsın demek ki böyle bir adamla evlenip her şeyi kabul etmesine şaşırıyorsun. bence bir an önce yol ver, emeğini gerçekten değecek insanlara ver, bu tip insanlar ne desen anlamaz. sen yüz kere konuş bak bu olan yanlış diye, hem bildiğini okur hem de kötü sen olursun. adam belli ki sizinle muhattap olmak istemiyor, kuzenin de muhattap olmasın istemiyor, kuzenin de bu duruma itiraz etmiyor, kimseyi zorla hayatımıza sokamayız. kurtarılmak istemeyen kimseyi de kurtaramayız. böyle şeyler için enejini harcamaya değmez. üç beş sene sonra kuzeninin etrafında psikopat bir adam dışında kimse kalmayınca aklı başına gelir boşver.
0
ayrıca tekrar okuyunca fark ettim,
benim ve eşim hakkında böyle saçma salak yorumlar yapan bir insanla adamın görüştürüp görüştürmemesini bıraktım ben kendim görüşmek istemezdim.
benim ve eşim hakkında böyle saçma salak yorumlar yapan bir insanla adamın görüştürüp görüştürmemesini bıraktım ben kendim görüşmek istemezdim.
0
bu konulara ona göre, buna göre, şuna göre bakış açısıyla yaklaşmayı çok saçma buluyorum. yani o onun bileceği iş, onu sevmiş evlenmiş minvalli yorumlara katılmıyorum. dibine kadar haklısın. kuzenin yanlış bir evlilik yapmış, bunu kendi de görecektir. bazı konularda "onun doğrusu" kafası geçerli olmaz, bu da öyle. hayatına ve çevresi ile ilişkilerine karışan bir eş seçmiş olması yanlış, her durumda bu mutlak bir yanlış.
insan sevdiği kişi bile bile yanlışa giderken sessiz kalamıyor ve kızıyor, kızgınlığına hak veriyorum. kendine yüklenme, senin bir hatan yok.
insan sevdiği kişi bile bile yanlışa giderken sessiz kalamıyor ve kızıyor, kızgınlığına hak veriyorum. kendine yüklenme, senin bir hatan yok.
0
"o öyle başkalarının kocaları gibi ipini gevşek tutup o evdeyken karısını fingir fingir gezdirmezmiş""
bu cümleyi okuduktan sonra o kadar sinirlendim, o kadar asabım bozuldu ki ne yazacak bir şey bulabildim ne de yazmadan geçebildim. size eşinizle mutlu ve sağlıklı bir hayat diliyorum. bu olaylara da gereğinden fazla düşünce gücü harcamayın, kendinizi yıpratmayın. ben bile çıldırdım tek cümleyle.
bu cümleyi okuduktan sonra o kadar sinirlendim, o kadar asabım bozuldu ki ne yazacak bir şey bulabildim ne de yazmadan geçebildim. size eşinizle mutlu ve sağlıklı bir hayat diliyorum. bu olaylara da gereğinden fazla düşünce gücü harcamayın, kendinizi yıpratmayın. ben bile çıldırdım tek cümleyle.
0
dengelisiz
Merhaba arkadaşlar,Sincan tren garından beytepe köprü ya da ümitköy metrosuna nasıl gidebilirim? Teşekkürler
Merhaba arkadaşlar,
Sincan tren garından beytepe köprü ya da ümitköy metrosuna nasıl gidebilirim? Teşekkürler
Sincan tren garından beytepe köprü ya da ümitköy metrosuna nasıl gidebilirim? Teşekkürler
0
garda in, çıktıktan sonra 300-400 metre yürüyerek batıkent metrosuna ulaşırsın. kızılay'a gidip çayyolu metrosuna geçeceksin. sincandan ümitköy metrosuna otobüs çalışıyor mu bilmiyorum.
0
En hızlı yolu tercih ediyorum. Garın önünden geçen eskişehir yolu dolmuşu var mı? Kesin olarak bilen biri var mı? Diğer ihtimaller uzak oluyor arkadaşlar.
0
sincan ve fatihten eskişehir yoluna çıkan tüm araçlar el mahkum şaşmaz kavşağı- ümitköy kavşağı-beytepe-bilkent-...güzergahını kullanıyor
dolmuş, özel halk otobüsü (beyaz minik boy olanlar) veya metroya kadar olan kızım için ring var
banliyö yok artık yollar tamirde 2 sene banliyö olmayacak. onun yerine 522 nolu hat var ama eskişehir yolunu kullanmıyor istisna olarak ankara bulvarından gidiyor size yaramaz.
istanbul yolu kullanan araçlara da binmeyin. "eskişehir yolu" anahtar kelime bu
metro ringi için de batıkent metrosu değil "ümitköy metrosu" olması lazım
Garın önü "istasyon caddesi" (adı değişe değişe)tek bir ana cadde tüm sincan ve etimesgutu geçiyor, sincanın tüm araçları da o caddeden geçiyor.
dolmuş, özel halk otobüsü (beyaz minik boy olanlar) veya metroya kadar olan kızım için ring var
banliyö yok artık yollar tamirde 2 sene banliyö olmayacak. onun yerine 522 nolu hat var ama eskişehir yolunu kullanmıyor istisna olarak ankara bulvarından gidiyor size yaramaz.
istanbul yolu kullanan araçlara da binmeyin. "eskişehir yolu" anahtar kelime bu
metro ringi için de batıkent metrosu değil "ümitköy metrosu" olması lazım
Garın önü "istasyon caddesi" (adı değişe değişe)tek bir ana cadde tüm sincan ve etimesgutu geçiyor, sincanın tüm araçları da o caddeden geçiyor.
0
devilred
artık içimi baydığı için takip etmiyorum gündemi. soru şu ki darbe girişimi olduğuna inanalım mı, ne yapalım? en son durum nedir inanma hususunda?
artık içimi baydığı için takip etmiyorum gündemi. soru şu ki darbe girişimi olduğuna inanalım mı, ne yapalım? en son durum nedir inanma hususunda?
0
darbe sürecinden haberdar olunduğuna eminim, sadece engellemek için bir şey yapılmadı ve zamanı gelince darbeci grup yalnız bırakıldı.
ama başta cidden ulusalcıların yaptığını düşünmüştüm, harbiden fetocularmış..
kaç hafta önce yandaş medyada fetocular darbe hazırlığında diye yazılar vardı peh demiştim, herkes biliyodu yani.
ama başta cidden ulusalcıların yaptığını düşünmüştüm, harbiden fetocularmış..
kaç hafta önce yandaş medyada fetocular darbe hazırlığında diye yazılar vardı peh demiştim, herkes biliyodu yani.
0
Bu kadar delilden sonra buna tiyatro diyeni en yakın akıl hastanesine nakletmek lazım. Yahu biraz adamakıllı sol muhalif yazıları okuyun. Sözlük e takılmayın
0
Sence ikiz kuleleri kim yok etti niye bunu yapti? Ayni seyler biz yine oyunu bile copy paste yaptik..
0
her ne kadar cemaat nasıl bu olayı bu kadar eline yünüze bulaştırır anlayamasam da -yanlış anlaşılmasın, iyi ki yapamadılar orası ayrı- bir şeylere kalkıştıklarına inanıyorum
bence darbeci ekip sadece FG cemaati değildi + birileri bunlara gaz verdi sonra da sattı gibime geliyor. bu süreçte ordudaki her cemaat unsuru da dahil olamadı sanırım.
ya da benim kafamın basmadığı daha başka şeyler, bilemiycem.
bence darbeci ekip sadece FG cemaati değildi + birileri bunlara gaz verdi sonra da sattı gibime geliyor. bu süreçte ordudaki her cemaat unsuru da dahil olamadı sanırım.
ya da benim kafamın basmadığı daha başka şeyler, bilemiycem.
0
Darbenin tiyatrosu olmaz. Dolu silahla film cekmekten farki olmaz boyle bir seyin. Neden? Iktidarin gucu kitleleri otoritesine inandirmasindan gelir, dolayisiyla tiyatro olarak baslayan bir darbenin bile istenirse gercege donusmesi gayet olasi. Hic bir iktidar boyle bir oyun oynamaz.
0
Wolfware
Malum darbe olaylarından dolayı binlerce memur işten çıkarıldı. Buraya alınacak yeni personel son kpss puanına göre mi alınacak yine? Şunun için soruyorum açık çok fazla. Belki kpssye katılan herkesi alsalar bile yetmeyecek. Kpss dışında cv ile falan başvuru yapılabilecek mi? Yada bu şekilde alan ku
Malum darbe olaylarından dolayı binlerce memur işten çıkarıldı. Buraya alınacak yeni personel son kpss puanına göre mi alınacak yine? Şunun için soruyorum açık çok fazla. Belki kpssye katılan herkesi alsalar bile yetmeyecek. Kpss dışında cv ile falan başvuru yapılabilecek mi? Yada bu şekilde alan kurumlar var mı?
0
daha işten çıkarılmadı memurlar, sadece açığa alındı. o yüzden henüz yerlerine birilerini almazlar..
0
devlet sosyal politika gereği bütçesi dahilinde memur alır, ama şu dikkatle okunsun ZORUNDA değildir.
0
kpssye katılan herkesi alsalar bile yetmeyecek..
yuh arkadaş sadece İİBFden 500 bin kişi mi ne giriyor o sınava nereye yetmeyecek tüm galaksiye mi alıyoruz memuru?
alacakları öğretmen, polis, belki 3-5 bin kişi daha maliyeye filan olabilir onun dışında devletin fazla fazla yüzbin tane memuru rahat vardır. daha çıkardıkları değil görevden uzaklaştırdıları bile 50 bin kişi etmedi. her dairede sadece maaş alıp hiç iş yapmayan kaç adam var bir fikrin var mı? milli sporcuların hepsi kamu çalışanı 1 gün mesaileri yok.
hali hazırda da var KPSSsiz memur alımı güneydoğudaki kentsel dönüşüm için çevre şehircilik bakanlığı alıyor mesela, şırnakta sözleşmeli çalışacak mimarsan başvurabilirsin.
yuh arkadaş sadece İİBFden 500 bin kişi mi ne giriyor o sınava nereye yetmeyecek tüm galaksiye mi alıyoruz memuru?
alacakları öğretmen, polis, belki 3-5 bin kişi daha maliyeye filan olabilir onun dışında devletin fazla fazla yüzbin tane memuru rahat vardır. daha çıkardıkları değil görevden uzaklaştırdıları bile 50 bin kişi etmedi. her dairede sadece maaş alıp hiç iş yapmayan kaç adam var bir fikrin var mı? milli sporcuların hepsi kamu çalışanı 1 gün mesaileri yok.
hali hazırda da var KPSSsiz memur alımı güneydoğudaki kentsel dönüşüm için çevre şehircilik bakanlığı alıyor mesela, şırnakta sözleşmeli çalışacak mimarsan başvurabilirsin.
0
Milletin gözünde çok kişi çıktı herkesi alacaklar gibi görünüyor ama işin aslı öyle değil,
mesela öğretmen atamaları için geçen yıl atama izni çıktığı halde ve ihtiyaç olduğu verilen izinden 10 bin eksik atama yaptılar, bu yıl Ağustosta atama yapmayacağız da deseler 10 bin oradan 10 bin de kendi içinden jer türlü 20 bin atama gelecekti ve açığı azaltmak için şubatta onun da iki katı kadar atama bekleniyordu , (takip edenler bilir son 5 yıldır şubatta atama yok diyip atama yaparlar) neyse bir de bunların üzerine attıkları öğretmenler çıktı 20bin kadar.
Şimdi cb bile çıktı diyor ki 20bin atama yapacağız, ee zaten yapılacaktı bu 20 bin, atılanlar yerine öyle ben çok birşey koyacaklsrını sanmıyorum yoksa ağızlarosmam şuan em az 40-50 bin atama çıkıyor olması gerekirdi
mesela öğretmen atamaları için geçen yıl atama izni çıktığı halde ve ihtiyaç olduğu verilen izinden 10 bin eksik atama yaptılar, bu yıl Ağustosta atama yapmayacağız da deseler 10 bin oradan 10 bin de kendi içinden jer türlü 20 bin atama gelecekti ve açığı azaltmak için şubatta onun da iki katı kadar atama bekleniyordu , (takip edenler bilir son 5 yıldır şubatta atama yok diyip atama yaparlar) neyse bir de bunların üzerine attıkları öğretmenler çıktı 20bin kadar.
Şimdi cb bile çıktı diyor ki 20bin atama yapacağız, ee zaten yapılacaktı bu 20 bin, atılanlar yerine öyle ben çok birşey koyacaklsrını sanmıyorum yoksa ağızlarosmam şuan em az 40-50 bin atama çıkıyor olması gerekirdi
0
kpsssiz alım da yapacaklar bazı alanlarda bence.
ayrıca kpssye milyonlar girdi, her açığa aldıklarının yerine birini alsalar bile 50bin açık var altı üstü. gayet yeter kpss, zaten adamlar normalde sadece kpssyle aldıkları kişileri bile, kpss+ mülakatla alacaklar.
bu arada normalde bütçede belirlenenin üzerine çıkacaklar bence de, ohal kapsamında khkyla çözülüyor bütçe konusu, sıkıntı olmaz.
ayrıca kpssye milyonlar girdi, her açığa aldıklarının yerine birini alsalar bile 50bin açık var altı üstü. gayet yeter kpss, zaten adamlar normalde sadece kpssyle aldıkları kişileri bile, kpss+ mülakatla alacaklar.
bu arada normalde bütçede belirlenenin üzerine çıkacaklar bence de, ohal kapsamında khkyla çözülüyor bütçe konusu, sıkıntı olmaz.
0
fallopian
-siyasi icerikli soru degildir-savcıların gücünü nerden alması? diye sorsam daha doğru olur. hukuk fakültesinde ogrencilikten savcılığa geçiş sürecinde ne yaşanıyor ki bir tarafların kalkması seklinde evrimlesiyorlar? oznel bakişla savcılık nedir, ne ise yarar? ilçedeki fonksiyonu, mertebesi nedir?
-siyasi icerikli soru degildir-
savcıların gücünü nerden alması? diye sorsam daha doğru olur. hukuk fakültesinde ogrencilikten savcılığa geçiş sürecinde ne yaşanıyor ki bir tarafların kalkması seklinde evrimlesiyorlar?
oznel bakişla savcılık nedir, ne ise yarar? ilçedeki fonksiyonu, mertebesi nedir?
savcıların gücünü nerden alması? diye sorsam daha doğru olur. hukuk fakültesinde ogrencilikten savcılığa geçiş sürecinde ne yaşanıyor ki bir tarafların kalkması seklinde evrimlesiyorlar?
oznel bakişla savcılık nedir, ne ise yarar? ilçedeki fonksiyonu, mertebesi nedir?
0
Savcı gerektiği zaman soruşturma başlatan ve kovuşturma yapan kişidir. Örneğin bir yerde bir cinayet işleniyor, savcı soruşturma başlatıyor, o noktadan sonra cinayeti çözümlemek tamamen savcının görevi. Emniyet teşkilatı sadece savcının verdiği emirleri yerine getiriyor. Bir evde arama yapılacaksa buna izin veren kişi savcı. Birinin tutuklanması gerekiyorsa bunu sağlayan yine savcı. Savcılar emniyet teşkilatı üzerinde bu kadar güce sahip olduklarından birçok yerde ciddiye alınırlar. Türkiye'de böyle güçlere sahip insanlara herkes yakın olmak ister çünkü savcı aynı zamanda torpil demektir. Bir avukatın çevresinde her zaman önemli kişiler olmaz ama savcıların çevresinde genelde hakimler, emniyet müdürleri, valilik, kaymakamlık ve belediyeler gibi birçok kurumdan insanlar bulunur.
0
kara listem 1-kaymakamlar 2-savcılar 3- hükümet konağı memurları
allahım hayat o kadar sıkıcı ki millete sardim
allahım hayat o kadar sıkıcı ki millete sardim
0
@fallopian, bence şu sıralar kara liste falan yapmayın. hele ki böyle açık açık. :)
0
Güçlerini doğrudan yasalardan ve bağımsızlıklarından alıyorlar (HSYK'yı filan karıştırmayalım şimdi).
Ayrıca kolluk kuvvetleri emirlerindedir (adli konularda). Hakimlerin üstü değil astlarıdır.
Ne kadar Türkiye'de yüceltilmişse de esasen olması gereken soruşturma ve kovuşturma süresince avukatlarla eşit seviyede olmaları gerekliliğidir aksi takdirde yeterli seviyede savunma hazırlanamayabiliyor. Bir mahkemede iddia makamı savcıyken savunma makamı avukattır ve karar verici de hakimdir.
Sorumlu bulunduğu bölgedeki (eğer büro olarak ayrılmışsa, ör. cinayet, anayasal suçlar, memur suçları, çocuk, bilişim vs.) kendi bürosuna bağlı soruşturma ve kovuşturmayı takip eder iddianameyi hazırlar ve mahkemeye sunar.
Cumhuriyet savcısının üstünde cumhuriyet başsavcı vekili ve onun üstünde de cumhuriyet başsavcısı olur.
Ayrıca kolluk kuvvetleri emirlerindedir (adli konularda). Hakimlerin üstü değil astlarıdır.
Ne kadar Türkiye'de yüceltilmişse de esasen olması gereken soruşturma ve kovuşturma süresince avukatlarla eşit seviyede olmaları gerekliliğidir aksi takdirde yeterli seviyede savunma hazırlanamayabiliyor. Bir mahkemede iddia makamı savcıyken savunma makamı avukattır ve karar verici de hakimdir.
Sorumlu bulunduğu bölgedeki (eğer büro olarak ayrılmışsa, ör. cinayet, anayasal suçlar, memur suçları, çocuk, bilişim vs.) kendi bürosuna bağlı soruşturma ve kovuşturmayı takip eder iddianameyi hazırlar ve mahkemeye sunar.
Cumhuriyet savcısının üstünde cumhuriyet başsavcı vekili ve onun üstünde de cumhuriyet başsavcısı olur.
0
bir zabıt katibi olarak şöyle anlatmaya çalışayım.
suç işlenir, o günkü nöbetçi savcıya haber verilir, telefonla görüşme tutanağı hazırlanır, emniyette ifadeler alınır, savcının talimatına göre - bu suça göre değişir - şüpheli serbest bırakılır, veya ifadesi alınmak üzere savcılığa getirilir. yine suça göre değişmek kaydıyla, savcılığa ifade için getirilmişse, nöbetçi sulh ceza hakimliğine adli kontrol veya tutuklanma istemiyle sorguya sevk edilir, suçun mahiyetine göre sulh ceza hakimi serbest bırakır, adli kontrol şartıyla serbest bırakır veya tutuklar.
savcılar ve hakimler ast üst değillerdir, eşit konumdalar. atamalarda talebe veya ihtiyaca göre gittikleri yerlerde hakim veya savcı olarak atanabilirler, yani hakim savcı, yada savcı hakim olabilir.
emniyet adli olarak savcıya bağlıdır, idari olarak mülki amire (kaymakam - vali)
ilçelerde duruma göre hakim savcıların hepsi arkadaş olabilirler, olmayabilirler, duruma göre değişiyor. mesela eski hakimimin, eski başsavcı ile pek yıldızı barışmıyordu :) ama küçük yerlerde genelde ast üst ilişkisi olmuyor.
adli yargı merkezlerinde (ağır ceza merkezlerinde) bir başsavcı, bir veya daha fazla ağır ceza mahkemesi başkanı olur. başsavcı tüm savcıların başı, ağır ceza mahkemesi başkanları da hakimlerin başı gibi filan oluyor.
suç işlenir, o günkü nöbetçi savcıya haber verilir, telefonla görüşme tutanağı hazırlanır, emniyette ifadeler alınır, savcının talimatına göre - bu suça göre değişir - şüpheli serbest bırakılır, veya ifadesi alınmak üzere savcılığa getirilir. yine suça göre değişmek kaydıyla, savcılığa ifade için getirilmişse, nöbetçi sulh ceza hakimliğine adli kontrol veya tutuklanma istemiyle sorguya sevk edilir, suçun mahiyetine göre sulh ceza hakimi serbest bırakır, adli kontrol şartıyla serbest bırakır veya tutuklar.
savcılar ve hakimler ast üst değillerdir, eşit konumdalar. atamalarda talebe veya ihtiyaca göre gittikleri yerlerde hakim veya savcı olarak atanabilirler, yani hakim savcı, yada savcı hakim olabilir.
emniyet adli olarak savcıya bağlıdır, idari olarak mülki amire (kaymakam - vali)
ilçelerde duruma göre hakim savcıların hepsi arkadaş olabilirler, olmayabilirler, duruma göre değişiyor. mesela eski hakimimin, eski başsavcı ile pek yıldızı barışmıyordu :) ama küçük yerlerde genelde ast üst ilişkisi olmuyor.
adli yargı merkezlerinde (ağır ceza merkezlerinde) bir başsavcı, bir veya daha fazla ağır ceza mahkemesi başkanı olur. başsavcı tüm savcıların başı, ağır ceza mahkemesi başkanları da hakimlerin başı gibi filan oluyor.
0
bu biraz da şundan
savcı dediğin kişi gerekirse o ildeki en zengin, nüfuzlu, karanlık vs. kişileri soruşturacak adam/kadın
otoritesi olmalı, -ağır ceza hakimi de mesela yan bakışından çekineceğin adam olmalı
bu insanlar öyle samimi gündelik ilişkilerde muhabbet edilecek insanlar olmamalı ki işlerinin gerektirdiği vakur ağır duruşu taşısınlar
paralel olmayan evrende tabi
savcı dediğin kişi gerekirse o ildeki en zengin, nüfuzlu, karanlık vs. kişileri soruşturacak adam/kadın
otoritesi olmalı, -ağır ceza hakimi de mesela yan bakışından çekineceğin adam olmalı
bu insanlar öyle samimi gündelik ilişkilerde muhabbet edilecek insanlar olmamalı ki işlerinin gerektirdiği vakur ağır duruşu taşısınlar
paralel olmayan evrende tabi
0
fakyoras
selam,http://www.kutso.org.tr/wp-content/uploads/2014/11/yasmeyvesebze.pdfyaş meyve ve sebze raporunu okuyorum, en güncel 2012 için var. türkiye bildiğin hemen her üretimde ilk 5 sırada. çevremdekilere soruyorum, çiftçinin 50 kuruşa sattığı şey bizim marketlere - pazarlara gelene kadar 3-5 lira oluy
selam,
www.kutso.org.tr
yaş meyve ve sebze raporunu okuyorum, en güncel 2012 için var. türkiye bildiğin hemen her üretimde ilk 5 sırada. çevremdekilere soruyorum, çiftçinin 50 kuruşa sattığı şey bizim marketlere - pazarlara gelene kadar 3-5 lira oluyor.
migros direk çiftçiden alıyorum diyor, o bile genelde daha pahalıya satıyor. (migros'a o konuda ben de çok dargınım)
bu aracıları niye atmıyorlar sistemden? kaç taneler bunlar? illa kavga mı çıkaralım?
aracılar olmasa çiftçi 1 liraya satar daha fazla kazanır, biz 1.5-2 liraya alırız daha ucuza alırız.
www.kutso.org.tr
yaş meyve ve sebze raporunu okuyorum, en güncel 2012 için var. türkiye bildiğin hemen her üretimde ilk 5 sırada. çevremdekilere soruyorum, çiftçinin 50 kuruşa sattığı şey bizim marketlere - pazarlara gelene kadar 3-5 lira oluyor.
migros direk çiftçiden alıyorum diyor, o bile genelde daha pahalıya satıyor. (migros'a o konuda ben de çok dargınım)
bu aracıları niye atmıyorlar sistemden? kaç taneler bunlar? illa kavga mı çıkaralım?
aracılar olmasa çiftçi 1 liraya satar daha fazla kazanır, biz 1.5-2 liraya alırız daha ucuza alırız.
0
Direk ciftcidende alsa ayikliyor,paketliyor,depoluyor,nakliyelerini yapiyor,reyonlarina koyuyor ve satiyor.migrosun ciftci dedigide buyuk seralar,buyuk tarlalar,belki kooperatifler,direk dayidan degil.
Araci dedigin tek kisi degil bir sistem.koyde 40 hane domates cikarmis ama en krali o gun 30 kasa toplamis,ilk araci bu koyun malini toplayan adam ya bunlari secip ayikliyor ya da bir yerde bu islem yapiliyor,yerel hale getiriliyor mal,diyelim antalya merkez hale geldi,buradaki abi diger illerdeki hallere diyor ki bende domates var kim ister,buradan kalkiyor mal istanbula geliyor,istanbulda halci direk satmiyor bunu bakkal,market,manav gelip kasa kasa aliyor ve perakende satisa sunuyor.
Kac nakliye,kac kisi eklendi kabaca say.direk koylu gondersin,dursun bir yerde kamyon biz alalim su anki sistem ve buyuklukle mumkun degil.
Araci dedigin tek kisi degil bir sistem.koyde 40 hane domates cikarmis ama en krali o gun 30 kasa toplamis,ilk araci bu koyun malini toplayan adam ya bunlari secip ayikliyor ya da bir yerde bu islem yapiliyor,yerel hale getiriliyor mal,diyelim antalya merkez hale geldi,buradaki abi diger illerdeki hallere diyor ki bende domates var kim ister,buradan kalkiyor mal istanbula geliyor,istanbulda halci direk satmiyor bunu bakkal,market,manav gelip kasa kasa aliyor ve perakende satisa sunuyor.
Kac nakliye,kac kisi eklendi kabaca say.direk koylu gondersin,dursun bir yerde kamyon biz alalim su anki sistem ve buyuklukle mumkun degil.
0
Kapasitelerle ilgili bir durum bu.kucuk sehirlerde pazarlarda dedigin sey olabiliyor.emeklilikte kacalim,buralara yerleselim mantigida ayni sey.alanya da sutu inekten ciktigi kadar almak zorundayiz misal,ne cikarsa o
0
aracı ve halci tanıdıklarım var ve hepsi gerçekten zengin işi sistemi biliyorlar paranın anasını ağlatıyorlar. hoş çoğu halci ağlıyor hem halci hem aracı bahsettiğim kazanan kişiler.
0
önceleri büyük tarlalar vardi büyük miktarlarda üretim yapiyordu, sonra bu tarla sahiplerinin 4-5 cocugu oldu, bu tarlalar miras yolu ile bölüne bölüne ve daha kücük tarlalar (birkac dönüm) oldu, simdi bu tarlalarin sahipleri üretim yapiyorlar ama miktarlar kücük. bu kücük miktarlar icin köylünün kendisi stoklama, nakliye yapmasi mantikli degil o nedenle aracilarin eline bakmak zorunda kaldi. araci da kücük miktardaki mallari toplayip toplayip daha büyük miktarda mal haline getiriyor ve yüksek karlarla bunu yapiyor. araciyi devreden cikarmak icin köylünün cok daha büyük miktarda üretim yapmasi, kendi aile sirketini kurmasi, kendi nakliyesini yapmasi gerekir (örnegin ispanya veya italya). mesela miras yoluyla tarlayi bölmek yerine aile sirketi kurup büyük üretim yapip kazalanilan parayi kardesler arasinda pay etmesi gerekir. Bu olmuyorsa köylü bir araya gelip kooperatif kurmali ki miktari büyütmeli, büyük marketlere ve pazarlara kendi erismeli. yoksa elindeki iki kasa dometesi istanbula kendi getirmesi mantikli degil.
italyada bu is nasil oldu? büyük tarlalar vardi, 4-5 cocugu oldu, bu 4-5 cocuk aile sirketi kurdu, kimisi ceo oldu, kimisi tarim mühendisi. tarlalar devasa, üretim cok. gittiler avrupanin büyük marketlerine kendileri eristiler, kendileri sattilar. bu da yetmezmis gibi diger büyük üreticilerle bir araya geldiler kooperatif kurdular, ürünün borsasi ellerine gecti, hem üretiyorlar hem fiyati belirliyorlar. ciftci ayni zamanda patron oldu, bizdeki gibi aracilarin kölesi degil. ve cocuklari da aile sirketlerinin bir calisina bir yönetici olacak.
italyada bu is nasil oldu? büyük tarlalar vardi, 4-5 cocugu oldu, bu 4-5 cocuk aile sirketi kurdu, kimisi ceo oldu, kimisi tarim mühendisi. tarlalar devasa, üretim cok. gittiler avrupanin büyük marketlerine kendileri eristiler, kendileri sattilar. bu da yetmezmis gibi diger büyük üreticilerle bir araya geldiler kooperatif kurdular, ürünün borsasi ellerine gecti, hem üretiyorlar hem fiyati belirliyorlar. ciftci ayni zamanda patron oldu, bizdeki gibi aracilarin kölesi degil. ve cocuklari da aile sirketlerinin bir calisina bir yönetici olacak.
0
türkiyede eskiden köylü kooperatifleri var-mış
ben 83 lüyüm bizim köyde koopertatifin binası duruyor kendi yok. şimdi sadece sulama kooperatifi var o da devlet başka türlü kuyuya izin vermdi diye yoksa onda da münferit takılacaklar
sebep: kooperatif kurup bir araya gelmek "solcu işi" görüldüğü için
koopoeratifçiler gominis anarşik görüldüğü için. zaten bir süre sonra köylü örgütlemeye çalışanlar da bıktı usandı ne haliniz varsa göründe di bıraktı köyü bile terk etti-etmiş. antalyada yazlığında filan artık eskiler. yeni köylü de facebook başında kız düşürmeye uğraşmaktan fikir üretemez durumda.
kısacası köylü solculuktan korkmasa (Evren paşa solun üstünden buldozer gibi geçemeyeydi) şimdi köylü kooperatifleri mal satıyor biz daha uyguna sebze meyve yiyor olacaktık.
ben 83 lüyüm bizim köyde koopertatifin binası duruyor kendi yok. şimdi sadece sulama kooperatifi var o da devlet başka türlü kuyuya izin vermdi diye yoksa onda da münferit takılacaklar
sebep: kooperatif kurup bir araya gelmek "solcu işi" görüldüğü için
koopoeratifçiler gominis anarşik görüldüğü için. zaten bir süre sonra köylü örgütlemeye çalışanlar da bıktı usandı ne haliniz varsa göründe di bıraktı köyü bile terk etti-etmiş. antalyada yazlığında filan artık eskiler. yeni köylü de facebook başında kız düşürmeye uğraşmaktan fikir üretemez durumda.
kısacası köylü solculuktan korkmasa (Evren paşa solun üstünden buldozer gibi geçemeyeydi) şimdi köylü kooperatifleri mal satıyor biz daha uyguna sebze meyve yiyor olacaktık.
0
fraise
aslinda ben cok anormal bulmadim ama baska bir arkadasimiz biraz sasirdi, saskinligini da belli etmek istiyor. buna gerek var mi, bilemedim.durum su; cok yakin arkadasimiz yine yakin arkadas oldugumuz kiz arkadasiyla isteme faslinin ardindan bugun sozlenmis. biz bunu facebook'taki resimlerden gorduk
aslinda ben cok anormal bulmadim ama baska bir arkadasimiz biraz sasirdi, saskinligini da belli etmek istiyor. buna gerek var mi, bilemedim.
durum su; cok yakin arkadasimiz yine yakin arkadas oldugumuz kiz arkadasiyla isteme faslinin ardindan bugun sozlenmis. biz bunu facebook'taki resimlerden gorduk. normalde telefonla konusulur, daha dun gece whatsapp grubunda muhabbet ettik, sabah yine minik mesajlasmalar olmus hatta haftaya hep beraber tatile gidiyoruz. ustelik grup erkekleri 17 yildir filan cok yakin arkadaslar. boyle olunca da diger arkadasim 'en azindan haber verebilirlerdi ya. enteresan oldu boyle gizlemeleri' dedi. ortada bir soz, nisan muhabbeti donuyordu ama gunu belli degildi. ben sakayla karisik sasirdigimi belli etmek istiyorum diyor. ben de diyorum ki bizim iki yil once evlenen baska bir ciftimiz de var, onlar da bu kadar yakin olmasalar da sabah arayip 'nisanimiz var' diye haber verdiler. demek ki telaslarda arkadaslar unutulabiliyor ama isin acikcasi sasirmadim desem yalan olur.
sizce bu durumda saskinligi belli etmek ergence mi olur? yoksa sakayla karisik arkadasim yazsin mi bir seyler? ben facebook'ta resimleri filan begendim zaten.
durum su; cok yakin arkadasimiz yine yakin arkadas oldugumuz kiz arkadasiyla isteme faslinin ardindan bugun sozlenmis. biz bunu facebook'taki resimlerden gorduk. normalde telefonla konusulur, daha dun gece whatsapp grubunda muhabbet ettik, sabah yine minik mesajlasmalar olmus hatta haftaya hep beraber tatile gidiyoruz. ustelik grup erkekleri 17 yildir filan cok yakin arkadaslar. boyle olunca da diger arkadasim 'en azindan haber verebilirlerdi ya. enteresan oldu boyle gizlemeleri' dedi. ortada bir soz, nisan muhabbeti donuyordu ama gunu belli degildi. ben sakayla karisik sasirdigimi belli etmek istiyorum diyor. ben de diyorum ki bizim iki yil once evlenen baska bir ciftimiz de var, onlar da bu kadar yakin olmasalar da sabah arayip 'nisanimiz var' diye haber verdiler. demek ki telaslarda arkadaslar unutulabiliyor ama isin acikcasi sasirmadim desem yalan olur.
sizce bu durumda saskinligi belli etmek ergence mi olur? yoksa sakayla karisik arkadasim yazsin mi bir seyler? ben facebook'ta resimleri filan begendim zaten.
0
Kendimi çiftin yerine koydum. ben biraz ketumumdur, en yakın arkadaşım dediğim kişiyle bile her şeyimi paylaşmam; ona rağmen ben bile böyle bi söz durumu olsa "beni bu cuma istemeye geliyolar" diye haber verirdim heralde. Biraz ilginçmiş, hani çok alınacak bi durum yok ama yine de şakayla karışık sebebini sorabilirsiniz. büyük ihtimalle telaştan unuttular.
0
çok garip bi davranış size söylememeleri. sanki her gün olan bir şey gibi.
0
hepiniz ilginizi kesin telefonları silin ve bir daha konuşmayın bence. böyle şey yapılmaz yapılmamalı, siz hiçbiriniz bildiğiniz umurlarında bile değilsiniz.
0
Bence gereksiz alınganlık yapıyorsun.Konu açılmamıştır söylememişlerdir.Saklayıp da ne karı olacak ki.Saklamak istese facebook'a resim koymaz.
0
turkuaz, alinganlik yapma durumu yok ki zaten. diger arkadasim uzuldu. ben de sasirdim sadece. soze cagrilip cagrilmamak konu degil ama surekli iletisim halindeyken, daha sabah konusmusken en azindan 'aa bu arada bugun aile arasinda soz yapiyoruz' denilebilirdi. gerci telasla da unutmus olabilirler. arkadasima da 'bosver soyleme bir sey' dedim ama soylemek gerekir mi bilemedigim icin soruyorum.
dafais, o kadar abartacak bir sey yok yahu. kac yillik arkadaslik bu yuzden bitirilir mi?
dafais, o kadar abartacak bir sey yok yahu. kac yillik arkadaslik bu yuzden bitirilir mi?
0
e öyle diyosan zaten sorduğun soru da amaçsızlaşmış ve gereksizleşmiş bir şeydir, seni bilmem ama arkadaşlık hele ki 17 yıl sözkonusuysa dediğin böyle alınganlıklara müsait bir şey değil, ve böyle şeyleri kaldırabilcek bir şey.
yok sorumda ısrarcıyım ve gerekçelerim var diyosa üstte yazdığımı değil bu dikkate alınsın, devam edeyim:
"nasıl abartılacak bir şey yok? sözlenmiş ve haber bile vermemişler. bugün bunu yapan yarın düğün yapar çağırmaz, tavrını koymalısın ki ne kadar önemli olduğunu görsün, ha sesini çıkarmazsan geçen sözlendiğimizden bahsetmemiştik hiç de lafını etmedi, nişana da çağırmasak olur masraf çıkarmayalım der bunlar, diye düşünürdüm ben."
yok sorumda ısrarcıyım ve gerekçelerim var diyosa üstte yazdığımı değil bu dikkate alınsın, devam edeyim:
"nasıl abartılacak bir şey yok? sözlenmiş ve haber bile vermemişler. bugün bunu yapan yarın düğün yapar çağırmaz, tavrını koymalısın ki ne kadar önemli olduğunu görsün, ha sesini çıkarmazsan geçen sözlendiğimizden bahsetmemiştik hiç de lafını etmedi, nişana da çağırmasak olur masraf çıkarmayalım der bunlar, diye düşünürdüm ben."
0
şöyle ki arkadaşlarımla whatsapp grubum yok -kimseyle yok da
birlikte tatile çıktığım bir 17 senelik arkadaş grubu da yok -ki üniversiteye 2001de başladığıma göre tüm üni arkadaşlarım 15 senelik arkadaşım mesela ama herbirimiz bir yerdeyiz vs.
yani öyle bir samimiyet yok zaten
sosyal medya kullanımım 0a yakın
şu şartlarda -zaten olmaz da olsa -isteme olayını ne sosyal medyada ilan ederim ne kimseye haber veririm, zaten sevmem tantanayı.bu benim durumum. benim gibi olsanız normaldi :P
sizinkilerde ise -atıyorum- şurada şöyle bir mekan açılmıştan tut da fener şu futbolcuyu alıyomuşa kadar her muhabbet dönüp , sabah akşam mesajlaşılıp bunun bi lafı edilmediyse, ehh yani eşeklik bu. resmen şeyine takmamak, nasıl 17 snenelik arkadaşlıksa. şaşırmak aslında çok normal de, ama bir de şu var, insanlar genelde evlenme sürecinde böyle oluyor :) evlenenler ayrı bir gezegene filan gidiyor galiba, yörüngeden kopuyorlar karakterleri değişiyor. yani hemen her evlenen böyle olacak. bi kısmı evlenince arkdaşlarını toptan unutacak zaten.
birlikte tatile çıktığım bir 17 senelik arkadaş grubu da yok -ki üniversiteye 2001de başladığıma göre tüm üni arkadaşlarım 15 senelik arkadaşım mesela ama herbirimiz bir yerdeyiz vs.
yani öyle bir samimiyet yok zaten
sosyal medya kullanımım 0a yakın
şu şartlarda -zaten olmaz da olsa -isteme olayını ne sosyal medyada ilan ederim ne kimseye haber veririm, zaten sevmem tantanayı.bu benim durumum. benim gibi olsanız normaldi :P
sizinkilerde ise -atıyorum- şurada şöyle bir mekan açılmıştan tut da fener şu futbolcuyu alıyomuşa kadar her muhabbet dönüp , sabah akşam mesajlaşılıp bunun bi lafı edilmediyse, ehh yani eşeklik bu. resmen şeyine takmamak, nasıl 17 snenelik arkadaşlıksa. şaşırmak aslında çok normal de, ama bir de şu var, insanlar genelde evlenme sürecinde böyle oluyor :) evlenenler ayrı bir gezegene filan gidiyor galiba, yörüngeden kopuyorlar karakterleri değişiyor. yani hemen her evlenen böyle olacak. bi kısmı evlenince arkdaşlarını toptan unutacak zaten.
0
mobydick
kız kardeşim 20 yaşında. 1 yıldır beraber olduğu sevgilisi ise 27 yaşında.kardeşim benden bile olgun olduğu için iyi anlaşıyorlar.kk:kızkardeşimbiz ilk başta yaşdan ötürü önyargılı idik. ama zamanla çocuğu çok beğendik. sempatik, mütevazi, yakışıklı, her ortama uyum sağlayabilecek biri ve en önemlis
kız kardeşim 20 yaşında. 1 yıldır beraber olduğu sevgilisi ise 27 yaşında.kardeşim benden bile olgun olduğu için iyi anlaşıyorlar.
kk:kızkardeşim
biz ilk başta yaşdan ötürü önyargılı idik. ama zamanla çocuğu çok beğendik. sempatik, mütevazi, yakışıklı, her ortama uyum sağlayabilecek biri ve en önemlisi kk'in kaprislerini çekiyor, çok değer veriyor. kk baya güzel olduğu için de ne derse yapıyor gibi. kk için çevreden çok daha iyilerini bulur dense de, biz kardeşime bak bu çocuk sana çok değer veriyor, çok düzgün, böyle şeyler çok önemli, mutlu olursun, kıymetini bil sonra böyle şeyleri çok ararsın gibi telkinler veriyorduk.
annemle babam ayrı. annem ilişkilerimi biliyor. ne bileyim kk hasta olmuş gecenin 3'ünde beraber hastaneye gitmişler fln. bunun gibi çocuğun kk in üzerinde çok emeği var.
çocuk hemşire, kız kardeşim ise sözleşmeli hemşire. kk in mesleğini özel o bu iyileştirebiliriz ama hanfendi daha okumak istemiyormuş, okursa da gastronomi istiyor. aile maddi durumları çok byk farklar yok, bizimki şuan biraz daha aşağıda olsa bile kısa zamanda toplarız diye bakıyoruz. bölge ege.
ama gel gör ki kk 3 gün önce çocuğun dini açıdan ona fazla geldiğini ilerde bu durum daha da artarsa rahatsız olacağını söyledi. bir ortama girince merhaba demek yerine s.a. diyormuş, ilerde umreye gitme hayali varmış, alkolu tamamen bırakmayı düşünüp evlerine alkol sokmayı düşünmüyormuş. sonra biraz konuştuk balkonda. içeri gitti, bir saat sonra annemle yanımıza geldi ben ayrıldım dedi.
bizimki gaza mı geldi ne ayırt edemedik. bizimkinin yakınlığı ise, gece korkunca çocuklar için olan minik broşurden bir iki dua okuyup yatmak. onun haricinde hiçbirşeyi sevmez. hayatında inş maşallah hayırlısı olsun fln bile demeyi sevmez. burda bir tezatlık var biliyoruz da biz de ses etmedik annem alıştırmış dua kitabına çok korkuyor diye.
çocuk biliyor ben en uzağım bu şeylere. içinden 20 gündür burada, gaz verdi kk ayrıldı diye düşünüyordu muhtemelen. birkaç muhabbt de olmuştu çünkü.
biz annemle ertesi gün çok konuştuk. dedik ki, bu iş bize patladı.
haftasonu da çocukla arabası ile şehirdışında avmye gittik, sadece kk alışveriş yapacak diye, kk beni de fikir için çağırdı. tam bir prenses canım. çocuk dönüşte çöp şiş ısmarladı fln düşünün. çocuk anneme doğumgününde çiçek getirmeler fln. önümüzdeki hafta izinler iptal olmasa beraber tatile gidecektiler fln. hatta kız kardeşim abla biz nişanlansak mı fln, çocuk aynı şekilde hatta önümüzdeki yaz evlensek mi demeler.
dedik oturalım konuşalım. neler olmuş bir de ondan dinleyelim, belki yanlış anlaşılmalar vardır. annem de çocuüğu çok seviyor. daha önce annemle çarşıda denk gelip iki kişi oturmuşlukları olmuş bir kaç kere.
buluştuk. kki değiştireceğini düşünüyorsa bunun olamayacağını, birbirlerini olduğu gibi kabul etmeleri gerektiğini, bu işin telefonda bitmeyecek kadar basit olmaması gerektiğini, durumlara çok şaşırdığımızı, madem böyle bir durum vardı neden buzaman kadar çözmediklerini konuşmadıklarını, çocuk aynı şekilde kalırsa artmazsa rahatlıkla devam edebileceğini fln konuştuk.
çocuk dedi ki, ikimiz de farkında idik ama yasak bölge gibi birşeydi bu konuya sorun olup kavga etmedikçe pek girmiyorduk, kızınız dine karşı çok önyargılı fln, ben o 20 yaşında birbirimize uyum salarız diyorum ama çoğu insandan oturmuş bir karakteri var, çok inatçı vs.
yüzyüze tartışınca birbirlerine zaafları olduğu için birşekilde tatlıya bağlanmış gibi oluyormış, telefonda çatır çatır konusunca gerçekler daha net olmuş ayrılmışlar fln.
çocuk bir ara benden önce de olmasam ateist biri ile olacakmış, allahtan benle oldu fln dedi, gözümün içine bakarak 4-5 kere ateist ya fln dedi. bizden şey bekledi "ayyy iyi ki yavrum senin gibi birini bulmuş, atesit mi ayyy" biz demedik. ben onu diyecek biri değilim. annem derdi de o da demedi ilginçtir. eve dönerken bana ataeist de bulmayın canım, inansın azıcık dedi gerçi de neyse.
sonra yine laf attı ben ailesi değilim ama doğru yolda olması için elimden geleni yapmaya çalışıyorum vs. ben de açıkca "ben ondan da uzağım elimden fazlası gelmez" dedim. içimden doğru yol ya o değilse diyecektim zor tuttum. annem de "ben de çok isterim öyle olsun" fln demek yerine "bence de çok fazla yavrucum öyle şeyler önemli olan kalp temizliği, iyilik" dedi.
çocuğa mesela ilerde 5 vakit kılar mısın dedim, olabilir aklımda var yaparim muhtemelen dedi.
açıkcası çocukla konuşmamız olumsuz başlayıp bir ara çok olumlu ilerleyip en son bunlarla, başladığından daha olumsuz durumda bitti. en son ayrılırken ses tonunda bu işin kesin bittiğini anladık.
yani bunun çocuk eğitimi var osu var busu var. anlaşmazlık olacağı açık.
ben kki daha hiç yönlendirmemiş biriyim. ben yönlendirsem bir felsefe konuşacağı, uzay müzik sinema konuşacağı bir ilişkisi olsun isterdim. ama baktım hayatında cahillik mutlulukturu yaşıyor, küçük bir ilde mutlu olabilecek bir kapasitede, öyle arkadaşları öyle sevgilisi var, kendime baktım 26 yaşındayım dünyaları konuşabilirim çok şey gördüm yaşadım ilişkide istediklerim bitmiyor kimseler olmuyor mutsuzum, kalsın böyle dedim. kendi keşfetsin bu çocuktan ayrılırsa.
şimdi ben kızkardeşimin dünyasını büyüteyim mi? bir erasmus bir o bir bu? ne bileyim. ozaman bu çocuğu hepten unutur. ama biliyorsunuz dünyası birkere genişlerse eskiden mutlu olduğu küçük şeyler yetmez. belki de cahillik mutluluk bilemiyorum. bir de çok üzülür, kız güzel iyi niyetli ve saf. hep piçler yazacak muhtemelen. iş hayatı biraz saflığını alsa da, içinde fesatlık kıskançlık olan kızlardan değil, sevgi kelebeği gibi birşey.
bir de çocukla konuşunca kendimizi suçlu hissettik de, okadar zaman emek harcadı vs. ah almak hiç istemeyiz. ama o da suçlu değil mi, değişmiyeceğini bildiği halde yasak bölge şeklinde bir yıl ilişkiye devam etmesi vs. bu konu bukadar ciddi gündeme gelmese seneye nişan düğün olacak vs. yani ikisi de kendilerine dürüst davranmamış. hele mesela 5 vakit namaz kılacak denli istekli olduğunu kız kardeşim bilmiyor dahi olabilir.
bütün yorumlara açığım.
bir de çok uzun oldu. bu kadar uzun yazıyı okuyup da yorumlarsanız çok sağolun.
kk:kızkardeşim
biz ilk başta yaşdan ötürü önyargılı idik. ama zamanla çocuğu çok beğendik. sempatik, mütevazi, yakışıklı, her ortama uyum sağlayabilecek biri ve en önemlisi kk'in kaprislerini çekiyor, çok değer veriyor. kk baya güzel olduğu için de ne derse yapıyor gibi. kk için çevreden çok daha iyilerini bulur dense de, biz kardeşime bak bu çocuk sana çok değer veriyor, çok düzgün, böyle şeyler çok önemli, mutlu olursun, kıymetini bil sonra böyle şeyleri çok ararsın gibi telkinler veriyorduk.
annemle babam ayrı. annem ilişkilerimi biliyor. ne bileyim kk hasta olmuş gecenin 3'ünde beraber hastaneye gitmişler fln. bunun gibi çocuğun kk in üzerinde çok emeği var.
çocuk hemşire, kız kardeşim ise sözleşmeli hemşire. kk in mesleğini özel o bu iyileştirebiliriz ama hanfendi daha okumak istemiyormuş, okursa da gastronomi istiyor. aile maddi durumları çok byk farklar yok, bizimki şuan biraz daha aşağıda olsa bile kısa zamanda toplarız diye bakıyoruz. bölge ege.
ama gel gör ki kk 3 gün önce çocuğun dini açıdan ona fazla geldiğini ilerde bu durum daha da artarsa rahatsız olacağını söyledi. bir ortama girince merhaba demek yerine s.a. diyormuş, ilerde umreye gitme hayali varmış, alkolu tamamen bırakmayı düşünüp evlerine alkol sokmayı düşünmüyormuş. sonra biraz konuştuk balkonda. içeri gitti, bir saat sonra annemle yanımıza geldi ben ayrıldım dedi.
bizimki gaza mı geldi ne ayırt edemedik. bizimkinin yakınlığı ise, gece korkunca çocuklar için olan minik broşurden bir iki dua okuyup yatmak. onun haricinde hiçbirşeyi sevmez. hayatında inş maşallah hayırlısı olsun fln bile demeyi sevmez. burda bir tezatlık var biliyoruz da biz de ses etmedik annem alıştırmış dua kitabına çok korkuyor diye.
çocuk biliyor ben en uzağım bu şeylere. içinden 20 gündür burada, gaz verdi kk ayrıldı diye düşünüyordu muhtemelen. birkaç muhabbt de olmuştu çünkü.
biz annemle ertesi gün çok konuştuk. dedik ki, bu iş bize patladı.
haftasonu da çocukla arabası ile şehirdışında avmye gittik, sadece kk alışveriş yapacak diye, kk beni de fikir için çağırdı. tam bir prenses canım. çocuk dönüşte çöp şiş ısmarladı fln düşünün. çocuk anneme doğumgününde çiçek getirmeler fln. önümüzdeki hafta izinler iptal olmasa beraber tatile gidecektiler fln. hatta kız kardeşim abla biz nişanlansak mı fln, çocuk aynı şekilde hatta önümüzdeki yaz evlensek mi demeler.
dedik oturalım konuşalım. neler olmuş bir de ondan dinleyelim, belki yanlış anlaşılmalar vardır. annem de çocuüğu çok seviyor. daha önce annemle çarşıda denk gelip iki kişi oturmuşlukları olmuş bir kaç kere.
buluştuk. kki değiştireceğini düşünüyorsa bunun olamayacağını, birbirlerini olduğu gibi kabul etmeleri gerektiğini, bu işin telefonda bitmeyecek kadar basit olmaması gerektiğini, durumlara çok şaşırdığımızı, madem böyle bir durum vardı neden buzaman kadar çözmediklerini konuşmadıklarını, çocuk aynı şekilde kalırsa artmazsa rahatlıkla devam edebileceğini fln konuştuk.
çocuk dedi ki, ikimiz de farkında idik ama yasak bölge gibi birşeydi bu konuya sorun olup kavga etmedikçe pek girmiyorduk, kızınız dine karşı çok önyargılı fln, ben o 20 yaşında birbirimize uyum salarız diyorum ama çoğu insandan oturmuş bir karakteri var, çok inatçı vs.
yüzyüze tartışınca birbirlerine zaafları olduğu için birşekilde tatlıya bağlanmış gibi oluyormış, telefonda çatır çatır konusunca gerçekler daha net olmuş ayrılmışlar fln.
çocuk bir ara benden önce de olmasam ateist biri ile olacakmış, allahtan benle oldu fln dedi, gözümün içine bakarak 4-5 kere ateist ya fln dedi. bizden şey bekledi "ayyy iyi ki yavrum senin gibi birini bulmuş, atesit mi ayyy" biz demedik. ben onu diyecek biri değilim. annem derdi de o da demedi ilginçtir. eve dönerken bana ataeist de bulmayın canım, inansın azıcık dedi gerçi de neyse.
sonra yine laf attı ben ailesi değilim ama doğru yolda olması için elimden geleni yapmaya çalışıyorum vs. ben de açıkca "ben ondan da uzağım elimden fazlası gelmez" dedim. içimden doğru yol ya o değilse diyecektim zor tuttum. annem de "ben de çok isterim öyle olsun" fln demek yerine "bence de çok fazla yavrucum öyle şeyler önemli olan kalp temizliği, iyilik" dedi.
çocuğa mesela ilerde 5 vakit kılar mısın dedim, olabilir aklımda var yaparim muhtemelen dedi.
açıkcası çocukla konuşmamız olumsuz başlayıp bir ara çok olumlu ilerleyip en son bunlarla, başladığından daha olumsuz durumda bitti. en son ayrılırken ses tonunda bu işin kesin bittiğini anladık.
yani bunun çocuk eğitimi var osu var busu var. anlaşmazlık olacağı açık.
ben kki daha hiç yönlendirmemiş biriyim. ben yönlendirsem bir felsefe konuşacağı, uzay müzik sinema konuşacağı bir ilişkisi olsun isterdim. ama baktım hayatında cahillik mutlulukturu yaşıyor, küçük bir ilde mutlu olabilecek bir kapasitede, öyle arkadaşları öyle sevgilisi var, kendime baktım 26 yaşındayım dünyaları konuşabilirim çok şey gördüm yaşadım ilişkide istediklerim bitmiyor kimseler olmuyor mutsuzum, kalsın böyle dedim. kendi keşfetsin bu çocuktan ayrılırsa.
şimdi ben kızkardeşimin dünyasını büyüteyim mi? bir erasmus bir o bir bu? ne bileyim. ozaman bu çocuğu hepten unutur. ama biliyorsunuz dünyası birkere genişlerse eskiden mutlu olduğu küçük şeyler yetmez. belki de cahillik mutluluk bilemiyorum. bir de çok üzülür, kız güzel iyi niyetli ve saf. hep piçler yazacak muhtemelen. iş hayatı biraz saflığını alsa da, içinde fesatlık kıskançlık olan kızlardan değil, sevgi kelebeği gibi birşey.
bir de çocukla konuşunca kendimizi suçlu hissettik de, okadar zaman emek harcadı vs. ah almak hiç istemeyiz. ama o da suçlu değil mi, değişmiyeceğini bildiği halde yasak bölge şeklinde bir yıl ilişkiye devam etmesi vs. bu konu bukadar ciddi gündeme gelmese seneye nişan düğün olacak vs. yani ikisi de kendilerine dürüst davranmamış. hele mesela 5 vakit namaz kılacak denli istekli olduğunu kız kardeşim bilmiyor dahi olabilir.
bütün yorumlara açığım.
bir de çok uzun oldu. bu kadar uzun yazıyı okuyup da yorumlarsanız çok sağolun.
0
Evet üşenmedim ve hepsini okudum. Bence bu iş olmaz çocuğun bu ılıman tavırları ileride baskıcı bir hale dönüşecektir kesinlikle emin olabilirsiniz. Kk daha çok küçük ve çocuğun bu olgun erkek tavırları kesinlikle onu cezbetti emin olabilirsin. Bence yollayın kk yı biraz gezsin görsün gözü açılsın, hem benden bile olgun demişsin zaten. Tecrübe ile olgunlaşsın biraz da.
0
evlendikten sonra gerçek yüzü ortaya çıkar. kendi halinde biri değil anlaşılan "ateist ya"lamalara falan bakılırsa. kardeşini tebrik ettim. kararının arkasında dursun.
0
Kadın kocasına tabii olur gibi düşünülüyor. Yani anladığım kadarıyla çocukta çok dindar değil ama ilerde dindar olabilirim gibi düşünüyor. Muhtemelen de ömür boyu böyle gidecek ama içinde eksikliğini hissediyor. İlerde umreye giderim, namaz kılarım vs. düşünüyordur.
Evlilikte, ilişkide bu konular önemli. Enişte muhtemelen ailesinden dolayı böyle düşünüyor. Enişteden kaynaklı çok sıkıntı olacağını sanmam. Namaz kılarım vs. diyeni çok gördük ama kolay bir iş değil. Bu yaşa kadar kılmadıysa zor. Bu şekilde giderler. Ancak ailesi sıkıntı çıkarabilir. Kız kardeşiniz bana çok uzak bunlar diyorsa hazır bitmişken öyle kalsın...
Evlilikte, ilişkide bu konular önemli. Enişte muhtemelen ailesinden dolayı böyle düşünüyor. Enişteden kaynaklı çok sıkıntı olacağını sanmam. Namaz kılarım vs. diyeni çok gördük ama kolay bir iş değil. Bu yaşa kadar kılmadıysa zor. Bu şekilde giderler. Ancak ailesi sıkıntı çıkarabilir. Kız kardeşiniz bana çok uzak bunlar diyorsa hazır bitmişken öyle kalsın...
0
çocuk kardeşini çok güzel diye seviyor, kardeşin de çocuğu olgun diye seviyor. anne babanız ayrıymış, kardeşiniz çocuğu bilinçaltında baba figürü yerine bile koymuş olabilir. çocuk kızı alana kadar ılımlı davranacak, evlenirlerse kıza her türlü baskıyı yapacak, bahanesi de "doğru yola çekmek için" olacak. kardeşin de ya baskıya boyun eğip kocasının istediği yaşamı sürecek, ya da dayanamayıp bikaç yıl içinde boşanacak. hiç değmez. kk daha çok genç, kendi kafasına göre birini bulur elbet.
0
Valla kardeşin çok iyi yapmış şimdiden bitirerek, olgunluk etmiş helal olsun.
Dediğin gibi bunun çocuk eğitimi var, bu tipler karısını özgür bırakan tipler de değiller, sıkıntı çıkar yani. Bir de kardeşin çok küçük 20 nedir? Biraz tadını çıkarsın hayatının, yalnız gezsin, tek başına yaşasın, ne bileyim insan tanısın, öyle karar versin hayatını kimle birleştirmek istediğine fikrimce.
Dediğin gibi bunun çocuk eğitimi var, bu tipler karısını özgür bırakan tipler de değiller, sıkıntı çıkar yani. Bir de kardeşin çok küçük 20 nedir? Biraz tadını çıkarsın hayatının, yalnız gezsin, tek başına yaşasın, ne bileyim insan tanısın, öyle karar versin hayatını kimle birleştirmek istediğine fikrimce.
0
"ateist biri ile olacakmış, allahtan benle oldu" sığlığındaki bir adamı bırakmış, aferin kardeşine. akıllı bir kıza benziyor, sen istemesen de o dünyasını büyütecek belli ki.
0
benim etrafımda ne kadar muhafazakar-liberal çift varsa liberal taraf muhafazakar tarafa uymak durumunda kaldı
zira muhafazkar olan ailesi iş ortamı vs. hep birlikte
ama bak din bunu diyor ama bak çocuğu dinsiz mi yetiştirecez gibi şeylerle geldi. maddi çıkarlar da söz konusu oldu hep -nedense...veya başka türlü konforları arttı.
kadınlar zaten evlilerse gardlarını iyice düşürüyorlar. gerçi erkekler bile muhafazarlaşıyor. ülkede iklim öyle bizde aile ve çevre öyle kombo oluyor.
antalyada tatilde bikiniyle, içki ortamında tanışıp, birlikte yaşayıp, evlenince bizimkilerin elinde fethullahçı olup oradan AKPye evrilen yengelerim var. evet bildiniz kızlarının adı Hira oğullarının Eymen. öyle. geçmişlerini bilmeseniz, maddiyatçılıklarını bilmeseniz hep muhafazakardılar sanırsınız çünkü dışarıdan gayet mutlu görünüyorlar ve bir şikayetleri de yok. bu arada benim dinle bir sorunum da yok zaten dini hassasiyetleri olan bir insanım. benim sıkıntım kocam/sevgilim/görümcem/işyerindeki amirim öyle istiyor ve her taraftan bu baskı geliyor diye 25 yaşında başka 30 yaşında başka 35 yaşında başka olamam. bunu sindirerek yapamam böyle mutlu olamam. benim karakterim uygun değil. bu tip şeyler görüş/ideoloji/hayat tarzı ile başlayıp kullandığın kelimelerden kiminle iyi dost olup kimle görüşmeyeceğine çoğu hangi okula göndereceğine kadar milyon tane faktörle ilerliyor.
ve fakat kız kardeşiniz alışveriş seven, fazla zora gelemeyen, anladığım kadarıyla cıvıl cıvıl, prenses modlarda bir kız.
bu kızlar genelde gayet de kapanabiliyor. hem türbanlı hem makyajlı tipler bunlardan çıkıyor çoğunlukla. onlar da boy boy instagram fotosu atıyorlar vs. çok öyle bambaşka bir hayata gitmiyorlar ve genelde namaz filan da kılmıyor oluyorlar... Şu anda yaşı küçük evlenmek için bence her türlü küçük, gerek yok zamana bırakın. Ancak etrafında onun dine uzak tarzını olağan karşılayacak birine denk gelemezse ileride yine benzer şeyler yaşayabilirsiniz. ege konusuna çok vakıf değilim de bizim oralar öyle.
suçlu hissedecek kadar da değil de ben yine de kimsenin ilişkisine karışmıyorum mesela :) çünkü yukarıda bahsettiğim türde ilişkilerden tonla var benim aklım almıyor nasıl oluyor. benim de ilişkim yok, olsa sizin konuşacaklarınızı konuşabilmek isterdim. ama kızlar genelde öyle değil işte yapacak fazla bişeyimiz yok. Neticede biz ilişki bakımından mutsuzuz genellikle, demek pek de bir b.k bilmiyoruz.
zira muhafazkar olan ailesi iş ortamı vs. hep birlikte
ama bak din bunu diyor ama bak çocuğu dinsiz mi yetiştirecez gibi şeylerle geldi. maddi çıkarlar da söz konusu oldu hep -nedense...veya başka türlü konforları arttı.
kadınlar zaten evlilerse gardlarını iyice düşürüyorlar. gerçi erkekler bile muhafazarlaşıyor. ülkede iklim öyle bizde aile ve çevre öyle kombo oluyor.
antalyada tatilde bikiniyle, içki ortamında tanışıp, birlikte yaşayıp, evlenince bizimkilerin elinde fethullahçı olup oradan AKPye evrilen yengelerim var. evet bildiniz kızlarının adı Hira oğullarının Eymen. öyle. geçmişlerini bilmeseniz, maddiyatçılıklarını bilmeseniz hep muhafazakardılar sanırsınız çünkü dışarıdan gayet mutlu görünüyorlar ve bir şikayetleri de yok. bu arada benim dinle bir sorunum da yok zaten dini hassasiyetleri olan bir insanım. benim sıkıntım kocam/sevgilim/görümcem/işyerindeki amirim öyle istiyor ve her taraftan bu baskı geliyor diye 25 yaşında başka 30 yaşında başka 35 yaşında başka olamam. bunu sindirerek yapamam böyle mutlu olamam. benim karakterim uygun değil. bu tip şeyler görüş/ideoloji/hayat tarzı ile başlayıp kullandığın kelimelerden kiminle iyi dost olup kimle görüşmeyeceğine çoğu hangi okula göndereceğine kadar milyon tane faktörle ilerliyor.
ve fakat kız kardeşiniz alışveriş seven, fazla zora gelemeyen, anladığım kadarıyla cıvıl cıvıl, prenses modlarda bir kız.
bu kızlar genelde gayet de kapanabiliyor. hem türbanlı hem makyajlı tipler bunlardan çıkıyor çoğunlukla. onlar da boy boy instagram fotosu atıyorlar vs. çok öyle bambaşka bir hayata gitmiyorlar ve genelde namaz filan da kılmıyor oluyorlar... Şu anda yaşı küçük evlenmek için bence her türlü küçük, gerek yok zamana bırakın. Ancak etrafında onun dine uzak tarzını olağan karşılayacak birine denk gelemezse ileride yine benzer şeyler yaşayabilirsiniz. ege konusuna çok vakıf değilim de bizim oralar öyle.
suçlu hissedecek kadar da değil de ben yine de kimsenin ilişkisine karışmıyorum mesela :) çünkü yukarıda bahsettiğim türde ilişkilerden tonla var benim aklım almıyor nasıl oluyor. benim de ilişkim yok, olsa sizin konuşacaklarınızı konuşabilmek isterdim. ama kızlar genelde öyle değil işte yapacak fazla bişeyimiz yok. Neticede biz ilişki bakımından mutsuzuz genellikle, demek pek de bir b.k bilmiyoruz.
0
benim dindar insanlarla bir problemim yok, çizgileri daha belli oluyor; sınırlarını sen de biliyorsun onlar da. ama bu tip insanlardan korkuyorum. yani uygulamada değil de daha çok dilinde olanlardan. bu çocuk kaç yaşına gelmiş ama olmak istediği insan olamamış hala onu da hesaba katın olgun falan diyorsunuz ama. kardeşiniz bu konuda daha net bence küçük olmasına rağmen.
bence gözünün açılması daha iyi. zaten o yaşta başlanan ilişkiler genelde ilk ciddi ilişkiler oluyor; içerisindeyken doğru insanı buldum gibi hissediyorsun ama bittikten ve diğer insanları da tanıdıktan sonra kimle uğraşmışım ya da aşık değilmişim falan diyorsun.
çocuğa dönecek olursak bu çocuk dinin gerekliliklerini uygulamaktan çok ahlaki tarafından dem vuracak hep. şu ayıp, bu günah, bunlar günahkar vs. gibi yaşlandıkça daha da beter bi hal alacak.
toplantıya giriyorum daha yazamıyorum. hayırlısı olsun. :)
bence gözünün açılması daha iyi. zaten o yaşta başlanan ilişkiler genelde ilk ciddi ilişkiler oluyor; içerisindeyken doğru insanı buldum gibi hissediyorsun ama bittikten ve diğer insanları da tanıdıktan sonra kimle uğraşmışım ya da aşık değilmişim falan diyorsun.
çocuğa dönecek olursak bu çocuk dinin gerekliliklerini uygulamaktan çok ahlaki tarafından dem vuracak hep. şu ayıp, bu günah, bunlar günahkar vs. gibi yaşlandıkça daha da beter bi hal alacak.
toplantıya giriyorum daha yazamıyorum. hayırlısı olsun. :)
0
Öncelikle kardeşin daha çok küçük. 20 yaş evlilik vs kararını almak için biraz erken (bu devirde)
Eğer yapabiliyorsan kardeşinin dünyasını büyüt tabii ki, ama onun da içinde olması lazım.
Ben 19 yaşımda hayatımda bana en çok değer vermiş olan kişiye arkamı döndüm ve tek sebebi dini olarak bakış farklarımızdı. O zamanlar orta inançta bir insandım ama alkol vs. alıyordum. Karşımdaki ise alkol almayan, kısa giyinilmesine karşı çıkan vs. biriydi. Bana karışmıyordu ama ileride çok hoşlanmayacağını da samimiyetle söylemişti. (Seni kandıramam dedi anlattı samimiyetle) Ben de olmaz bu iş diyerek ayrıldım ve gerçekten, hayatımda çok kıymetli birini kaybetmiş olsam da (hala annem kafama vurur bu işi) en azından kendi kurallarıma göre yaşadım/yaşıyorum.
Kararı verecek olan kardeşin ama eğer alkol almak rahat giyinmek vs. istiyorsa ayrılmalı. Hele ki bu eleman biraz "ben doğru yolu ona öğretirim" kafasında olduğuna göre, kesin ayrılmalı :/
Eğer yapabiliyorsan kardeşinin dünyasını büyüt tabii ki, ama onun da içinde olması lazım.
Ben 19 yaşımda hayatımda bana en çok değer vermiş olan kişiye arkamı döndüm ve tek sebebi dini olarak bakış farklarımızdı. O zamanlar orta inançta bir insandım ama alkol vs. alıyordum. Karşımdaki ise alkol almayan, kısa giyinilmesine karşı çıkan vs. biriydi. Bana karışmıyordu ama ileride çok hoşlanmayacağını da samimiyetle söylemişti. (Seni kandıramam dedi anlattı samimiyetle) Ben de olmaz bu iş diyerek ayrıldım ve gerçekten, hayatımda çok kıymetli birini kaybetmiş olsam da (hala annem kafama vurur bu işi) en azından kendi kurallarıma göre yaşadım/yaşıyorum.
Kararı verecek olan kardeşin ama eğer alkol almak rahat giyinmek vs. istiyorsa ayrılmalı. Hele ki bu eleman biraz "ben doğru yolu ona öğretirim" kafasında olduğuna göre, kesin ayrılmalı :/
0
20 yaş evlilik planları için çok küçük bir yaş.
Zaten bu anlattığınız profilde insanlarsa bir arada kolay kolay yaşayamazlarmış.
Uzaktan bakınca ayrılık kararı iyi olmuş gibi gözüküyor.
Zaten bu anlattığınız profilde insanlarsa bir arada kolay kolay yaşayamazlarmış.
Uzaktan bakınca ayrılık kararı iyi olmuş gibi gözüküyor.
0
kardeşini benim yerime tebrik et çok doğru bir karar vermiş. zararın neresinden dönülürse kar. hem 20 yaşında evlilik mi düşünülürmüş afsgah. aferin ona, bitirdiği çok iyi olmuş.
0
ayrılmaları iyi olmuş, madem sorun olacaktı. çünkü çocuk belli ki kardeşinin dini görüşlerinden rahatsızlık duyuyor. ablamın eşi de dindar, arada bana şakayla içkiyi ne zaman bırakacaksın, oruç tutuyo musun, cumaya gidelim beraber falan der ama benim tavrım net böyle şeylere. şaka boyutundan çıkardığı anda tatsızlık olur, şu haliyle hehe deyip geçiştiriliyor işte. ama ilişki ve evlilik söz konusu olduğunda durum daha vahim. maalesef dine inanan insanlarda genel olarak kendilerinden daha az inançlı veya tamamen inançsız olanlara karşı bir "tebliğ" eğilimi mevcut. evlilik olunca bunun baskıya dönmesi işten bile değil.
bence kardeşine destek olmanız yeterli çok üzüldüyse. bu bence onun için de bi ders olmuştur. kendi hayat tarzına daha yakın veya kendi hayat tarzına gerçek anlamda saygı duyarak bireysel özgürlüklerine karışmaya cüret etmeyecek birilerine yönelmesi gerektiğini anlayacaktır.
bence kardeşine destek olmanız yeterli çok üzüldüyse. bu bence onun için de bi ders olmuştur. kendi hayat tarzına daha yakın veya kendi hayat tarzına gerçek anlamda saygı duyarak bireysel özgürlüklerine karışmaya cüret etmeyecek birilerine yönelmesi gerektiğini anlayacaktır.
0
ilave yapacak olursam: kardeşim oldukça baskın bir karakterde. çocuk açık açık ben zaten kardeşine hiç bir şekilde baskı yapamam bu konuda, sözümü de dinlemez dedi. o da biliyor.
bizim ailede babam 5 vakit namazında biri, annem ise o kadarı fazla diyen biri. zamanında babam bizi bu konuda oldukça zorlayıcı eğitimlerden geçirdi, oyüzden kardeşimin din konusuna olan mesafesi içinden gelen birşey, doğal bir yargı. 50 yaşına da gelse aynı mesafede kalmak isteyecek muhtemelen. yani kardeşimin kapaması fln mümkün olamaz.
kardeşimin hayatında yarım figürler var, abiyi yılda 10 gün görüyor, gördüğünde sıcak samimi ama ayda bir fln konuşuyorlar normalde heralde, baba daha da yarım. oyüzden bu yarım figürlerden dolayı olgun bir erkek arkadaştan hoşlandığını ben de düşünüyorum. buna benim yapabileceğim birşey yok sanırım.
çocuğun istediği şeyler sanırım: 4-5 gün oruç tutması, ne bileyim beraber içkiyi bırakıp evlerine içki sokmamak gibi şeyler. ama kardeşimle konuşunca anladım ki çocuğun bu fikirlere sahip olmasından bile rahatsız. açık görüşlü birisini istiyor.
çocuğun istekleri sadece istek olarak kalmayacak gibi. namaz olayını fln istediğim çok şey de var da bunlar yapmayı düşündüklerim olarak söyledi biraz.
bir de kardeşime şuana kadar karışmamamız bu şekilde mutlu olduğunu düşünmemizden. bu şekilde soru işaretlerinin içine sinmeyen şeylerin olmadığını bilmiyorduk. mutluluğuna çomak sokmuş gibi hissedecektim daha önce ona gözünü açmak için bazı şeyler söylesem.
21-22 yaş çok erken biz de biliyoruz da, dedik ki herkes aynı şekilde yaşamak zorunda değil diye düşünüyorduk çok mutlu idi. bir de bu zamana kadar uzakta idim ilk defa 20 gün kesintisiz kalıyorum denebilir. bütün yaz da buradayım.
ama şuan eğer kesin bir ayrılık olursa biraz ele almayı düşünüyorum evet.
en azından mantıklı davrandığımızı düşünmeniz iyi.
bizim ailede babam 5 vakit namazında biri, annem ise o kadarı fazla diyen biri. zamanında babam bizi bu konuda oldukça zorlayıcı eğitimlerden geçirdi, oyüzden kardeşimin din konusuna olan mesafesi içinden gelen birşey, doğal bir yargı. 50 yaşına da gelse aynı mesafede kalmak isteyecek muhtemelen. yani kardeşimin kapaması fln mümkün olamaz.
kardeşimin hayatında yarım figürler var, abiyi yılda 10 gün görüyor, gördüğünde sıcak samimi ama ayda bir fln konuşuyorlar normalde heralde, baba daha da yarım. oyüzden bu yarım figürlerden dolayı olgun bir erkek arkadaştan hoşlandığını ben de düşünüyorum. buna benim yapabileceğim birşey yok sanırım.
çocuğun istediği şeyler sanırım: 4-5 gün oruç tutması, ne bileyim beraber içkiyi bırakıp evlerine içki sokmamak gibi şeyler. ama kardeşimle konuşunca anladım ki çocuğun bu fikirlere sahip olmasından bile rahatsız. açık görüşlü birisini istiyor.
çocuğun istekleri sadece istek olarak kalmayacak gibi. namaz olayını fln istediğim çok şey de var da bunlar yapmayı düşündüklerim olarak söyledi biraz.
bir de kardeşime şuana kadar karışmamamız bu şekilde mutlu olduğunu düşünmemizden. bu şekilde soru işaretlerinin içine sinmeyen şeylerin olmadığını bilmiyorduk. mutluluğuna çomak sokmuş gibi hissedecektim daha önce ona gözünü açmak için bazı şeyler söylesem.
21-22 yaş çok erken biz de biliyoruz da, dedik ki herkes aynı şekilde yaşamak zorunda değil diye düşünüyorduk çok mutlu idi. bir de bu zamana kadar uzakta idim ilk defa 20 gün kesintisiz kalıyorum denebilir. bütün yaz da buradayım.
ama şuan eğer kesin bir ayrılık olursa biraz ele almayı düşünüyorum evet.
en azından mantıklı davrandığımızı düşünmeniz iyi.
0
Kardeşiniz için olması gereken açık görüşlü biri ama gidip bu adamı seçmiş. Babanız da dindar biriymiş, bu epey bilinçaltı dökümü oldu. Eğer kardeşiniz bu adamı istiyorsa, önce bilinçaltını bir masaya yatırsın kendi, neden bunu istiyor, neden bir başkası değil de o. Eğer kendini bilmezse kardeşiniz bu adamdan ayrılır, ama yine gidip olgun ve dindar birini seçebilir. Bu uyumlar patalojik geliyor bana. Neticede bu da yarım kalan bir ilişki, ayrılık ilişkileri sonlandırmıyor.
Kolaylıklar dilerim, işiniz zor.
Kolaylıklar dilerim, işiniz zor.
0
kk 20, eleman 27 yaşında. Destan yazmışsın bi de, ne anlatmaya çalışıyorsun? Kimse de kalkıp yaş farkı var ulan dememiş, kansız mısınız?
0
barıştılar. sadece bir hafta sürdü ayrılıkları.
alışkanlık ve sevgi...
konuşmuşlar birbirlerine bu konuda saygılı olacaklarmış. öyle kalsa tamam da. ben bu konuda herzmn sorun çıkacağını düşünürüm. iki tarafın inancı farklı olsa tamam da bir taraf daha inançlı olunca diğerini de çekmeye çalışırmış gibi geliyor zamanla.
yapabileceğim fazla bir şey de olmadığını düşünüyorum.
gençsin, güzelsin, kalk git hayatı yaşa demeye çalışıyorum ama bu fikirlerimin pek önemsendiğimi sanmıyorum. yapacak birşey yok belki de. bazı insanlar da böyle oluyor, kardeş de olsa kabullenmek lazım.
alışkanlık ve sevgi...
konuşmuşlar birbirlerine bu konuda saygılı olacaklarmış. öyle kalsa tamam da. ben bu konuda herzmn sorun çıkacağını düşünürüm. iki tarafın inancı farklı olsa tamam da bir taraf daha inançlı olunca diğerini de çekmeye çalışırmış gibi geliyor zamanla.
yapabileceğim fazla bir şey de olmadığını düşünüyorum.
gençsin, güzelsin, kalk git hayatı yaşa demeye çalışıyorum ama bu fikirlerimin pek önemsendiğimi sanmıyorum. yapacak birşey yok belki de. bazı insanlar da böyle oluyor, kardeş de olsa kabullenmek lazım.
0
stavro
Karnim duz degil. Kilom da dusuk aslinda ama skinny fat sinifindanim iste, tisort gomlek ne giyersem gobek on plana cikiyor yani. Herkes beslenme seklin yuzunden diyor. Tamam cok da saglikli beslendigim soylenemez ama etrafimdakilere bakiyorum, herkes benim gibi besleniyor ama millette boyle gobek y
Karnim duz degil. Kilom da dusuk aslinda ama skinny fat sinifindanim iste, tisort gomlek ne giyersem gobek on plana cikiyor yani.
Herkes beslenme seklin yuzunden diyor. Tamam cok da saglikli beslendigim soylenemez ama etrafimdakilere bakiyorum, herkes benim gibi besleniyor ama millette boyle gobek yok. Spor yapan insanlar da degil ama karinlari hemen hemen duz. Ben de ortalama bir insan gibi besleniyorum, sabah aksam kola gazoz icip baklava borek falan yemiyorum ki. Hatta hamur isini cocuklugumdan beri sevmem zaten, aram yoktur. Keza tatli ile de aram iyi degil. Cikolata biskuvi cips gibi abur cuburlar desen tiksindiyor zaten. Sagliksiz seyleri hic tuketmiyorum degil ama bunlara abaniyor degilim. Dedim ya ortalama bir insan gibi iste.
E simdi tamamen beslenmenle alakali diyorlar ama baskalarina bakiyorum da yeri gelince kola iciyor, hamburger yiyor, tatlisi bilmemnesi. Bu adamlarin hepsi hamile kadin gibi gezmesi lazim o zaman ortalikta? Cok saglikli beslenmiyorum tamam ama temelli de les besleniyor degilim ki. Yani bu insanlardan daha kotu beslenmedigime eminim. Yanibasimda adam "off simdi Mcdonalds'a gitsek koca bir hamburger menu gomsek" diyor, insanin cani hic Mcdonalds menusu ceker mi oyykk diyorum kendi kendime ve bunu diyen adam benim gibi karninda karpuz tasimiyor! Adamin karni hemen hemen duz.
Ben buna buyuk oranda genetik faktorun etkili oldugunu dusunuyorum, o denli kotu beslenmedigime neredeyse eminim. En azindan haftanin 6 gunun birlikte gecirip ne yiyip ictigini gordugum insanlara istinaden rahatlikla soyleyebilirim bunu.
Nedir bu isin asli? Dusundugum gibi genetik etkisi yok mu? Tisortun altina futbol topu sokmus gibi olmamak icin yedigi ictigi her seyin yag oranini seker oranini hesapamasi mi gerekiyor her insanin? Bazi insanlarin genetiginden dolayi gobekte cok daha kolay yag toplamasi diye bir sey yok mu? Ben bu konuda sanssiz oldugumu dusunuyorum, gobegimi duz yapmak icin ortlama bir insandan cok daha fazla ozen gostermem gerekiyor diye dusunuyorum.
Herkes beslenme seklin yuzunden diyor. Tamam cok da saglikli beslendigim soylenemez ama etrafimdakilere bakiyorum, herkes benim gibi besleniyor ama millette boyle gobek yok. Spor yapan insanlar da degil ama karinlari hemen hemen duz. Ben de ortalama bir insan gibi besleniyorum, sabah aksam kola gazoz icip baklava borek falan yemiyorum ki. Hatta hamur isini cocuklugumdan beri sevmem zaten, aram yoktur. Keza tatli ile de aram iyi degil. Cikolata biskuvi cips gibi abur cuburlar desen tiksindiyor zaten. Sagliksiz seyleri hic tuketmiyorum degil ama bunlara abaniyor degilim. Dedim ya ortalama bir insan gibi iste.
E simdi tamamen beslenmenle alakali diyorlar ama baskalarina bakiyorum da yeri gelince kola iciyor, hamburger yiyor, tatlisi bilmemnesi. Bu adamlarin hepsi hamile kadin gibi gezmesi lazim o zaman ortalikta? Cok saglikli beslenmiyorum tamam ama temelli de les besleniyor degilim ki. Yani bu insanlardan daha kotu beslenmedigime eminim. Yanibasimda adam "off simdi Mcdonalds'a gitsek koca bir hamburger menu gomsek" diyor, insanin cani hic Mcdonalds menusu ceker mi oyykk diyorum kendi kendime ve bunu diyen adam benim gibi karninda karpuz tasimiyor! Adamin karni hemen hemen duz.
Ben buna buyuk oranda genetik faktorun etkili oldugunu dusunuyorum, o denli kotu beslenmedigime neredeyse eminim. En azindan haftanin 6 gunun birlikte gecirip ne yiyip ictigini gordugum insanlara istinaden rahatlikla soyleyebilirim bunu.
Nedir bu isin asli? Dusundugum gibi genetik etkisi yok mu? Tisortun altina futbol topu sokmus gibi olmamak icin yedigi ictigi her seyin yag oranini seker oranini hesapamasi mi gerekiyor her insanin? Bazi insanlarin genetiginden dolayi gobekte cok daha kolay yag toplamasi diye bir sey yok mu? Ben bu konuda sanssiz oldugumu dusunuyorum, gobegimi duz yapmak icin ortlama bir insandan cok daha fazla ozen gostermem gerekiyor diye dusunuyorum.
0
1) genetik: herkesin oyle olmamasi, senin de oyle olmaman anlamina gelmiyor. sen de karin one cikacak sekilde kodlanmis olabilir. kismet bu isler
2) spor: agirlik kaldirarak ve cardio ile duz bir karina sahip olmak. herkese nasip olmaz, adamin kicindan kan alirlar kamil kan.
3) hastalik: kist vs.
2) spor: agirlik kaldirarak ve cardio ile duz bir karina sahip olmak. herkese nasip olmaz, adamin kicindan kan alirlar kamil kan.
3) hastalik: kist vs.
0
bizde "kursaklı" olmak diye bir laf vardır o göbek çıkar bazısında 34 beden olan vejeterjan olan neredeyse aç gezen (iştahsız çünkü) kardeşimde de var, 0 bedebn neredeyse ama göbek var. azcık yesin hemen midesi çıkar. kuzenim öyledir azcık yesin pantolon düğmesi gevşetir :P
bende de yapı olarak göbek yok ama love handle denilen yerler çıkıyor, başkasında gıdı oluyor, başkasında popoya gidiyr -ki erkek bir kuzenim var poposuna kilo alan inan o da hoş değil.
45 senedir günde 2 paket sigara içen dayıma doktor film çekip ciğerler tertemiz hiç mi sigara içmedin demiş o günden beri sağlıklı beslenmeye inanmaz oldum.
şaka. şans işte bizde yok, n'apalım?
bende de yapı olarak göbek yok ama love handle denilen yerler çıkıyor, başkasında gıdı oluyor, başkasında popoya gidiyr -ki erkek bir kuzenim var poposuna kilo alan inan o da hoş değil.
45 senedir günde 2 paket sigara içen dayıma doktor film çekip ciğerler tertemiz hiç mi sigara içmedin demiş o günden beri sağlıklı beslenmeye inanmaz oldum.
şaka. şans işte bizde yok, n'apalım?
0
chitosan
Berlin'deki bir okuldan doktoraya kabul aldım. 1450 Euro maaş (net) veriyorlar. Bu paraya orada geçinilir mi? Para biriktirebilir miyim?Berlin'de yaşayan duyurucular varsa fikir versin lütfen.
Berlin'deki bir okuldan doktoraya kabul aldım.
1450 Euro maaş (net) veriyorlar.
Bu paraya orada geçinilir mi? Para biriktirebilir miyim?
Berlin'de yaşayan duyurucular varsa fikir versin lütfen.
1450 Euro maaş (net) veriyorlar.
Bu paraya orada geçinilir mi? Para biriktirebilir miyim?
Berlin'de yaşayan duyurucular varsa fikir versin lütfen.
0
kirana göre değişir, 1000euro'luk evde de oturabilirsin 300 euro'ya da
sigorta 80euro aylık
ayda 700 euro harcasan, 500 euro da kira ödesen, eh 200 euro biriktirebilirsin.
sigorta 80euro aylık
ayda 700 euro harcasan, 500 euro da kira ödesen, eh 200 euro biriktirebilirsin.
0
açılın, hiç görmediği şehirler hakkında destekli sallayan numbeo manyağı geldi.
numbeo diyor ki, bugün şehir merkezinde 1+1 ayarında bir dairenin kirası 650€ civarında ortalama. berlin için. berlin çok büyük bir şehir ve dolayısıyla çok fazla veri girişi olmuştur, dolayısıyla rakamları güvenilir kabul edebiliriz. ha bana çok düşük geldi, o ayrı. ben tam aksine, almanya'da emlak sıkıntısı var diye biliyordum. neyse.
sen tek başına dairede kalmayıp başkasının yanında eve/yurda çıkacak olursan sanırım 500€ veya daha altına konaklama işini halledebilirsin. almanya'da öğrenciler için aylık 700-800€ bildiğim kadarıyla gayet iyi bir rakam, bununla yaşanır yani, tabii ki 500-600€'ya kalacak yer işini halledebildiğini varsayıyorum.
ben sözü ustalara bırakayım. gelmezlerse eğer: kuehles blondes avusturya'da yaşıyor, almanya'daki koşullar hakkında muhakkak bilgisi vardır. letheavendangered direkt almanya'da yaşıyor, kendisi de öğrenci.
bence yeter ama. öyle geniş geniş yaşayamazsın, vay efendim alman bir hanım bulup über çocuklar yetiştireyim, bahçemde barbekü yapıp hertha berlin kombinesi alayım diyemezsin ama öğrenci hayatının bir tık üstü yaşanır gibi bence 1500 euro'yla. fena para değil.
numbeo diyor ki, bugün şehir merkezinde 1+1 ayarında bir dairenin kirası 650€ civarında ortalama. berlin için. berlin çok büyük bir şehir ve dolayısıyla çok fazla veri girişi olmuştur, dolayısıyla rakamları güvenilir kabul edebiliriz. ha bana çok düşük geldi, o ayrı. ben tam aksine, almanya'da emlak sıkıntısı var diye biliyordum. neyse.
sen tek başına dairede kalmayıp başkasının yanında eve/yurda çıkacak olursan sanırım 500€ veya daha altına konaklama işini halledebilirsin. almanya'da öğrenciler için aylık 700-800€ bildiğim kadarıyla gayet iyi bir rakam, bununla yaşanır yani, tabii ki 500-600€'ya kalacak yer işini halledebildiğini varsayıyorum.
ben sözü ustalara bırakayım. gelmezlerse eğer: kuehles blondes avusturya'da yaşıyor, almanya'daki koşullar hakkında muhakkak bilgisi vardır. letheavendangered direkt almanya'da yaşıyor, kendisi de öğrenci.
bence yeter ama. öyle geniş geniş yaşayamazsın, vay efendim alman bir hanım bulup über çocuklar yetiştireyim, bahçemde barbekü yapıp hertha berlin kombinesi alayım diyemezsin ama öğrenci hayatının bir tık üstü yaşanır gibi bence 1500 euro'yla. fena para değil.
0
Bence tek basina eve cikmamalisin o maasla. 400€ bandinda bir ev bulursan ok ama 650€ eve bir de yakit vb de gelecek.
Bence wg denilen, herkesin bir odasinin oldugu evlere bakmalisin. Yani oda tutmalisin.
Avrupa'da allahtan herkesin yiyecegi/icecegi kendine, milletle bir sey yapmak zorunda da degilsin. Kimse kimseye de karismaz. O yuzden privacy olmayacak filan diye uzulmene gerek yok hic.
Berlin genel olarak uygun fiyatli bi sehir. market vb ucuz, hele sebze, meyve ve et alisverisini turk market ve pazarlarindan yaparsan daha ucuz. (Viyana'da hep turk kasabindan alirim ben mesela)
1450€ ile gecinilir. (Net maas herhalde bu? Degilse 1200e filan duser ki yine gecinilir ama biraz kismak zorunda kalirsin)
300-450€ bandinda bir oda buldun mu, fistik gibi olur kisaca.
Bence wg denilen, herkesin bir odasinin oldugu evlere bakmalisin. Yani oda tutmalisin.
Avrupa'da allahtan herkesin yiyecegi/icecegi kendine, milletle bir sey yapmak zorunda da degilsin. Kimse kimseye de karismaz. O yuzden privacy olmayacak filan diye uzulmene gerek yok hic.
Berlin genel olarak uygun fiyatli bi sehir. market vb ucuz, hele sebze, meyve ve et alisverisini turk market ve pazarlarindan yaparsan daha ucuz. (Viyana'da hep turk kasabindan alirim ben mesela)
1450€ ile gecinilir. (Net maas herhalde bu? Degilse 1200e filan duser ki yine gecinilir ama biraz kismak zorunda kalirsin)
300-450€ bandinda bir oda buldun mu, fistik gibi olur kisaca.
0
almanyanın pahali büyük kenti münihtir, berlin değil. bazı ev bulması sıkıntılı şehirler de var ama - ben döneli 5 sene olmakla birlikte- berlin bu şehirlerden birisi değildi, daha rahattı. 300-350 € civarına tek oda stüdyolar vardı. hadi 400 verirsin ya da WGde kalırsın 250 gibi verirsin veya önce biraz yurtta kalır biriktirirsin. gibi. bu konuda alternatifler değişik içi tam yapılı olmayan evler -erkeksen ve kendin monte edebiliyorsan- epey uygun olabiliyor. almanlar 3-5-8 ay bir yerlere gidip kendi evini kiraya vereibliyor gibi. bişeyler çıkar. ha sen 60 m2 olsun terası olsun merkezde olsun vb. dersen elbette işler değişir.
Berlin her türlü türk ürünü bulabileceğin, kendini zaman zaman afyonda zaman zaman erzincanda hissedeceğin bir yer. simitinden çeyrek altınından karpuzuna herşey türk usulü ve uygun fiyatlı. dışarıda yemek içmek ucuz. biletin 6 aylık kart olur. ev kirası (kalt miete) üstüne aidat, yakıt, su vs. biniyor, bir elektriği ayrı söylüyorlar ama aslında o da kira olarak ödediğin paranın içinde ayda 15 €'ya filan geliyordu, bu ek ödemeler sene sonunda mahsuplaşılıyor kısacası ev için her ay tek bir ödeme yapıyorsun. ayrı ödeyeceğin faturan: net ve cep -bunlar için çok alternatif gelişmiştir şimdiye onu bilmiyorum. buradaki gibi olur aşağı yukarı.
ben geçinip biriktiriyordum.
Berlin her türlü türk ürünü bulabileceğin, kendini zaman zaman afyonda zaman zaman erzincanda hissedeceğin bir yer. simitinden çeyrek altınından karpuzuna herşey türk usulü ve uygun fiyatlı. dışarıda yemek içmek ucuz. biletin 6 aylık kart olur. ev kirası (kalt miete) üstüne aidat, yakıt, su vs. biniyor, bir elektriği ayrı söylüyorlar ama aslında o da kira olarak ödediğin paranın içinde ayda 15 €'ya filan geliyordu, bu ek ödemeler sene sonunda mahsuplaşılıyor kısacası ev için her ay tek bir ödeme yapıyorsun. ayrı ödeyeceğin faturan: net ve cep -bunlar için çok alternatif gelişmiştir şimdiye onu bilmiyorum. buradaki gibi olur aşağı yukarı.
ben geçinip biriktiriyordum.
0
Yerine göre tek başına da eve çıkarsın o parayla. aha al bu m^2 başına düşen aylık kira parası listesi www.morgenpost.de 
yeşil tonlarda olan yerlerde kalırsan 50 m^2 bir yeri 300-400 €'ya getirirsin rahat. 1000€'ya yaşamak da sana kalmış, hayat tarzına bakar.
yeşil tonlarda olan yerlerde kalırsan 50 m^2 bir yeri 300-400 €'ya getirirsin rahat. 1000€'ya yaşamak da sana kalmış, hayat tarzına bakar.
0
for day to break
çok çabuk olmadı mı. hangi ara görüşlerini sakıncalı bulup açığa aldılar. hepsine yazılı bildiri mi gönderiyorlar, bu öğretmenler açığa alındıklarını nasıl öğreniyorlar acaba?
çok çabuk olmadı mı. hangi ara görüşlerini sakıncalı bulup açığa aldılar. hepsine yazılı bildiri mi gönderiyorlar, bu öğretmenler açığa alındıklarını nasıl öğreniyorlar acaba?
0
yazılı tebligat yapılır.
çağrılı makama ve tebliğ edilir.
gelmez ise gıyabında yapılır.
çağrılı makama ve tebliğ edilir.
gelmez ise gıyabında yapılır.
0
sadece öğretmenler değil diğer devlet memurları da açığa alınıyor. bugün benim birimimde 4 kişi açığa alındı. öğretmenler şu an çalışmadıkları için o kadar hızlı olmaz. tebliğleri yoldadır.
0
ogretmenlerden gonderilecekler var. devlet memurlarindan kendilerine muhalif olanlari aciga aliyorlar. cemaatci tayfaya yine dokunulmuyor haberiniz olsun. esas cemaatin yuvalandigi yer enerji bakanligidir; ama en az kisinin aciga alindigi yer de orasidir.
0
gülencilerin sendikası varmış, aktif bilmemne sendikası. oraya üye olan öğretmenlerdir deniyor.
0
@ cilekli krep, peki aığa alınanların fetoyla alakası varmıydı sence ? renklerini belli ettiler mi hiç ?
0
cemaatin yakınından hiç geçmemiştir diyemem. ancak bu sabah keyifleri yerindeydi bir korkuları yoktu izinleri iptal oldu diye üzülüyorlardı. muhtemelen ünide sohbetlere falan katılan sıradan tiplerdi bence.
0
ubi dubium ibi libertas emin değilim. dairede bese üye olan toplam dört kişiyiz. bize bir şey gelmedi. ama yarın giriş yaptığımda şifremin bloke olduğu yazısıyla karşılaşmak korkutmuyor değil.
0
aktif-sen diye bir sendika var. cemaatin sendikası büyük ihtimal onları açığa almışlardır.
0
@geçerkenugradım sendikaları varmış ya ordan bulmuşlar bir kısmını. kalanını nerden buldular benim de fikrim yok. :S şimdi bunlar haklarını ararlar ama mahkemeler de dolar o zaman. tazminat verirler mi bunlara? bir açıklama yapmışlar mıdır şu nedenden dolayı sizi şutladık diye? kafamda milyonca soru? ben bulaşıklarımı yıkamaya gidiyorum.
0
damdanakan
Ailemle yaşadığım sıkıntıları az çok biliyorsunuz. Bilmeyenlere kısaca özet geçeyim: 30 yaşındayım ve ailemle yaşıyorum. Otuz senede yalnızca bir kere altı aylığına ayrı eve çıktım. Ilk üniversiteli üç sene okuyup bıraktım, diğerini bi sene uzatmali bitirdim. Mezun olduktan sonra bi sene birkaç ise
Ailemle yaşadığım sıkıntıları az çok biliyorsunuz. Bilmeyenlere kısaca özet geçeyim: 30 yaşındayım ve ailemle yaşıyorum. Otuz senede yalnızca bir kere altı aylığına ayrı eve çıktım. Ilk üniversiteli üç sene okuyup bıraktım, diğerini bi sene uzatmali bitirdim. Mezun olduktan sonra bi sene birkaç ise girdim, çıktım, hiçbirinde tutunamadim. Son isimden bir yıl önce ayrıldım, sonra çok büyük bi yıkım yaşadım. Iki üç ay ruh gibi gezdim, kendimi öldürmek istedim. Yeniden tedaviye başladım.
Kasım 2015 gibi ücretli öğretmenliğe başladım, bi ay çalıştım. Çok iyi geldi. Dedim o zaman öğretmenlik yapayım. Bi sürü formasyon başvurusu yaptım, birine kayboldum. Bu ay bitiyor. O esnada da kpss'ye hazırlanmaya başladım. Ilk sınavların sonuçları iyi. Kpss olmazsa diye yüksek lisans başvuruları da yaptım. Çok büyük ihtimalle Marmara'ya basliycam önümüzdeki dönem. Oabt'den çok umutlu değilim ama yine de atanma şansım var.
Peki ben bu kadar şeyi niye yaptım? Ayrı bi hayatım olsun, kendi ayaklarımın üzerinde durayım diye. Yoksa sabah uyandığımda yataktan kalkacak takatim yok. Kendime inancım, gelecekten beklentim falan hiçbir şey yok. Sadece daha huzurlu bi hayat istiyorum. Bunca zaman işlerin kendiliğinden yoluna girmesini bekledim, her şey için bekledim. Hiçbir şey olmadı. Şimdi de kendimi oradan oraya atıyorum. Çok para kazanmak istemiyorum, evlenmesem, çevremde kimse olmasa da olur. Ama bu evde yaşamak istemiyorum. Yani bi sene daha böyle yaşarsam kendimi oldurecegimi biliyorum. Yetişkin dünyasına adım atmam gerek artık.
Sadede geleyim; bugün üniversiteye önlüyor dilekçesi verdim. Eve geldim, annem oraya nasıl gideceksin dedi. Evet bana karşı tutumları bu şekil: Ben hala lise son sınıfım bu evde. Bi iki geveledim sonra oralarda bi ev bulur, yerleşirim dedim. Daha önce konuştuk bu mevzuyu defalarca, onlarla birlikte yaşamak istemediğimi biliyor. Suratını asti yine. Nasıl yapıcan, kirayı nasıl odiycen, evin masrafı ikiye bölünecek bilmemne. Sonunda da olmadı biz de senle tasiniriz dedi. Ben de zaptetemedim kendimi, "Nereye geliyorsunuz benle ya, ben sizle yaşamak istemediğim için ayrı eve çıkıyorum" dedim. "Tamam kızım, sen bilirsin" dedi de bi mahzunlasti yani. Içim sıkıldı. Niye bu kadar zora sokuyorlar bu işi? Kaç yaşında insanım. Her şey üç kat zor oluyor böyle davrandiklari için. Tavrım ne olmalı?
Teşekkürler.
Kasım 2015 gibi ücretli öğretmenliğe başladım, bi ay çalıştım. Çok iyi geldi. Dedim o zaman öğretmenlik yapayım. Bi sürü formasyon başvurusu yaptım, birine kayboldum. Bu ay bitiyor. O esnada da kpss'ye hazırlanmaya başladım. Ilk sınavların sonuçları iyi. Kpss olmazsa diye yüksek lisans başvuruları da yaptım. Çok büyük ihtimalle Marmara'ya basliycam önümüzdeki dönem. Oabt'den çok umutlu değilim ama yine de atanma şansım var.
Peki ben bu kadar şeyi niye yaptım? Ayrı bi hayatım olsun, kendi ayaklarımın üzerinde durayım diye. Yoksa sabah uyandığımda yataktan kalkacak takatim yok. Kendime inancım, gelecekten beklentim falan hiçbir şey yok. Sadece daha huzurlu bi hayat istiyorum. Bunca zaman işlerin kendiliğinden yoluna girmesini bekledim, her şey için bekledim. Hiçbir şey olmadı. Şimdi de kendimi oradan oraya atıyorum. Çok para kazanmak istemiyorum, evlenmesem, çevremde kimse olmasa da olur. Ama bu evde yaşamak istemiyorum. Yani bi sene daha böyle yaşarsam kendimi oldurecegimi biliyorum. Yetişkin dünyasına adım atmam gerek artık.
Sadede geleyim; bugün üniversiteye önlüyor dilekçesi verdim. Eve geldim, annem oraya nasıl gideceksin dedi. Evet bana karşı tutumları bu şekil: Ben hala lise son sınıfım bu evde. Bi iki geveledim sonra oralarda bi ev bulur, yerleşirim dedim. Daha önce konuştuk bu mevzuyu defalarca, onlarla birlikte yaşamak istemediğimi biliyor. Suratını asti yine. Nasıl yapıcan, kirayı nasıl odiycen, evin masrafı ikiye bölünecek bilmemne. Sonunda da olmadı biz de senle tasiniriz dedi. Ben de zaptetemedim kendimi, "Nereye geliyorsunuz benle ya, ben sizle yaşamak istemediğim için ayrı eve çıkıyorum" dedim. "Tamam kızım, sen bilirsin" dedi de bi mahzunlasti yani. Içim sıkıldı. Niye bu kadar zora sokuyorlar bu işi? Kaç yaşında insanım. Her şey üç kat zor oluyor böyle davrandiklari için. Tavrım ne olmalı?
Teşekkürler.
0
sorun tam anlamıyla senin kişisel özgürlüğün ve kararların çerçevesinde olduğu için bu konuda taviz vermeden kararlı şekilde davranmak seni kurtuluşa götürecek temel yol.
kurtulduktan sonra annene bolca hediye alarak işi kurtarırsın sıkma canını.
kurtulduktan sonra annene bolca hediye alarak işi kurtarırsın sıkma canını.
0
ayrı eve çıkınca masraflarını ailen mi karşılacak? eğer öyle ise kaç yaşında insanım deme lüksün yok pek.
0
Çok doğal bir refleks bu damdanakan kardeş. Benim ailem de öyle. Geç bile kalmışsın ayrılmakta. Hızla uzaman ya da evlenmen lazım.
0
tamamen yanlış diyemeyiz ama bütün bunları neden yaptım dediğin noktada aslında kendi hayatını kurabilmek adına çok da bir şey yapmış görünmüyorsun. ama şimdi umut var. belki atanacaksın belki yüksek lisansa kabul edileceksin.umarım olur. ama henüz maddi bağımsızlığını kesin olarak elde etmeden çok net ve kırıcı konuşma bence. yani ben olsam yalnız yaşama olayını sınavı kazanıp, atanıp artık her ne ise o zaman açarım. şu an durup durup evden ayrılıcam sizinle yaşamak istemiyorum deyip ortamı germenin anlamı yok.
0
Annene tutumun yanlis ama annen de klasik turk annesi saniyorum, o yuzden bu hale gelmissin. O yuzden yanlis olsa da tutumunun boyle olmasi dogal. Bu is anca bir ise girsen ve hayatini duzene soksan cozulur. 30 yasinda ve kendini bulamamislik, kaybolmusluk hissi vs bunlar buhran... Cozumu de o bir ise bakar. Gececek diyip ugrasmaya devam et, cunku gececek ve sonra mesafeli ama sevgi dolu bir iliskiniz olacak eminim. Kolay mi 30 yil yuzyuze bakmak :)
0
öğretmen maaşıyla tek başına zor, ama bir arkadaşla filan çıkacaksan ite kaka olur. bence annen de ilk etapta bu düşünceyle bu kız tek başına ne yapacak, nasıl yapacak bizim de yardım etmemiz gerekir diye düşünmüş, çok da iyi toparlayamadan heyecanla senin yanlış yorumlayabileceğin şekilde söylemiştir.
sen neden zora soktuklarını düşünüyorsun? 30 yaşındasın, istediğini yaparsın. bu olaylar böyle. aile her zamanki gibi aile olma kozunu oynuyor, çünkü ya tutarsa. merak etme yuvadan gitsen de hep açık bir kapın oluyor. anne manipülasyonu diye bir şey var, komikli şakalı davran, aş onu aş. kalk yanağından öp. sen de kızıp tavır alırsan bu olaylar büyür, gerektiği kadar ciddiye almayı ve hatta gerektiği zaman ciddiye almayı öğreneceksin.
sen neden zora soktuklarını düşünüyorsun? 30 yaşındasın, istediğini yaparsın. bu olaylar böyle. aile her zamanki gibi aile olma kozunu oynuyor, çünkü ya tutarsa. merak etme yuvadan gitsen de hep açık bir kapın oluyor. anne manipülasyonu diye bir şey var, komikli şakalı davran, aş onu aş. kalk yanağından öp. sen de kızıp tavır alırsan bu olaylar büyür, gerektiği kadar ciddiye almayı ve hatta gerektiği zaman ciddiye almayı öğreneceksin.
0
dostum.
eve cikmak maceraya atlamak demek.
ama calisman lazım.
ogretmenlikte cok bos vakit oldugu icin sıkılıyorsun.
az para = az is
gir ozel sektore bak nasıl yogun calisicaksin.
seni anca o paklar.
eve cikmak maceraya atlamak demek.
ama calisman lazım.
ogretmenlikte cok bos vakit oldugu icin sıkılıyorsun.
az para = az is
gir ozel sektore bak nasıl yogun calisicaksin.
seni anca o paklar.
0
Valla şu an bi para kazanamiyorum. Onun dışında elimden geleni yaptım. Zamanı geldiğinde hadi bana eyvallah dediğimde şok olmasınlar, neyi neden yaptığımı bilsinler istiyorum. Durup durup söylemiyorum zaten. Çok ustelerlerse söylüyorum yoksa benim de gerilim çekecek halim yok.
0
İnsanın ailesine maddi-manevi borcu olmaz. Seni senin talebin üzerine mi ürettiler? Kendini suçlu hissedeceksen tek suçun biraz geç kalmış olmak ama bu çok önemli değil. Pencereden kafanı çıkar; şöyle bir etrafa bak: yetişkin insanların ailesi ile beraber yaşamadığından dolayı pişman olduğu, kyk borcu öder gibi aileye borç ödediği bir dünya var mı sence?
0
dirayetli ol, zor olacak ama olacak. asla vazgeçme, hem ruh sağlığın hem kişisel gelişimin için çok önemli...
0
sen oradan ayrılmadan rahat etmeyeceksin. güzel de bir yola girmişsin, yani gelecekle ilgili hoş düşüncelerin ve planların var. yoksa da, olabilir. "şimdi ne yapacağım ben" diye sormanı gerektirecek bir pozisyonda değilsin. önünde alternatiflerin, para kazanmanı sağlayabilecek ve icra edebileceğin bir iş var vesaire. bence imkânın olduğunda pılını pırtını topla, helalleş, kendi hayatını kur. ölüm yok ya ucunda, arada yine görüşürsün ailenle. yani neredeyse herkes belli bir yaştan sonra anasının babasının yanından ayrılıyor sonuçta, anennler de alışacaktır bir noktadan sonra.
yalnız ben kendi adıma konuşayım yalnız yaşamayı pek sevmiyorum. yani rahatlığı, sakinliği falan çok güzel de insan anne yemeğini, kardeşle akşam maç izlemeyi falan özlüyor. "aile saadeti" bambaşka bi şey, hele ki benim gibi tembel ve sorumsuz biriysen müthiş oluyo. tek yaşadığında bissürü masraf olacak bi de o var. ama ben altından kalkarım, istediğim şey bu diyosan yardır git ya 30 yaşındasın, kimseye hiçbir şey için hesap vermek zorunda değilsin. git ne istiyorsan onu yap. sen anneni falan çok takıyon bence. durum can sıkıcı evet ama sen de ekstra takılıyosun.
yalnız ben kendi adıma konuşayım yalnız yaşamayı pek sevmiyorum. yani rahatlığı, sakinliği falan çok güzel de insan anne yemeğini, kardeşle akşam maç izlemeyi falan özlüyor. "aile saadeti" bambaşka bi şey, hele ki benim gibi tembel ve sorumsuz biriysen müthiş oluyo. tek yaşadığında bissürü masraf olacak bi de o var. ama ben altından kalkarım, istediğim şey bu diyosan yardır git ya 30 yaşındasın, kimseye hiçbir şey için hesap vermek zorunda değilsin. git ne istiyorsan onu yap. sen anneni falan çok takıyon bence. durum can sıkıcı evet ama sen de ekstra takılıyosun.
0
kadın zora sokmamış ki her annenin yapacağı duygu sömürüsünü yapmış. öncesini bilemiyorum ama bu zora sokmak değil. tavrın aynı olsun işte, ben 30 yaşına geldim kendim yaşayacağım diyeceksin olacak bitecek, biraz kendin de abartıyor olabilir misin :') kendi paranı kazandığın sürece yürü git çık evden :')
0
Yaranamazsın ne yapsan. Evlenip çocuk doğur, seçtikleri bi damat ile tabiki, anca o zaman rahatlar onlar. Çok takılmamak lazım. Yolun yarısına gelmişsin zaten. Kilo da var, tansiyon şeker derken 20 yıl ömrün kalmış :) sıkma canını sen kararlı olduktan sonra he derler mecbur. İşini hallet, paranı kazan sonra çık eve. Bide sana sevgili lazım ya, durum kötü.
0
anneler yapar öyle. bir de yazının sonuna kadar yüzde yüz sana hak veriyodum ama kadın olduğunu okuyunca annene de ister istemez hak verdim. şu ülkede kız annesi/babası olmak cidden çok zor olmalı, ister istemez temkinli yaklaşıyor senin tek başına eve çıkmana. istersen 40 yaşına gel, hala onların çocuğusun sonuçta.
ama bence sakın pes etme. hele zor bir süreçten geçip işi bu seviyeye getirmişken kararından vazgeçme. o evden ayrıl ve kendi evini kur. erkek olduğum ve çok da uzağa gitmediğim halde annem de bana benzer tavır koymuştu. gitmeyeyim diye elinden geleni yapmıştı ama aradan yıllar geçti, şu an aramız gayet iyi. klasik anne işte. seninkine has bir durum değil. hassas bir psikolojinin olduğunu bildiği için ekstra kaygılanıyor olabilir.
bu arada bir ev arkadaşıyla eve çıkmayı ya da ev arkadaşı arayan birinin yanına taşınmayı da düşünebilirsin. hem yalnız yaşamayacağın için annenin içi rahatlar (belki ev arkadaşınla anneni tanıştırırsın hatta), hem de maddi olarak daha yumuşak bir geçiş yapmış olursun.
ama bence sakın pes etme. hele zor bir süreçten geçip işi bu seviyeye getirmişken kararından vazgeçme. o evden ayrıl ve kendi evini kur. erkek olduğum ve çok da uzağa gitmediğim halde annem de bana benzer tavır koymuştu. gitmeyeyim diye elinden geleni yapmıştı ama aradan yıllar geçti, şu an aramız gayet iyi. klasik anne işte. seninkine has bir durum değil. hassas bir psikolojinin olduğunu bildiği için ekstra kaygılanıyor olabilir.
bu arada bir ev arkadaşıyla eve çıkmayı ya da ev arkadaşı arayan birinin yanına taşınmayı da düşünebilirsin. hem yalnız yaşamayacağın için annenin içi rahatlar (belki ev arkadaşınla anneni tanıştırırsın hatta), hem de maddi olarak daha yumuşak bir geçiş yapmış olursun.
0
işe girmenizin - y.lisans yapmanızın en önemli motivasyonu ana babadan ayrılmak şeklinde algılandıysa ona üzülüyorlardır. aslında sağlık yerinde olduktan sonra uzaktan çok daha iyi her şey. eşle dostla konuşacak daha çok konu demek en başta. başka ülkede / şehirde / muhitte bi kapıları olması aile için de iyidir.
0
bak benim annem-babam bana güvenir -aslan kızım diye sevilen kızım ben. yani bu tek başına bişeyler yapmak, ev geçindirmek, para kazanmak , gerekirse taşı sıkıp suyunu çıkarmak mevzularında. 33 yaşındayım ve 14 yaşından beri 5 kuruşunu görmedim kimsenin. 19 yıl olmuş dile kolay.. bu sırada hastalık da atlattım ölümden de döndüm, defalarca da taşındım defalarca ev iş ülke de değiştirdim. bin türlü nane.
ama ben en son evi ayıracam dediğimde de evde bin tane sıkıntı oldu. (14 yaşından sonra ilk kez 28 yaşında kısa bir süre ailemle kaldım sonra tekrar ayrılırken oldu bu sıkıntı)
Düşün yani. Bu memlekette belki karşıyakalı (veya o ruhta) anne-babalar hariç "oo kızım tabi sen yetişkinsin, git kendi düzenini kur" diyecek anne-baba yok. YOK. 3 harf bak idrak etmek kolay olmalı.
Boşver sen kendi düzenini kur annen-baban seni atacak satacak değil. sen kendine odaklan bir an evvel elle tutulur birşeyler yap. Ki zaten 30 yaşındasın kusura bakma ama geç kalmış durumdasın, annene kaç yaşında insanım deme lüksün yok. Annen sana güvense memlekete güvenemez ki henüz sana güvenemiyor kadın.O güveni kazan, kendini ispatla bunları sonra konuşalım.
ama ben en son evi ayıracam dediğimde de evde bin tane sıkıntı oldu. (14 yaşından sonra ilk kez 28 yaşında kısa bir süre ailemle kaldım sonra tekrar ayrılırken oldu bu sıkıntı)
Düşün yani. Bu memlekette belki karşıyakalı (veya o ruhta) anne-babalar hariç "oo kızım tabi sen yetişkinsin, git kendi düzenini kur" diyecek anne-baba yok. YOK. 3 harf bak idrak etmek kolay olmalı.
Boşver sen kendi düzenini kur annen-baban seni atacak satacak değil. sen kendine odaklan bir an evvel elle tutulur birşeyler yap. Ki zaten 30 yaşındasın kusura bakma ama geç kalmış durumdasın, annene kaç yaşında insanım deme lüksün yok. Annen sana güvense memlekete güvenemez ki henüz sana güvenemiyor kadın.O güveni kazan, kendini ispatla bunları sonra konuşalım.
0
Bana niye yukleniyonuz? Bin defa söyledim zaten 30 yaşındayım, parazit gibi yasiyom diye. Biliyoz, geç kaldık. Keyfimden ya da değil, tamam geç kaldım. Ne kadar gaddarsiniz dhhfxvb
0
gaddar değiliz
senin 5 yaşında çocuğun olsa ve yaramazlık yaptığını bilsen rahat rahat parka salar mısın?
salamazsın.
senin 5 yaşında çocuğun olsa ve yaramazlık yaptığını bilsen rahat rahat parka salar mısın?
salamazsın.
0
Tamam da o kadar da ölmedik yani. Valla bana "Aney beni cern e kabul ettiler, ben gidiyom" desem yine aynı refleksle karşılaşıcam. Anlatmak istediğim, içime dert olan nokta bu. O kadar da fasa fiso bi insan değilim yani. CV m dolu yani. Ama ailemle yaşıyorum. :/
0
kendi adıma
bende de CV sağlam ve üstelik uzak bir yerde de değilim aileme :) yine de sıkıntı yaşadım, refleks olarak var bu. Olmayan aile sayılıdır.
bu tepkiyi atom parçalasan da zaten alcaktın evet, sen bir de üstüne daha fazla tepki almayı olağanlaştıracak şeyler yaşamışsın.
bunlar düzelmez şeyler değil, işini düzenini hallettikten sonra unutulur gider.
Bu ülkenin tipik aile profili bu, böyleyken ya ama bana destek olsalardı, böyle işler daha zorlaşıyor demekte kendince haklısın ama bu aile profilini 3 günde değiştirmek ne senin ne benim elimde. Bu mücadeleyi ömrümce vermiş bir insan olarak ben bile yıldım kökten değişmiyor ancak sen güçlü olursan kabulleniliyor.
Destek mesajları atanları bilemiycem ben hep aynı şeyleri söylüyorum :P
ekşide de gördüğüm şöyle bir şey var; işte aile sana bakmak zorunda, aileye minnet mi olur, karışamazlar sana, yetişkinsin bla bla bla sonra bakıyorsun adam 30 yaşında annesinden harçlık alıyor. Kusura kalmasın kimse de -kendi dünyanı kuramadığın için-annenin evinde oturuyorsan yetişkinim bana kimse karışamaz gibi bir dünya yok.
bende de CV sağlam ve üstelik uzak bir yerde de değilim aileme :) yine de sıkıntı yaşadım, refleks olarak var bu. Olmayan aile sayılıdır.
bu tepkiyi atom parçalasan da zaten alcaktın evet, sen bir de üstüne daha fazla tepki almayı olağanlaştıracak şeyler yaşamışsın.
bunlar düzelmez şeyler değil, işini düzenini hallettikten sonra unutulur gider.
Bu ülkenin tipik aile profili bu, böyleyken ya ama bana destek olsalardı, böyle işler daha zorlaşıyor demekte kendince haklısın ama bu aile profilini 3 günde değiştirmek ne senin ne benim elimde. Bu mücadeleyi ömrümce vermiş bir insan olarak ben bile yıldım kökten değişmiyor ancak sen güçlü olursan kabulleniliyor.
Destek mesajları atanları bilemiycem ben hep aynı şeyleri söylüyorum :P
ekşide de gördüğüm şöyle bir şey var; işte aile sana bakmak zorunda, aileye minnet mi olur, karışamazlar sana, yetişkinsin bla bla bla sonra bakıyorsun adam 30 yaşında annesinden harçlık alıyor. Kusura kalmasın kimse de -kendi dünyanı kuramadığın için-annenin evinde oturuyorsan yetişkinim bana kimse karışamaz gibi bir dünya yok.
0
Orası öyle. 18'inden sonrası için sorumluluk sana ait. Anne- baba da insan. Benim annem elli kusur yaşında tuvalet temizleyerek asgari ücrete tamah ederek yaşayan bi kadın. Bana ne, dogurmasalarmis, diyemiyorsun. Görüyorsun bunları. Gerçi ben artık görmek de istemiyorum. Bi yerlerde benim için de bi mutluluk ihtimali vardır belki. Ama bu evde yok, onu biliyorum. Dünyanın en yumuşak yüzlü, iyi niyetli, evcimen insanıyım ama olmuyor yani anne babayla. Otuz sene kimse kimseyle dip dibe yaşamasın zaten. Para kazansam, bi hayrim olsa da birbirimizden, ortak dertlerimizinden, iç içe geçmiş bi hayat sürmekten yıldik.
0
Bu tür sıkıntılar yaşanıyor, anneleri de anlıyorum. Ama ilk direnmeyi aşarsanız sonrası onlar için de iyi olur; "bana gezmeye gelirsiniz" dersiniz, onlara da bir gezme kapısı olur, siz bazen onlara uğrarsınız, şahane olur. Onları tamamen bırakmayacağınıza ikna edin ve en azından bir süre de mecburen öyle yapın.
0
bu işlerde para kimdeyse o konusur. ana baba parasi ile özgür kızcılık olmaz.
0
en deger verdıgın ınsan tek basına ev tutmak ıstıyor, tabıı kı sen ıstemezsın, tabıı kı mahsunlasırsın.
ayrıca kusura bakma ama parasını onlardan alacaksan o trıbı atmaya hakkında yok.
baslarda yasadıklarını ıse surda sorsan 5 kısıden 3 u yasamıstır, yasıyoruz maalesef. kendımızı oldurmeyı dusunmek yerıne savasıyoruz, once bır sılkelen, sonra it gibi calısıcam ulan diye basla herhangı bır yerlerde calısmaya, kiranı odemeye hayatını kurmaya
ayrıca kusura bakma ama parasını onlardan alacaksan o trıbı atmaya hakkında yok.
baslarda yasadıklarını ıse surda sorsan 5 kısıden 3 u yasamıstır, yasıyoruz maalesef. kendımızı oldurmeyı dusunmek yerıne savasıyoruz, once bır sılkelen, sonra it gibi calısıcam ulan diye basla herhangı bır yerlerde calısmaya, kiranı odemeye hayatını kurmaya
0
fraise
Fransa'da ortama 1000 euro bursla öğrenci lisans eğitimini tamamlayabilir mi? Çalışma izni veriyorlar mi? (Başka bir avrupa ülkesinin vatandaşıysak) Bir de tam olarak nasıl basvuru yapılıyor bilen var mı? Küçük bir şehir olacağını da belirteyim.Başka bir avrupa ülkesinden aldigim burs var ama ikinc
Fransa'da ortama 1000 euro bursla öğrenci lisans eğitimini tamamlayabilir mi? Çalışma izni veriyorlar mi? (Başka bir avrupa ülkesinin vatandaşıysak) Bir de tam olarak nasıl basvuru yapılıyor bilen var mı? Küçük bir şehir olacağını da belirteyim.
Başka bir avrupa ülkesinden aldigim burs var ama ikinci üniversitem oldugu icin bursumu 1000 euroya kadar dusuruyorlarmis. Araştırmaya başlamadan önce maddi olarak yeter mi kısmını düşünmeye başladım. Gerektiği noktada aileden destek alabilirim ama öncelikli hedefim kendi yağımda kavrulmak.
Bir de iki kişi ortalama 2500 euro ile geçinebilir miyiz? Teşekkür ederim şimdiden herkese.
Başka bir avrupa ülkesinden aldigim burs var ama ikinci üniversitem oldugu icin bursumu 1000 euroya kadar dusuruyorlarmis. Araştırmaya başlamadan önce maddi olarak yeter mi kısmını düşünmeye başladım. Gerektiği noktada aileden destek alabilirim ama öncelikli hedefim kendi yağımda kavrulmak.
Bir de iki kişi ortalama 2500 euro ile geçinebilir miyiz? Teşekkür ederim şimdiden herkese.
0
Bir süre Paris'te yaşamıştım. orada bile 1000 euro ile geçinebilirsin. elbette lüks isteklerde azaltmaya gideceksin, bu kaçınılmaz. ama şehir küçükmüş kira da daha ucuz olacaktır.
oraya master için gidip kütüphanelerde, seyahat sirketlerinde çalışan Türkiye'li arkadaşlarım vardı.
çok çok sıkışırsan yaz bize aramızda toplayıp yollarız :) başarılar
oraya master için gidip kütüphanelerde, seyahat sirketlerinde çalışan Türkiye'li arkadaşlarım vardı.
çok çok sıkışırsan yaz bize aramızda toplayıp yollarız :) başarılar
0
Pariste 1000 euroya yaşarsın ama ucu ucuna. Zor olur. Paris'in merkezinde oda bulamazsın muhtemelen. Diğer şehirlerde ise rahat yaşarsın. Crous'a yurt başvurusunda bulun. Caf'tan kira yardımı al. Böylece kiran en fazla 300 euro, fatura vs ile taş çatlasa 350 olur. Kalanı da sana kalır.
İki kişi 2500 ile fransanın her yerinde yaşarsınız.
İki kişi 2500 ile fransanın her yerinde yaşarsınız.
0
paris zor. küçük şehirlerde de kıt kanaat geçinirsin. ben eğlence aramam öyle düz yaşarım diyorsan 1000 euro ile aç kalmazsın ayda evet.
0
3 yıl önce yaşamıştım. paris'in banliyösünde kaldım ve kiram 350 euro idi. ancak merkezde kalan bir arkadaşım da aynı kirayı ödüyordu (crous'un öğrenci yurdu)
barınma en büyük gideri teşkil ediyor. uygun bir çözüm bulunduğunda 1000 euro ile geçinilebilir. ben kira gideri dışında yaklaşık 500 küsür euro harcıyordum. yani 1000 euronun altında ucu ucuna ama yine de çok yoksunluk çekmeden yaşıyordum.
CAF adı verilen kira yardımı bana aylık 150 euro civarında verilmişti. başvurmak için oturum iznininiz olması gerekiyor (başka bir avrupa ülkesi vatandaşları için prosedür farklı mı bilmiyorum)
paris pahalı bir şehir olduğuna göre diğer şehirlerde daha rahat edersiniz. şehirlerdeki yaşam maliyetlerini karşılaştıran internet siteleri var, onlara bir göz atın gideceğiniz şehir için.
barınma en büyük gideri teşkil ediyor. uygun bir çözüm bulunduğunda 1000 euro ile geçinilebilir. ben kira gideri dışında yaklaşık 500 küsür euro harcıyordum. yani 1000 euronun altında ucu ucuna ama yine de çok yoksunluk çekmeden yaşıyordum.
CAF adı verilen kira yardımı bana aylık 150 euro civarında verilmişti. başvurmak için oturum iznininiz olması gerekiyor (başka bir avrupa ülkesi vatandaşları için prosedür farklı mı bilmiyorum)
paris pahalı bir şehir olduğuna göre diğer şehirlerde daha rahat edersiniz. şehirlerdeki yaşam maliyetlerini karşılaştıran internet siteleri var, onlara bir göz atın gideceğiniz şehir için.
0
Herkes paris üzerinden örnek vermiş de paris'e gitmeyeceğim. Küçük bir şehir olduğunu söylemiştim.
Bir de calismaya izin veriyorlarsa part time calisabilirim.
Bir de calismaya izin veriyorlarsa part time calisabilirim.
0
çalışma iznine ancak altı ay sonra eline oturum kartı alabilirsen sahip olabilirsin. titre de sejour. altı aydan önce çalışma izni yok.
0
Zaten oturum direkt veriyorlar bize. çalışma izni de o durumda almış olurum sanırım.
0
Çünkü başka bir avrupa ülkesinin vatandaşiyim zaten. 3 kuzenim de gitti Fransa'ya. 1.5 ay sonra hepsinin elindeydi oturumları. Çok uzun sürmüyor bizde.
0
geçinirsin, ama tabi öğrenci hayatı yaşarsın. saçını manikürünü kuaförde yaptırıp dışarıda şaraplı biftekli yemek yemezsin -vejeteryan mıydın sen ? muadilini düşün işte her neyse... bisikletle filan idare edersin yakın mesafelerde. sinemalar vs. pahalı bileti olan etkinlikler çok olamaz ama öğrenci işi etkinliklere katılırsın. evin olmaz odan olur, eve yatmadan yatmaya gelir veya evde de ders çalışırsın gibi.
300-350 euroya kadar kira bulabileceğin bir yer olursa kalan her türlü yeter, 350-450 arası kira seni biraz keyfinden lüksünden eder, tatil parasını filan kısar ama yine de kalan yeter. Bu civar ödeyen arkadaşlarım çok gezmek isterse ek iş yapıyordu. Daha fazla kiran olmaz diye umuyorum.
iki kişi ortalama 2500 euro dediğin olay sanırsam daha farklı, o zaman sizi genç bir çift gibi düşüneceğiz. ne biliyim belki balkonu,en azından insani mutfağı olan 2 odalı bir ev - o zaman kiran 750 filan olacak, belki bir araba, haftasonu hollandaya filan kaçmak, daha kalite mekanlarda takılmak gibi. Aslına kalırsa şöyle oluyor; ne kadar paran varsa o kadar harcıyorsun :) 2500 ile de bu dediklerimi yaparsın tabi, daha farklı bir hayat kaliten olur.
ben hem öğrenciliğini hem evliliğini bildiğim arkdaşlardan şunu diyebilirim ki 2-3 sene öğrenci hayatı dişini sıkıp yaşıyorlar sonra 2. senaryoya geçiyorlar.
300-350 euroya kadar kira bulabileceğin bir yer olursa kalan her türlü yeter, 350-450 arası kira seni biraz keyfinden lüksünden eder, tatil parasını filan kısar ama yine de kalan yeter. Bu civar ödeyen arkadaşlarım çok gezmek isterse ek iş yapıyordu. Daha fazla kiran olmaz diye umuyorum.
iki kişi ortalama 2500 euro dediğin olay sanırsam daha farklı, o zaman sizi genç bir çift gibi düşüneceğiz. ne biliyim belki balkonu,en azından insani mutfağı olan 2 odalı bir ev - o zaman kiran 750 filan olacak, belki bir araba, haftasonu hollandaya filan kaçmak, daha kalite mekanlarda takılmak gibi. Aslına kalırsa şöyle oluyor; ne kadar paran varsa o kadar harcıyorsun :) 2500 ile de bu dediklerimi yaparsın tabi, daha farklı bir hayat kaliten olur.
ben hem öğrenciliğini hem evliliğini bildiğim arkdaşlardan şunu diyebilirim ki 2-3 sene öğrenci hayatı dişini sıkıp yaşıyorlar sonra 2. senaryoya geçiyorlar.
0
fridgetiness
Yaşanan olaylardan sonra özellikle kadınlar için gece sokakların daha tehlikeli hale geldiğini düşünüyor musunuz? Bir hafta öncesine göre günde uğradığınız sözlü-fiziksel taciz sayısında artış var mı?
Yaşanan olaylardan sonra özellikle kadınlar için gece sokakların daha tehlikeli hale geldiğini düşünüyor musunuz? Bir hafta öncesine göre günde uğradığınız sözlü-fiziksel taciz sayısında artış var mı?
0
Ben de var. Cumartesi akşamı Kadıköy gibi bir yerde yaşadım. Kimse dönüp bakmadı, yardım etmedi bile. Ardından sinir krizi geçirdim zaten.
0
bu süre zarfında iş dışında dışarı çıkma fırsatım olmadı pek, o yüzden bende bir değişim yok.
0
Samımıyetıne güvendiğim bir kişi darbenin ertesi gecesi arabadan sarkan insansılar tarafından taciz edildiğini söyledi. Size de gününüzü göstereceğizin küfürlü halleri. Onun dışında aychovsky bıçak çekildiğini yazmıştı. Bir de kezzap hikayeleri dolanıyor etrafta ama ne kadar doğrudur bilemiyorum belki de bilmek istemiyorum
0
sokaklar kadınlar için daha tehlikeli tabi ki. gece dışarı çıkacak kadar gözümü karartmadım henüz ama hava 35 derece ve ben şort giymiyorum, etek, elbise giymiyorum. birinin bir şey diyeceğini, çok korkunç bir durumla karşı karşıya kalacağımı kabul ederek. üç günde insan değişiyor işte. eksküyz may lengıç, ne münasebet ya giydiklerimi mi değiştireceğim insanlar yüzünden derken, sokaktayız diye skmeseler bari der olduk. nereden nereye.
0
darbenin ertesi gecesi arabadan sarkan insanlar tarafından da taciz edildim.
sinirlerimi gerçekten toparlayamıyorum.
sinirlerimi gerçekten toparlayamıyorum.
0
@lamaga katılıyorum size ama soru biraz daha cinsiyetinizle düşünmeniz üzerinize. Mesela günde ortalama 3-4 kere rahatsız edici bakış ve sözlü tacize maruz kalıyorsanız bu sayı son günlerde arttı mı veya giydiğiniz şeylere, dışarı çıkış saatlerinize "kadın olduğunuz için" eskisine nazaran daha çok dikkat ediyor musunuz?
0
Dün güpegündüz, yakıcı güneşin altında, ana cadde üzerinde, İstanbul'un "en nezih" denilen semtlerinden birinde, yanımızda vızır vızır arabalar geçiyorken, 10 adım ötemdeki durakta insanlar bekliyorken sustalı bıçak çekildi.
Gece çıkıyorum diyemem ama gece geç saatlerde döndüğüm oluyor. Eve geceyarısı gibi döndüğüm oluyor. 1.5 yıl önce gece kapkaça uğradığımdan beri gece çıktığımda dönerken ya taksi ile dönüyorum ve birilerini "Şu plakalı taksideyim" diye uyarıyorum (bir tane de kaçırıldığımda tek tuşla 3 kişiye SMS atacak olan bir uygulamam var) ya da abim beni duraktan alıyor ve eve gidiyoruz.
Bugün ilk defa metrobüste "En açık ben miyim, kabak gibi hedef miyim, kezzap atarlar mı" diye diken üstünde geldim. Üstelik açık falan da değildim. Dekoltesiz t-shirt, mini olmayan etek.
Gece çıkıyorum diyemem ama gece geç saatlerde döndüğüm oluyor. Eve geceyarısı gibi döndüğüm oluyor. 1.5 yıl önce gece kapkaça uğradığımdan beri gece çıktığımda dönerken ya taksi ile dönüyorum ve birilerini "Şu plakalı taksideyim" diye uyarıyorum (bir tane de kaçırıldığımda tek tuşla 3 kişiye SMS atacak olan bir uygulamam var) ya da abim beni duraktan alıyor ve eve gidiyoruz.
Bugün ilk defa metrobüste "En açık ben miyim, kabak gibi hedef miyim, kezzap atarlar mı" diye diken üstünde geldim. Üstelik açık falan da değildim. Dekoltesiz t-shirt, mini olmayan etek.
0
ben bir kadın olarak artık korkuyorum. kısa kollu giydiğim için dayak yer miyim acaba diye düşünmeye başladım ki ben bu konularda gayet dik kafalı biriyimdir. ama artık korkuyorum.
0
Ben 15 temmuz sabahi taciz edildim sabah 6.15 vapuruna binecektim. Pesime takildi sapik, kimden yardim isteyebilirim diye dusubdugumde etraftakilerin ondan farkli olmadigini gordum.ustumde ne etek vardi ne kisa kollu. O bakislar neydi oyle. Darbe gecesi de su almaya ciktik iki kiz, kisa kollu bizi taslamalarindan korktuk geri donduk. Allah hepsinin cezasini versin.
0
geçen haftaya kadar direnip bir şekilde şort - elbise giyerken bu hafta bu sıcaklarda pantolon giyip çıkmaya başladım. tişört-pantolona bile bakışlarında vahşileşme olduğunu hissediyorum. genel olarak sokaktaki adamlardan korkuyor-tiksiniyorum. elimde olsa sokağa dahi çıkmam.
0
Oldukça salaş ve bol bir t-shirt pantolon ikilisiyle saldırıya uğradığımdan beri 'şort giymesem mi elbise giymesem mi' diye düşünmüyorum. Yapacaklarını her şekilde yapıyorlar.
Son 3 gündür benim cephede bir artış yok, her zamanki bakışlı tacizler devam ediyor sadece.
Son 3 gündür benim cephede bir artış yok, her zamanki bakışlı tacizler devam ediyor sadece.
0
Bende bi şey değişmedi, kadıköy'de oturuyorum ama yıllardır işim gücüm gereği üsküdar ve fatih'te gezinirim ve sürekli toplu taşıma kullanırım, hiç öyle "günde ortalama 3-4 kez bakışla ve sözle taciz oranı" gibi yüksek bir skorum da olmadı. :(
0
umarım skorunuz hiç yüksek olmaz zira güzellikle falan ilgili değil sevgili @ambrosia
0
benimki daha tuhaf
muhafazakar bir mahallede oturuyorum
askılı ama dekolte olmayan gayet de uzun bir bluz vardı üzerimde dün markette, önümdeki pardesülü, türbanlı kadını sıra yüzünden uyardım
(benim üzerime bakıp, baştan aşağı da süzüp) benim ne olduğum belliymiş!, ben bi kendime bakacakmışım öyle zat-ı alisine laf edemezmişim, benim seviyeme inmezmiş...bişeyler bişeyler, daha gerisini duymadım.
ben kadınla sizli-bizli hanımefendi diye konuşuyorum, kadın saydırıyor...
sonra sigarasını da aldı gitti, daha kendime gelmiş değilim.
ben içki sigara da kullanmıyorum bu arada :) burası kenar bir yer konvoya monvoya hiç girmedim. girsem olacaklardan korkuyorum.
muhafazakar bir mahallede oturuyorum
askılı ama dekolte olmayan gayet de uzun bir bluz vardı üzerimde dün markette, önümdeki pardesülü, türbanlı kadını sıra yüzünden uyardım
(benim üzerime bakıp, baştan aşağı da süzüp) benim ne olduğum belliymiş!, ben bi kendime bakacakmışım öyle zat-ı alisine laf edemezmişim, benim seviyeme inmezmiş...bişeyler bişeyler, daha gerisini duymadım.
ben kadınla sizli-bizli hanımefendi diye konuşuyorum, kadın saydırıyor...
sonra sigarasını da aldı gitti, daha kendime gelmiş değilim.
ben içki sigara da kullanmıyorum bu arada :) burası kenar bir yer konvoya monvoya hiç girmedim. girsem olacaklardan korkuyorum.
0
alıntı: Yarın ya da bir saat sonra ne olacağını kestiremez haldeyken bile, önceden tahmin edebileceğimiz ve hiç sekmeyen bir şey var: Nerede ne olursa olsun, hayatına ilk müdahale edilenler kadınlar oluyor.
Cumartesi sabahı, korku dolu bir geceden sonra belki bir-iki saatlik uykuyla gözlerimizi açtığımızda, güne Trabzonsporlu bir yöneticinin tüyler ürpertici mesajıyla başladık. Demokrasiyi böyle savunuyordu, darbecilerin eşlerine tecavüz edeceğini, bu kadınların tüm “milletin” malı olduğunu söylüyordu. Tecavüz etmek onun hakkıydı, kadınlar da zaten şimdiye kadar darbeci erkeklerin malıydı, bu güç savaşında sadece el değiştireceklerdi…
Şaşırtıcı bir şekilde tepkiler üzerine görevinden istifa ettiğini duyurdu, söz konusu tweet’i sildi, özür diledi ve “Bir öfke anıdır, o kadar” dedi.
Maalesef erkeğin “bir anlık öfke anı”nda bile aklına ilk olarak öfkelendiği kişinin yakınındaki kadınlara tecavüz etmek geliyor. Öyle normal ki bu bağzı erkekler için, sosyal medyada ya da herhangi bir yerde hiç çekinmeden söyleyebiliyorlar bunu. Ne de olsa pipileri var…
yazının devamı için; bianet.org
ben ki yıllardır kadın çalışmaları içindeyim aktivist olarak, dün basmaneden geçmem gerektiği için, şort giymeyeyim bugün derken yakaladım kendimi ve çok içerledim bu duruma. tam cevap olmadı gibi ama oldu gibi de...
Cumartesi sabahı, korku dolu bir geceden sonra belki bir-iki saatlik uykuyla gözlerimizi açtığımızda, güne Trabzonsporlu bir yöneticinin tüyler ürpertici mesajıyla başladık. Demokrasiyi böyle savunuyordu, darbecilerin eşlerine tecavüz edeceğini, bu kadınların tüm “milletin” malı olduğunu söylüyordu. Tecavüz etmek onun hakkıydı, kadınlar da zaten şimdiye kadar darbeci erkeklerin malıydı, bu güç savaşında sadece el değiştireceklerdi…
Şaşırtıcı bir şekilde tepkiler üzerine görevinden istifa ettiğini duyurdu, söz konusu tweet’i sildi, özür diledi ve “Bir öfke anıdır, o kadar” dedi.
Maalesef erkeğin “bir anlık öfke anı”nda bile aklına ilk olarak öfkelendiği kişinin yakınındaki kadınlara tecavüz etmek geliyor. Öyle normal ki bu bağzı erkekler için, sosyal medyada ya da herhangi bir yerde hiç çekinmeden söyleyebiliyorlar bunu. Ne de olsa pipileri var…
yazının devamı için; bianet.org
ben ki yıllardır kadın çalışmaları içindeyim aktivist olarak, dün basmaneden geçmem gerektiği için, şort giymeyeyim bugün derken yakaladım kendimi ve çok içerledim bu duruma. tam cevap olmadı gibi ama oldu gibi de...
0
Phoebe +1
Yalnızca gece değil gündüz vakti de tedirginlik yaşıyorum. Normal şartlarda zaten yaşam bizim için oldukça zordu, sürekli bir tetikte olma hali. Şimdi bu hal daha da arttı. Evden çıkmamaya çalıştığım için taciz sayısında artış olup olmadığını kişisel olarak gözlemleyemedim ama bu dışarı çıkılmasın demek değil tabii ki. İnsanların işi var gücü var.
Tüm kadınlara sabır diliyorum...
Yalnızca gece değil gündüz vakti de tedirginlik yaşıyorum. Normal şartlarda zaten yaşam bizim için oldukça zordu, sürekli bir tetikte olma hali. Şimdi bu hal daha da arttı. Evden çıkmamaya çalıştığım için taciz sayısında artış olup olmadığını kişisel olarak gözlemleyemedim ama bu dışarı çıkılmasın demek değil tabii ki. İnsanların işi var gücü var.
Tüm kadınlara sabır diliyorum...
0
limoncello
sizce en medeni,saygılı,insancıl, yardımsever,insana birey olarak değer veren kişiler hangi ülkelerde yaşıyor; tanıdığınız,gördüğünüz ve duyduğunuz kadarıyla
sizce en medeni,saygılı,insancıl, yardımsever,insana birey olarak değer veren kişiler hangi ülkelerde yaşıyor; tanıdığınız,gördüğünüz ve duyduğunuz kadarıyla
0
Geçen de en güvenli ülkeyi sormuştun, iltica mı edeceksin limoncello :p
O soruya da isveç demiştim buna da isveç diyorum.
O soruya da isveç demiştim buna da isveç diyorum.
0
kişisel tecrübelerime göre;
yardımseverlik: güney kore, kanada ve hindistan
saygı: rakipsiz japonya
yardımseverlik: güney kore, kanada ve hindistan
saygı: rakipsiz japonya
0
Almanya'nin da buyuk kismi iyi. Dunya Norveç'ten Hindistan'a dogru cirkinlesiyor iste. Bence Bulgatistan da Turkiye'den daha iyi. Bulgaristan'in hangi koyunde teror ic savasi var? Neresinde kiz cocuklari evlendiriliyor? Neresinde kadinlar bardan cikinca tecavuze ugruyor? Neresinden Pazar kiliseye gitmeyen sokakta dovuluyor? Turkiye'de oluyor sonra Iran'da da Afganistan'da da.
0
işim gereği yılın 6 ayı iskandinavlarla muhatap oluyorum.işveçliler görünürde yardımsever ve saygılı.isveçlilerden daha iyisi varsa onlar da norveçlilerdir. herzaman saygılı, yardımsever, samimi, medeni.isveçte yaşayan göçmenler de bu konuda aynı görüşteler.
0
Kimse hollanda demememiş. Şaşırdım. Benim orda mükemmel bir hocam var. Kalp kalp.
@traveller bulgaristan da da kız çocuk evlilikleri var. Ircw'nin balkanlar raporuyla sabit. Ancak doğuya gittikçe kötüleşme fikrinize katılıyorum.
@traveller bulgaristan da da kız çocuk evlilikleri var. Ircw'nin balkanlar raporuyla sabit. Ancak doğuya gittikçe kötüleşme fikrinize katılıyorum.
0
limoncello
merak ettim akşam akşam sorayım dedim canım sıkılıyor da :) doğma büyüme istanbul/yeşilköy selanik ve makedon göçmenliği de varsiz?
merak ettim akşam akşam sorayım dedim canım sıkılıyor da :)
doğma büyüme istanbul/yeşilköy selanik ve makedon göçmenliği de var
siz?
doğma büyüme istanbul/yeşilköy selanik ve makedon göçmenliği de var
siz?
0
doğma büyüme izmit
babam malatyalı
annemin baba tarafı yunanistan, anne tarafı sudan göçmeni, annem de izmitli
babam malatyalı
annemin baba tarafı yunanistan, anne tarafı sudan göçmeni, annem de izmitli
0
doğma büyüme istanbul/kadıköy
ortaya karışık rumeli göçmenliği de var (baba tarafı arnavut makedon, anne bosna)
ortaya karışık rumeli göçmenliği de var (baba tarafı arnavut makedon, anne bosna)
0
Ben yazayim da siz karar verin nereliyim :d
ananem arnavut torunu ananem kocaeli'de buyumus. Dedem adanalı. Obur dedem afyonlu babannem kutahyali ama izmir'de dogmus buyumus babam da orda buyumus. Annemler mersin'de buyumus ben canakkale'de dogdum kocaeli'de buyudum simdi istanbul'dayim ajshshys
ananem arnavut torunu ananem kocaeli'de buyumus. Dedem adanalı. Obur dedem afyonlu babannem kutahyali ama izmir'de dogmus buyumus babam da orda buyumus. Annemler mersin'de buyumus ben canakkale'de dogdum kocaeli'de buyudum simdi istanbul'dayim ajshshys
0
Tokatliyim. Doğma büyüme istanbul. Anne tarafı iki kuşak önce sivastan, bin yıl önce de horasandan göçmüş.
0
Ben hiçbir yerli değilim bence. Benimseyecek kadar uzun zaman yaşadığım bir yer yok. Kağıt üzerinde Sivas.
0
Anne baba mersinli. Gerçi annelerin ailesinin bir kısmı da Hataylı sanırım. Kütük mersin'de. Ben Antep'te doğmuşum ki totalde 2 hafta bile kalmamışim. Çocukluklugumun bir kısmı mersin'de geçtikten sonra isvicre'ye taşındık. 5 yıl önce de istanbul'a geldim.
Bu yüzden kendimi bir yere ait hissetmiyorum ama sorunca mersin diyorum.
Bu yüzden kendimi bir yere ait hissetmiyorum ama sorunca mersin diyorum.
0
Babadan dolayı İzmirliyim diyorum.
Göçmenlik olarak:
Baba tarafı Arnavutluk ve Yunanistan
Anne tarafı Suriye ve Kırım
Göçmenlik olarak:
Baba tarafı Arnavutluk ve Yunanistan
Anne tarafı Suriye ve Kırım
0
doğma büyüme izmir. annem babam da aynı sekilde. aslen eskişehirli imişiz, tatarım.
0
Tokatliyim. Nereden goctugumuzu bilmiyorum :(
Genelde muhatap olduğum bir Tokatliyi %25 hata payıyla anlarım. Tek meziyetim bu.
Genelde muhatap olduğum bir Tokatliyi %25 hata payıyla anlarım. Tek meziyetim bu.
0
izmirde doğup büyüdüm, annem babam trabzon oflu. gerçi ben bi kez gittim of'a. Nüfusum da çok salak bi şekilde balıkesir savaştepe'ye bağlı
0
Anne konya.. Baba antalya-toros yoruklerinden.. Doğma büyüme izmir.
@nice tnetennba izmir'in neresi böyle 7 göbekten?
@nice tnetennba izmir'in neresi böyle 7 göbekten?
0
doğma büyüme istanbul
ailem iki taraftan da 89 bulgaristan göçmeni.
ailem iki taraftan da 89 bulgaristan göçmeni.
0
çorumlu ve hopalıyım. üniversite süreci hariç doğduğumdan beri ankara'da yaşıyorum, eylül'den sonra diyarbakırlı olacağım. aidiyet problemlerim var :P
0
Lim5
kıymetini bilin. Şu an 60 bin liralık bir düğündeymişim. Bayat cips ve kuruyemiş yiyoruz. Su bile yok. Sıkıntıdan patladığım için buraya sarayım dedim. Sorum şu: Siz düğünleri sever misiniz?
kıymetini bilin. Şu an 60 bin liralık bir düğündeymişim. Bayat cips ve kuruyemiş yiyoruz. Su bile yok. Sıkıntıdan patladığım için buraya sarayım dedim. Sorum şu: Siz düğünleri sever misiniz?
0
60 bin liralik dugun mu? bence ya seni kandirmislar ya da onlari cok fena skmisler. ben dugunleri sevmem ama bizim yorenin dugunleri yemekli olur. kuzenlerimin de düğünleri daha dogrusu kina geceleri yemekli oldu. yemekli kina gecesi arti pastali dugun, toplamda 10-15 bin liraya mal olmustur. tabi semtine gore değişir ama o rakam cok cok fazla.
0
Aileden yemekli dugun diye parayi alip cukkalamis gelin damat galiba. O ne yav.
Sinirsiz ickili +1 <3
Sinirsiz ickili +1 <3
0
Ben de sevmiyorum düğünleri. Ama içip içip sapıtacak akraba varsa eğlenceli olur o zaman sevebilirim, ortamdaki skandal seviyesine bağlı.
0
Valla 5 bin daha verselermiş ben onlara yemek ayarlardım. Düğün yeri kendilerinin, bu işle uğraşıyor aileleri. Böyle bir şey 60 bine mal oluyormuş. Narlıdere'den düğün müğün yapmayın :)
0
Kalp desenli bir dilim dondurmalı rulo pasta geldi. 40 bin olsa o da olmayacaktı demek ki :)
0
yahu o pasta bizim mahalle arasında dandirik salonda taş çatlasa 3 bin liraya yapılan sünnetlerde bile geliyor. zaten bu yazın varoşlarda modası o.
60 bine ne yapmışlar çok merak ettim, sandalyeleri altın suyuna mı banmışlar?
aile düğünleri yemekli olur bizim, memleketin düğün yemeklerini severim uzak kuzenleri görmeyi çocukluk anılarımızı severim- ama düğünü sevmem. arkadaş düğünlerini severim, eğlenirim.
60 bine ne yapmışlar çok merak ettim, sandalyeleri altın suyuna mı banmışlar?
aile düğünleri yemekli olur bizim, memleketin düğün yemeklerini severim uzak kuzenleri görmeyi çocukluk anılarımızı severim- ama düğünü sevmem. arkadaş düğünlerini severim, eğlenirim.
0
Efeler oynadı, canlı müzik, havuz başı çimenlik alan, masanın ortasında kocaman şamdanlar, nazar boncuklu fenerli ağaçlar, pasta, leblebi, cips. Veeee son olarak yarısı buz dolu kola ile kapanış. Su paralıymış bardan gidip alıyormuşuz. 60 bin hayatta etmez.
0
bir diğer merak ettiği şey
aile bu organizasyon 60 bin lira diyorsa -kendi işleriymiş ya
kim gidip orada düğün yapacak o paraya? yapar mı insanlar gerçekten?
-evlense düğün yapmayacak insan sordu-
aile bu organizasyon 60 bin lira diyorsa -kendi işleriymiş ya
kim gidip orada düğün yapacak o paraya? yapar mı insanlar gerçekten?
-evlense düğün yapmayacak insan sordu-
0
@niye ama Bilmiyorum. Burası evlerin milyon liralar olduğu bir yer. Demek ki yapıyorlar. Haftaya bir düğün daha var hemen yanda bir yerde. Ona da gider, fiyatını falan öğrenirim.
0
6-7 senedir tek bir düğüne götürüldüm annem tarafindan, onda da telefonumu kaybettim artık zorlamıyor aksnznzn. Akraba düğünü sevmem, çocukken ölürdüm o yaş pastaya ama.
0
60.000 sırf yerin parası mı, saray mı kiraladılar bunlar?
Düğünleri sevmem. Oynarım, göbek atarım; elalemin mutlu gününde mutluluklarını paylaşmak isterim diye ama son derece gereksiz buluyorum. Ailem zaten "Bizi öyle şaklabanlıklara bulaştırmayın n'olur" diye çocukluğumuzdan beri uyarıyor, o yüzden de sorun yok.
Düğünleri sevmem. Oynarım, göbek atarım; elalemin mutlu gününde mutluluklarını paylaşmak isterim diye ama son derece gereksiz buluyorum. Ailem zaten "Bizi öyle şaklabanlıklara bulaştırmayın n'olur" diye çocukluğumuzdan beri uyarıyor, o yüzden de sorun yok.
0
Aaa, düğün severim. Dans edecek yer arıyoruz biz kocamla. Onca zaman ders aldık, evlenin de dans edelim...
Şakası bir yana tanıdığın arkadaşların düğünlerinde olmak güzeldir. İlk girişlerinde hep ağlarım. Çok iyi dua ederim evlenecek çifte. Güzel bir şey o anı yakınlarınla paylaşmak. Ama aile düğünleri her zaman beklediğimiz standardta olmuyor tabii, o zaman kalış süremizi kısa tutuyoruz.
Şakası bir yana tanıdığın arkadaşların düğünlerinde olmak güzeldir. İlk girişlerinde hep ağlarım. Çok iyi dua ederim evlenecek çifte. Güzel bir şey o anı yakınlarınla paylaşmak. Ama aile düğünleri her zaman beklediğimiz standardta olmuyor tabii, o zaman kalış süremizi kısa tutuyoruz.
0
coşup kopamayacağım düğüne gitmeyeceğim için severim
ispanyol düğünleri efsane oluyor yaaa
ispanyol düğünleri efsane oluyor yaaa
0
Mutlaka gitmek zorundaysam yemekli adam gibi düğün olursa seviniyorum, "restorana gitmişiz de akşam yemeği yiyecekmişiz, oo masa süsleri de güzelmiş" diye hikaye uyduruyorum kendime.
Ama yemeksiz limonata-pasta verilen çit dügün salonu tarzında mahalle arası halaylı oyunlu düğünlerden nefret ediyorum. :/
Ama yemeksiz limonata-pasta verilen çit dügün salonu tarzında mahalle arası halaylı oyunlu düğünlerden nefret ediyorum. :/
0
anonymice
süslenip puslenmıssın, kız da aynı sekılde tirl tiril.Döner seviyorsun ve bir büfeye girip döner yemeyi teklif ediyorsun.İlk bulusmada caiz mıdır?
süslenip puslenmıssın, kız da aynı sekılde tirl tiril.
Döner seviyorsun ve bir büfeye girip döner yemeyi teklif ediyorsun.
İlk bulusmada caiz mıdır?
Döner seviyorsun ve bir büfeye girip döner yemeyi teklif ediyorsun.
İlk bulusmada caiz mıdır?
0
yakisikliysan : "ayy ne tatli bi cocuq ya, icinden geldigi gibi davraniyor, rol yapmiyor, ne gzl ya <3 "
yakisiksizsan : "ayy ne odun herifmis ya, ilk bulusmada benii donerciyee goturduuu hhmmsss :( "
cevap : tipinle alakali bence. yakisikliysan hersey caiz, rahat ol.
tipsizsen eger, istersen agzinla kus tut, istersen dunyanin en romantik ortamini ayarla nafile..
not : birazdan buraya "tip hersey degil tamam miiaa!?!" diyen kizlar gelir, bakma sen onlara. arkadas cevremin yuzde 80'ini kizlar olusturuyor ve bizzat gozlemliyorum erkeklere karsi tavirlarinin tipe bagli olarak nasil degistigini.. mesela "bn hayatta raki icemem, igrenc" diyen kizin nasil bir anda rakici oldugunu kendi gozlerimle gordum :)
yakisiksizsan : "ayy ne odun herifmis ya, ilk bulusmada benii donerciyee goturduuu hhmmsss :( "
cevap : tipinle alakali bence. yakisikliysan hersey caiz, rahat ol.
tipsizsen eger, istersen agzinla kus tut, istersen dunyanin en romantik ortamini ayarla nafile..
not : birazdan buraya "tip hersey degil tamam miiaa!?!" diyen kizlar gelir, bakma sen onlara. arkadas cevremin yuzde 80'ini kizlar olusturuyor ve bizzat gozlemliyorum erkeklere karsi tavirlarinin tipe bagli olarak nasil degistigini.. mesela "bn hayatta raki icemem, igrenc" diyen kizin nasil bir anda rakici oldugunu kendi gozlerimle gordum :)
0
ilk buluşmada tavuk makarna vs yapan kafeler oluyor ya oralara götürün bence. sonra kahve içmeye gidersiniz ya da alkol bilemedim.
0
O da döner seviyorsa niye doğru kişi olmasın...
Caiz değildir.
Görüntü pek hoş olmasada ilk bulusmada şaşalı restorantlar da pek mantıklı değil bence.
Caiz değildir.
Görüntü pek hoş olmasada ilk bulusmada şaşalı restorantlar da pek mantıklı değil bence.
0
ben dürümcüye gitmiştim ilk buluşmada, niye öyle yaptık onu da bilmiyoruz. bence kafe tazı bir yere gidin.
0
Ilk buluşmada nereye gidildiği benim için çok önemli. Karşındaki insanın nerelerde takıldığını, zevklerini, beğenilerini anlıyorsun. Çok hoşlanmadığım, ama yine de şans vermek istediğim bir çocuğun beni ilk buluşmada Kadıköy'de nargile kafeden bozma berbat dumanaltı bir alkollü mekana götürmesi sonucu çocuğu bir daha hiç aramamışlığım var mesela. Dönerci de olmaz. Döner sevmem, dönerciler de genelde pis kokan, havasız, kalabalık bol gürültülü mekanlardır. Televizyonda power türk açık olur falan. Hani senden çok hoşlanıyosam ses etmem gelirim ama yine de içimden bi "dönerci neymiş ya" derim. Az hoşlanıyosam zaten direkt -50 puan. Döner çok seviyosan kızdan ayrılınca ye. Ben de alışveriş çok seviyorum o zaman sırf ben seviyorum diye ilk buluşmada İstinye Park'a gidip vitrin bakalım.
0
yakisikliysan : "ayy ne tatli bi cocuq ya, icinden geldigi gibi davraniyor, rol yapmiyor, ne gzl ya <3 "
yakisiksizsan : "ayy ne odun herifmis ya, ilk bulusmada benii donerciyee goturdu hhmss :( "
+1
yakisiksizsan : "ayy ne odun herifmis ya, ilk bulusmada benii donerciyee goturdu hhmss :( "
+1
0
dönerciye göre değişir mesela uludağ iskender, peçenek döner gibi bir yerse olabilir.
0
@wagner love haklı beyler
Gerçekler acıdır ama bu işler böyle
Gerçekler acıdır ama bu işler böyle
0
hesabı alman usulü yaparsak lüks dönerciye gideriz elbette ahahaha. çok pis bir yer olmadıkça git istediğin yere dostum. pizzacı olabilir mesela.
0
"süslenip puslenmıssın, kız da aynı sekılde tirl tiril" tiril tirilken büfeye gitmeyek yahu, ben köşebaşında köfteci arabasında da, kokoreççide de yerim sorun o değil ama ilk bulaşma inceliği kalmıyor.
0
Büfe dediğin cidden bufeyse, yani sokağa atılan tabureler falan varsa ilk buluşmada olmaz tabii. Konusulacaklar vardır falan, o yüzden sakin bir kafe bile olur. Yoksa yıldönümünde cigkofteciye gitmiş insanlariz neticede, dinle beni sen.
0
wagner love arti 1. zaten ambrosia da wagner lovein dedigini onaylamis. yakisikliysa sorun degil, tipsizse bir daha bulusmam diyerek.
0
Ilk bulusmada lahmacuncuya gittik (kız tarafı olarak ben istedim) 2 yıldır da evliyiz. Yine de tavsiye etmiyorum.
0
tiple ne alakası var yahu, kız bir şekilde bu buluşmayı kabul ettiyse tipini de kabullenmiştir zaten.
ha diğer türlüsüne de haddini bildirmeyi bilin bir zahmet, gene siz yaratıyorsunuz onları.
ha diğer türlüsüne de haddini bildirmeyi bilin bir zahmet, gene siz yaratıyorsunuz onları.
0
Kız beni götürse OYHŞ der gömerim ama ben "hadi gel sana bi kaşarlı dürüm ismarleyim. hınzır seni" demem. Döner hep orada, döner hep seni bekliyor. Acelesi yok.
0
Ben de tiple ilgisini anlamadım açıkçası. Zaten buluşmayı kabul etmişse tip testinden geçmişsin demektir, tipi baştan yeniden mi inceleniyor?
Dönerciye gidildiği için sorun olmaz, hatta güzel olur bence. Buluşmalara "Yemeği, içeceği, ıvırı zıvırı çabuk aradan çıkaralım. Ne yapacaksak ona yönelelim, bunlarla zaman kaybetmeyelim" diye bakıyorum ama büfe kısmı garip geldi. Daha doğrusu büfe var, büfe var. Beşiktaş'taki Define Büfe güzel mesela, orada oturulur yenilir ama herhangi bir yerinden hemen hamamböceği fırlayacakmış gibi köhne duran büfeler de var. Yine de riskli bir tutum, kişiye göre değişir. Yaz günüyse kafenin birinde oturacağıma, elimize bir şeyler alır, çimleri olan bir yerlerde ya da bir parkta oturarak yeriz. Yaptığın iş "dürüm, lahmacun gömmek" bile olsa hem çok samimi, hem çok romantik, hem de eğlenceli olur. Hem kafedeki gibi uzak uzak, karşı karşı durmazsın, daha yakınında olursun, karşındakini hissedersin. Hoşlanıyorsan zaten karşındaki hareket edip yakınlaşıp uzaklaştıkça heyecanlanırsın, için gider. Daha güzel bence büfeden.
Dönerciye gidildiği için sorun olmaz, hatta güzel olur bence. Buluşmalara "Yemeği, içeceği, ıvırı zıvırı çabuk aradan çıkaralım. Ne yapacaksak ona yönelelim, bunlarla zaman kaybetmeyelim" diye bakıyorum ama büfe kısmı garip geldi. Daha doğrusu büfe var, büfe var. Beşiktaş'taki Define Büfe güzel mesela, orada oturulur yenilir ama herhangi bir yerinden hemen hamamböceği fırlayacakmış gibi köhne duran büfeler de var. Yine de riskli bir tutum, kişiye göre değişir. Yaz günüyse kafenin birinde oturacağıma, elimize bir şeyler alır, çimleri olan bir yerlerde ya da bir parkta oturarak yeriz. Yaptığın iş "dürüm, lahmacun gömmek" bile olsa hem çok samimi, hem çok romantik, hem de eğlenceli olur. Hem kafedeki gibi uzak uzak, karşı karşı durmazsın, daha yakınında olursun, karşındakini hissedersin. Hoşlanıyorsan zaten karşındaki hareket edip yakınlaşıp uzaklaştıkça heyecanlanırsın, için gider. Daha güzel bence büfeden.
0
En azından istanbul için konuşayım, o kadar uygun fiyatlı, klas sayılabilecek ve janti mekan varken kızı dönerciye götürüyprsan kalıbına sıçayım senin. Kız olsam kredi notu D-- veririm.
0
hıkmıkzık
kızlar sorum size yakınınızda yörenizde metre mezura varsa ölçer misiniz sizinki kaç cm diye? Tribe girdim bi haftadır çok mu kalın diye :( carlos gibi hissediyorum kendimi şort elbise filan giyince.tenks.
kızlar sorum size yakınınızda yörenizde metre mezura varsa ölçer misiniz sizinki kaç cm diye? Tribe girdim bi haftadır çok mu kalın diye :( carlos gibi hissediyorum kendimi şort elbise filan giyince.
tenks.
tenks.
0
ölçtüm şu an merak edip :D
önce sen yaz, fazlaysa ben tribe gireceğim çünkü.
benim 30 çıktı. bence normal ya 37 de.
önce sen yaz, fazlaysa ben tribe gireceğim çünkü.
benim 30 çıktı. bence normal ya 37 de.
0
turk kizi, çok güldüm cevabına ya :D
bu kalınlık olayları boya göre de değişiyor yalnız. minyon tipliyseniz biraz kalınca olabilir ancak çözümü de vardır, sıkıntı yapma ;)
bu kalınlık olayları boya göre de değişiyor yalnız. minyon tipliyseniz biraz kalınca olabilir ancak çözümü de vardır, sıkıntı yapma ;)
0
@dessy yürüyüşle 40dan 37ye düşürdüm zaten Aralıktan beri ama çok farketmiyor halıyle 3 cm, boyda yok ki 1.60 :(
0
Bölgesel incelme olayı var, şimdi spor uzmanları arkadaşlar muhtemelen üzerime atlayacak ama özel cihazlarla titreterek kasları ve yağları hareket ettiriyorlar. Ben de üst kollarım kalın diye takmıştım, bir kadın kafaya takınca hayatı mahvoluyor :D Ben memnun kalmıştım ama adı neydi o sistemin hatırlamıyorum. Hiç olmadı öyle bir alternatif de düşünebilirsin.
0
@kassiopeia evet fotogramdaki kırmızı işaretli yer :) en kalın yeri ölçüyorum.
0
valla soyle bir baktim benimki cok kalin cikacak gibi:) aksam eve gidince olcucem ama is yerinde mezura bulamam simdi, eger kalin cikti diye yaşama küsmezsem bilgilendiriciim :)
0
elinizle ölçü alıp, sonra bir düzlemde elinizi ölçerseniz mezurasız da bulabilirsiniz. işyerinde öyle yaptım ben :D
35-37 arası bir şey, 160 cm.
35-37 arası bir şey, 160 cm.
0
eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmiycen demek ki, ben de baktım 44 çıktı. bu arada son zamanlarda biraz kilo almış olabilirim ama bacaklarım çok güzel, hiç carlos gibi veya başka bir futbolcu gibi değil. çok çıktı diye üzülmeyin demeye çalışıyorum, belki de metre mezura yanlıştır. 44 ne lan, yıllardır beni yemişler demek ki. sevgiler :(
0
Wowowoowwow nasıl bacaklarınız varmış ya 35-40 cm benimkiler, sapık gibi bisiklet sürüyorum.
Edit: Yürümeyin olm erkeğim :/
Edit: Yürümeyin olm erkeğim :/
0
ya bunun boyla cok alakası var bence yanı boyunuz uzunsa kalın cıksa da fark etmez ki.
0
ayak bileklerimde kalın benim :( tek özendiğim ayakta durunca şöyle görünen bi bilek :(
www.amazingtattooideas.com
Bayanlar icin yaklasik 18-21 cm arasi bir ayak bilegi naif sayilabilecekken. 21-24 cm arasi normal, 24 ustu fil hastaligi olarak degerlendirilebilir-miş bir siteye göre fil olmama az kalmış doktorum nerde :(
www.amazingtattooideas.com
Bayanlar icin yaklasik 18-21 cm arasi bir ayak bilegi naif sayilabilecekken. 21-24 cm arasi normal, 24 ustu fil hastaligi olarak degerlendirilebilir-miş bir siteye göre fil olmama az kalmış doktorum nerde :(
0
ahah dayanamayıp ben de ölçtüm 31 çıktı :D
yürüyüşe devam, yalnız koşu işine fazla girmeyin yoksa bu sefer kaslar daha fazla genişler. bir de şu video yardımcı olabilir belki: www.youtube.com buradaki hareketleri her akşam yaparsanız faydasını görürsünüz bir ihtimal. benim bacaklarım ince ama yine de kendimi daha sıkı ve iyi hissetmek için mutlaka bacak egzersizi ve squat yapıyorum her akşam.
yürüyüşe devam, yalnız koşu işine fazla girmeyin yoksa bu sefer kaslar daha fazla genişler. bir de şu video yardımcı olabilir belki: www.youtube.com
buradaki hareketleri her akşam yaparsanız faydasını görürsünüz bir ihtimal. benim bacaklarım ince ama yine de kendimi daha sıkı ve iyi hissetmek için mutlaka bacak egzersizi ve squat yapıyorum her akşam.
0
tam ölçüm sonuçları kız arkadaşımın
sağ baldır 36 sol baldır 35
sağ ayak bileği:24 (gece gece tribe soktun, fil miyim diye)
sol ayak bileği:22
1.70 m
sağ baldır 36 sol baldır 35
sağ ayak bileği:24 (gece gece tribe soktun, fil miyim diye)
sol ayak bileği:22
1.70 m
0
bilek 21 baldırlar 33- böyle yazınca sanki normalmiş gibi boyum 163
ama üst bacaklarım kalın benim de :) orta asyalı tek yönüm bu denebilir.
ama üst bacaklarım kalın benim de :) orta asyalı tek yönüm bu denebilir.
0
kızlarr geç oldu ama 34 / 20 ayak bileği
ben yokken ayakbileğini de sokmuşunuz aşkolsun.
ben yokken ayakbileğini de sokmuşunuz aşkolsun.
0
tek pehlivan ben değilmişim. disko disko ♥♥♥
neyse ki belim ince de onunla övünebiliyorum. :/
neyse ki belim ince de onunla övünebiliyorum. :/
0
neynep
İstanbul'un en güzel manzaralı yerlerinden birindeyim, Arap dolu. Irkçılik olmasın, ama genel bi çirkinlik var havada. Yani genel resme bakınca rahatsız oldum, kalkicam burdan mesela. Peki araplar niye böyle? İstisnalar tabii ki vardır, ama genel kanı oluşturacak şekilde kabalar.Çocuklara bağırıyorl
İstanbul'un en güzel manzaralı yerlerinden birindeyim, Arap dolu. Irkçılik olmasın, ama genel bi çirkinlik var havada. Yani genel resme bakınca rahatsız oldum, kalkicam burdan mesela.
Peki araplar niye böyle? İstisnalar tabii ki vardır, ama genel kanı oluşturacak şekilde kabalar.
Çocuklara bağırıyorlar ahır hayvanı gibi, ve çok çocuk var. O sayı katiyla gürültü.
Peki asıl niye zenginler? Herkesin mi petrolü var kardeşim? Sadece zenginleri görüyoruz muhtemelen burda da, zengini de aşırı zengin ya, o niye öyle?
Peki araplar niye böyle? İstisnalar tabii ki vardır, ama genel kanı oluşturacak şekilde kabalar.
Çocuklara bağırıyorlar ahır hayvanı gibi, ve çok çocuk var. O sayı katiyla gürültü.
Peki asıl niye zenginler? Herkesin mi petrolü var kardeşim? Sadece zenginleri görüyoruz muhtemelen burda da, zengini de aşırı zengin ya, o niye öyle?
0
hükümet yardım ediyor para bol olduğundan insanlarına da saçıyorlar. petrol işi yapanlar da vardır elbet.
0
zengin olan arap ülkelerinde genel olarak vergi yok, insanlar ticaret yapıyor veya devlet memuru ve maaşları iyi zaten bir iş yapmıyorlar. hatta geçenlerde haber vardı yabancı bir sitede, suudi arabitan da petrol fiyatının düşmesi ve devletin eskisi kadar memur çalıştırmaması sebebiyle insanlar LCW gibi dükkanlarda tezgahtarlık yapmaya başlamış -bu işleri eskiden yabancılar yapıyormuş. Arap gençlerle röportaj yapmışlar, işte tişört katlamak onlarda ayıplanacak bişey olarak bakılıyormuş ama paramı kazanıyorum diyor çocuklar vs. böyle bir kültür. kalabalık aile, çocuk yetiştirme tarzı vs. bunlar paradan bağımsız arap kültürü. bombok bir kültürleri var.
tabi bize gelenler o tezgahtarlar değildir önceden suyun başını tutmuş olanlardır ,daha da zengini zaten ABDde ABde.
tabi bize gelenler o tezgahtarlar değildir önceden suyun başını tutmuş olanlardır ,daha da zengini zaten ABDde ABde.
0
kültürleri öyle arap kültürü işte görgüsüz kaba ve pisler ama böyle söylersen ırkçı oluyorsun
Burda da zenginleri var zaten petrol zengini fakirleri camide orda burda dilenir genelde, daha da zenginleri ve prens olanları kendi kadınlarını çarşafa burkaya sokup kendi kadınlarla yatlarda zevki sefa yapıyor
Burda da zenginleri var zaten petrol zengini fakirleri camide orda burda dilenir genelde, daha da zenginleri ve prens olanları kendi kadınlarını çarşafa burkaya sokup kendi kadınlarla yatlarda zevki sefa yapıyor
0
Zenginliği bilemem de diğerleri kültürle alakalı işte. Kültürlerinde çok çocuk olması gayet normal. Mesela geçen sene ölen Suudi kralı Abdullah'ın kaç çocuğunun olduğunu kaynaklar bile kesin ve net söyleyemiyor. Bazısı 30 diyor, bazısı 40, hatta 60 diyen bile var. 30-40 çocuk sahibi olmak ne demek lan? Farklı zamanlarda 30 civarı eşi olmuş adamın tabii bu arada. En son 4 eşi varken ölmüş diye biliyorum. E Suudi kralı böyleyse genel Arap insanı da farklı olmayacak tabii. Çirkinlikse bilinen bir özellik. İskandinav insanları da güzel mesela, erkeğiyle, kadınıyla. Biz biraz daha karışığız, İtalyanlardan pek farkımız yok tip olarak aslında. Ama Araplara nazaran epey iyiyiz tabii. Gürültü olaraksa İspanyolları çok fena buluyorum ben mesela. Bağırmadan, sakin konuşan İspanyol göremedim gitti şu hayatta. Arapların dilleri de kaba olduğu için çok daha fazla rahatsız ediyor tabii.
Ya limoncello, şu "söylediğimizde de ırkçı oluyoruz" lafından kurtulamadık gitti :) "Arapların alayı pis" dediğinde tabii ırkçılık oluyor, ya ne olacaktı? Fakat Arap kültürünü eleştirdiğinde ırkçılık olmuyor, zira bir kültürün insanlara olan etkisinden bahsediyorsun. Fakat o kültürü benimsememiş Araplar da var. Sen tüm Arapların pis olduğunu söylediğinde o kendi halinde takılan, kendisini o kokuşmuş kültürden kurtarmak isteyen Arapları da diğerleriyle aynı kefeye koymuş oluyorsun. Yoksa tabii ki Arap kültürü leş gibi bir şey, ahlaksızlık, cinsiyetçilik, ayrımcılık temelli bir kültür. Belki de yurtdışında yaşadığım yerde çok Türk'ün olmasından ve onların milleti rahatsız eden davranışlarından benim utanıyor olmamdan dolayıdır bu hassasiyetim, bilemiyorum.
Ya limoncello, şu "söylediğimizde de ırkçı oluyoruz" lafından kurtulamadık gitti :) "Arapların alayı pis" dediğinde tabii ırkçılık oluyor, ya ne olacaktı? Fakat Arap kültürünü eleştirdiğinde ırkçılık olmuyor, zira bir kültürün insanlara olan etkisinden bahsediyorsun. Fakat o kültürü benimsememiş Araplar da var. Sen tüm Arapların pis olduğunu söylediğinde o kendi halinde takılan, kendisini o kokuşmuş kültürden kurtarmak isteyen Arapları da diğerleriyle aynı kefeye koymuş oluyorsun. Yoksa tabii ki Arap kültürü leş gibi bir şey, ahlaksızlık, cinsiyetçilik, ayrımcılık temelli bir kültür. Belki de yurtdışında yaşadığım yerde çok Türk'ün olmasından ve onların milleti rahatsız eden davranışlarından benim utanıyor olmamdan dolayıdır bu hassasiyetim, bilemiyorum.
0
Genel çirkinlik derken, hal tavır ve kabalık, edep adapsizlik çirkinliği demek istedim. İspanyollar da carcar evet. Alevleniyor hemen. 1 Meksikali bir İspanyolla kalmıştım, kafa kalmamıştı.
Vergi olmaması durumunu bilmiyordum, bizim gibi bi ülkede yaşayan, devletin bi gelip etini etmediği kalmışken bu ülke insaninin dusunemeyecegi koşullar tabi.
Yoz amarigalilarin başı örtülüsu gibiler bi yandan.
Vergi olmaması durumunu bilmiyordum, bizim gibi bi ülkede yaşayan, devletin bi gelip etini etmediği kalmışken bu ülke insaninin dusunemeyecegi koşullar tabi.
Yoz amarigalilarin başı örtülüsu gibiler bi yandan.
0
tolga asp
gerçi soruyu başlıkta yazdım ama hastanede ex olan bir hastanın ölümü için kaç doktorun onayı alınır?
gerçi soruyu başlıkta yazdım ama hastanede ex olan bir hastanın ölümü için kaç doktorun onayı alınır?
0
@mega..senin dediğin beyin ölümünün onaylanması olabilir makineye bağlı hastalarda
ölüm raporunu 1 tek doktor veriyor, genelde ambulanstaki veya acildeki
ölüm raporunu 1 tek doktor veriyor, genelde ambulanstaki veya acildeki
0
sevgikusunkanadinda
Sosyal bilimler alanında ilerlemenin daha rahat olacağı, ırkçılığın daha az olduğu bir İskandinav ülkesi arıyorum. Aklınıza ilk nereler gelir?Yaş 24. Upper seviyesinde İngilizce, pre-beginner seviyesinde de İspanyolca mevcut. O yüzden dili öğrenmenin zorluğuna ilişkin yorumlar da alabilirsem sevinir
Sosyal bilimler alanında ilerlemenin daha rahat olacağı, ırkçılığın daha az olduğu bir İskandinav ülkesi arıyorum. Aklınıza ilk nereler gelir?
Yaş 24. Upper seviyesinde İngilizce, pre-beginner seviyesinde de İspanyolca mevcut. O yüzden dili öğrenmenin zorluğuna ilişkin yorumlar da alabilirsem sevinirim.
Yaş 24. Upper seviyesinde İngilizce, pre-beginner seviyesinde de İspanyolca mevcut. O yüzden dili öğrenmenin zorluğuna ilişkin yorumlar da alabilirsem sevinirim.
0
İsveç. Kelimeleri İngilizceye benziyor ama grameri zor. Gelmeyi becerirsen dil sorun olmaz zira kasiyerinden tezgahtarına, garsonuna çöpçüsüne, 90 yaşındaki dedesine, domestik ev hanımına kadar herkes İngilizce biliyor. Hatta büfede döner kesen gurbetçi Türkler bile İngilizce biliyor. Havasından suyundansa demek ki...
0
eğer akademik çalışacaksanız, neden oranın dilini öğreneceksiniz ki? kaldı ki, iskandinav ülkelerinde ingilizce neredeyse anadil gibi bir şey.
oralarda akademik çalışmaların tamamının ingilizce olduğunu düşünüyorum. bizdeki gibi değil.
oralarda akademik çalışmaların tamamının ingilizce olduğunu düşünüyorum. bizdeki gibi değil.
0
@dead and broken, uyum sorununu aşma, ileride yerleşme vs. ihtimallerini de düşündüğüm için merak ediyorum aslında. Bir de sosyokültürel durumu nasıldır bu ülkelerin çok ayrıntılı bilgim yok. Irkçılığın az, akademik imkanların yüksek olduğu bir orta yol arayışı benimkisi :)
0
isveç'te hakketen herkes ingilizce biliyor, somalililer filan da dahil.
bana inglizce yazıp almanca okumak gibi gelmişti dil -bunu orada yaşayan başka bir arkadaşla da konuşmuştuk, biz öyle algılıyoruzdur belki.
fince haricinde kalan kuzey dilleri birbirine benzer derler.
bir de zamanında -fen alanında- Karolinska'da mülakata kalmıştım. Hoca ile vs. iyi gitmişti ama bana bu sene yabancı kotamız doldu başka yabancı alamıyoruz demişlerdi.BU ülkeler kıç kadar yerler, kontenjanlar hakketen az oluor. bir ABD veya kıta avrupası gibi binlerce öğrenci alamıyorlar. Yani umarım sen kabul alırsın tabi ama bu kadar ülke de şu olsun alan da bu olsun diyecek kadar lüksün var mı?
bana inglizce yazıp almanca okumak gibi gelmişti dil -bunu orada yaşayan başka bir arkadaşla da konuşmuştuk, biz öyle algılıyoruzdur belki.
fince haricinde kalan kuzey dilleri birbirine benzer derler.
bir de zamanında -fen alanında- Karolinska'da mülakata kalmıştım. Hoca ile vs. iyi gitmişti ama bana bu sene yabancı kotamız doldu başka yabancı alamıyoruz demişlerdi.BU ülkeler kıç kadar yerler, kontenjanlar hakketen az oluor. bir ABD veya kıta avrupası gibi binlerce öğrenci alamıyorlar. Yani umarım sen kabul alırsın tabi ama bu kadar ülke de şu olsun alan da bu olsun diyecek kadar lüksün var mı?
0
@niye ama, uzun vadeli bir plan olacağı için daha rahat araştırabiliyorum :) şimdilik sadece ihtimaller dahilinde. Duruma göre programlara, yaşam için gerekli maddiyata vs. de bakacağım ayrıntılı olarak.
0
Finlandiya ve isveç'teki arkadaşlarım hem akademik ortamdan hem de yaşadıkları ortamdan oldukça memnunlar. Hiçbirisi de gittiklerinde dil bilmiyordu. Yani istiyorsan öğren tabii de yukarıdaki arkadaşların dediği gibi akademik dünya için gerekli değil.
0
norveç demek istiyorum ama isveç'in yanında biraz daha sıkıcı bir yer. şöyle bir durum var bu son zamanlarda isvec'ten norvec'e geliyorlar insanlar calısmak için. dil gercekten zor değil. herkes ama herkes ingilizce biliyor. ispanyolcaya da artan bir ilgileri var ve burda ikinci üçüncü dil olarak öğreniliyor. kendi dilinde bile okul okuyabilirsin diye bir şehir miti var aslında ama tam bilmiyorum bunu :) ırkçılık sıfır denmez dünyanın yer yerinde vardır bu ama çevreme baktıgım zaman böyle birsey duymadım ve 7 aylık süre içinde böyle birsey yasamadım. insanlar klasik kuzey insanları. bana göre tek eksi yönü var cidden çok pahalı bir yer. har vurup harman savurmak yiyorsa diyorum :)
sen gel buraya dost oluruk arkadaş oluruk :) :D
oslodan sevgilier
sen gel buraya dost oluruk arkadaş oluruk :) :D
oslodan sevgilier
0
O dilleri öğrenmek akademik anlamda hiç bir şey katmayacak. Yukarı taraflarda İngilizce çok yaygın. Bilim dili ise zaten ingilizce. Finlandiya da İsveççenin de resmi dil olduğunu biliyoruz. Öğrenilcekse sosyal entegrasyon için isveççe öğrenilmeye çalışılabilir. Zor diller tabi.
Irkçılık olarak bakılırsa her yerde sağ akımlarda güçlenme var İskandinav ülkeleri dahil..Ancak İskandinav ülkelerinin hiç birinde o kadar büyük sorun olacağını sanmıyorum.
Bu arada pre-beginner seviyesi iyimiş :D Ben de 5 dilden falan pre-beginnerım onu öğrendim :D
Irkçılık olarak bakılırsa her yerde sağ akımlarda güçlenme var İskandinav ülkeleri dahil..Ancak İskandinav ülkelerinin hiç birinde o kadar büyük sorun olacağını sanmıyorum.
Bu arada pre-beginner seviyesi iyimiş :D Ben de 5 dilden falan pre-beginnerım onu öğrendim :D
0
Öncelikle İskandinav ülkelerinde bulunmadım hiç, biraz daha genel yazacağım. Dolayısıyla benden önce yazılanlar çok daha değerlidir. Sadece bir arkadaşım Finlandiya'da doktora yapıyordu, epey memnundu, sonra ne oldu bilemiyorum.
Konuya gelirsek; açıkçası benim dil konusunda tuhaf bir muhafazakarlığım mevcut. Ülkelerin dilleri aynı zamanda bir nevi kimliği de temsil eder. Dolayısıyla dil öğrenmek, yeni kimlik edinmekle eş değerdir benim için ve her insan da yaşadığı ülkenin dilini bilmek zorundadır. Ülkenin tamamı İngilizce bilsin, bilmesin, fark etmez. Ne olursa olsun, kaldığın ülkenin dilini bilmediğin sürece öyle ya da böyle eksik hisseder insan kendisini. Misal, Berlin'deyim ben. Tamam sonuçta Berlin falan ama Almanya yine ve İskandinav ülkeleriyle karşılaştırılamaz belki bu yönden fakat sadece İngilizcenin yeterli olacağı söylenmişti bana da, lakin gel gör ki durum pek de öyle değilmiş. Misal, İtalyan ev arkadaşım 5 senedir burada yaşamasına karşın iş dışındaki sosyal çevresi İtalyan kız arkadaşından ibaret. Posta geliyor google translate yapıyor, gazete alıp okuyamaz, bürokraside ciddi sıkıntılar yaşıyor, kültürel etkinliklerden bihaber...vs. Sorsan Almancaya ihtiyaç duymadığını söyler. Yani yaşanır, rahatlıkla yaşanır oralarda sırf İngilizce ile, ancak coğrafyadan bağımsız, entegrasyonda dilin payını es geçmemekte fayda var. Bir de o insanların kültürüne saygıdır dil öğrenmek. Bence zaman ayırıp dil öğrenmenin sana pek zararı dokunmayacaktır ama sen bilirsin yine de. Ayrıca Reddit'te merak edip şöyle bir baktım da, önceden sorulmuş hani dil öğrenme konusunda birkaç soru ve İsveçliler dil konusunda çok daha serbest gerçekten de. Epey seviyorlar anladığım kadarıyla İngilizce konuşmayı. Yine de öğrenilmeli diyorum ben.
Konuya gelirsek; açıkçası benim dil konusunda tuhaf bir muhafazakarlığım mevcut. Ülkelerin dilleri aynı zamanda bir nevi kimliği de temsil eder. Dolayısıyla dil öğrenmek, yeni kimlik edinmekle eş değerdir benim için ve her insan da yaşadığı ülkenin dilini bilmek zorundadır. Ülkenin tamamı İngilizce bilsin, bilmesin, fark etmez. Ne olursa olsun, kaldığın ülkenin dilini bilmediğin sürece öyle ya da böyle eksik hisseder insan kendisini. Misal, Berlin'deyim ben. Tamam sonuçta Berlin falan ama Almanya yine ve İskandinav ülkeleriyle karşılaştırılamaz belki bu yönden fakat sadece İngilizcenin yeterli olacağı söylenmişti bana da, lakin gel gör ki durum pek de öyle değilmiş. Misal, İtalyan ev arkadaşım 5 senedir burada yaşamasına karşın iş dışındaki sosyal çevresi İtalyan kız arkadaşından ibaret. Posta geliyor google translate yapıyor, gazete alıp okuyamaz, bürokraside ciddi sıkıntılar yaşıyor, kültürel etkinliklerden bihaber...vs. Sorsan Almancaya ihtiyaç duymadığını söyler. Yani yaşanır, rahatlıkla yaşanır oralarda sırf İngilizce ile, ancak coğrafyadan bağımsız, entegrasyonda dilin payını es geçmemekte fayda var. Bir de o insanların kültürüne saygıdır dil öğrenmek. Bence zaman ayırıp dil öğrenmenin sana pek zararı dokunmayacaktır ama sen bilirsin yine de. Ayrıca Reddit'te merak edip şöyle bir baktım da, önceden sorulmuş hani dil öğrenme konusunda birkaç soru ve İsveçliler dil konusunda çok daha serbest gerçekten de. Epey seviyorlar anladığım kadarıyla İngilizce konuşmayı. Yine de öğrenilmeli diyorum ben.
0
fakyoras
Selam,Yakin cevremde 4-5 tane market var. Disari cikmadan liste yapiyorum, marketleri dolasip hangisi nerede en ucuz not aliyorum, sonra bir tur daha atip alacaklarimi aliyorum. Bunu cevremdekilere anlatinca garipsediler. Anneme anlattim o bile garipsedi. Oglum hava sicak ugrasma o kadar fazla fark
Selam,
Yakin cevremde 4-5 tane market var. Disari cikmadan liste yapiyorum, marketleri dolasip hangisi nerede en ucuz not aliyorum, sonra bir tur daha atip alacaklarimi aliyorum.
Bunu cevremdekilere anlatinca garipsediler. Anneme anlattim o bile garipsedi. Oglum hava sicak ugrasma o kadar fazla fark olmuyor zaten diyor. Mesela 15li yumurta bi yerde 5 ken bi yerde 4, ordan aliyorum cok farki yoksa. Kimi urunleri 3-5 lira ucuz aliyorum, kimilerini 5-10 kurus.
Hep boyle degildim tabi, yurt disinda iki market arasinda yapiyorduk bunu, oralarda yemege nr kadar az para ayirsam o kadar iyiydi. Burda biraz daha gelismisini gerceklestiriyorum :(
Cok mu abartiyorum bu kadar marketi karsilastirarak? Bim-a101-migros-karfur mini ve bir iki tane yerel market.
Yakin cevremde 4-5 tane market var. Disari cikmadan liste yapiyorum, marketleri dolasip hangisi nerede en ucuz not aliyorum, sonra bir tur daha atip alacaklarimi aliyorum.
Bunu cevremdekilere anlatinca garipsediler. Anneme anlattim o bile garipsedi. Oglum hava sicak ugrasma o kadar fazla fark olmuyor zaten diyor. Mesela 15li yumurta bi yerde 5 ken bi yerde 4, ordan aliyorum cok farki yoksa. Kimi urunleri 3-5 lira ucuz aliyorum, kimilerini 5-10 kurus.
Hep boyle degildim tabi, yurt disinda iki market arasinda yapiyorduk bunu, oralarda yemege nr kadar az para ayirsam o kadar iyiydi. Burda biraz daha gelismisini gerceklestiriyorum :(
Cok mu abartiyorum bu kadar marketi karsilastirarak? Bim-a101-migros-karfur mini ve bir iki tane yerel market.
0
o süre tasarrufuna degiyorsa, eyvallah. ama süphem var. ufak seylerde düsünmemekte yarar var. ama o derece manyak olmasam da ne nerde daha ucuz bilip ona göre üsenmeden ondan ona gezinen biriyim. ama tek tek gezip not alip sonra cikan sonuclarla 2. tura cikmak, öhm. biraz extreme
0
Harcadığın zaman ve emek senin icin onemli değilse gayet de bilincli bir yaklasim. Yurtdisinda butun marketler her hafta ayrıntılı broşürler bastigi icin evden bu isi yapmak mümkün. Zannedersem yurtdışından kalma bir aliskanlik. Zamanla birakacaksin diye düşünüyorum. Ama dediğim gibi uzun vadede düşündüğünde harcadığın zaman,emek belki de yakit (arabayla gidiyorsan) goz onunde bulundur. Ha türkiye'de market secimi bile statu göstergesiyken bir de fiyat arastirmasi yapıyorum dediğinde herkes burun kivirir. Para senin paran, en doğru şekilde harcamayi istemek de en doğal hakkin. Kimseye açıklama yapmadan mutlu olacagin sekilde devam et derim ben. Iyi alisverisler.
0
Hangi urun hangi markette 3 asagi 5 yukari zaten biliyorum ona gore alirim.
ama once not alip sonra 2.tura hic cikmadim.
ama once not alip sonra 2.tura hic cikmadim.
0
ben usenirdim vallahi. ama kotu bir aliskanlik degil. onemli olan ne kadar fark ettigi, harcadigin zaman dengesi.
0
Ben bu boyutta değilim ama zihnime not alıyorum. Sonum böyle mi acaba :( çok kötü olduğunu söyleyemeyiz ama obsesifce.
0
benim o kadar vaktim olmuyor ama olsa yapabilirdim. 5-10 kuruşu takmam da meyve bazen çok pahalı oluyor, bazısının kendi yerel markaları gayet iyi olabiliyor, her marka her yerde bulunmuyor, bazen değişik ürünler geliyor derken 1 marketten herşey alınamıyor.yani fiyat karşılaştırmasan da market zaten geziyorsun- ben geziyorum.
benim için şöyle: zaten 3-4 kez gittikten sonra marketlerin fiyat politikaları hakkında bir fikrim oluyor. bir de evlere dağıttıkları broşürlerden biliyorum nerede indirim varmış. ayrıca alıp denedikçe nerenin unlu mamülü güzel nerenin nesi tırt vs. kendi çevremi öğrendim.
her eve-geliş gidişimde yol üstünde marketlerden birine uğruyorum. a101 filan da buna dahil. nede indirim varsa, uygun ne varsa, lazım olanından 2-3 parça alıyorum, bir listem yok kafamda var evde ne olup olmadığı. zaten tek yaşıyorum, toplu alınca ziyan oluyor + pazara gidiyorum. bir de arabam yok fazlasını ancak servisi olan marketlerden alıyorum. bu 4-5 ayda bir oluyor.
benim için şöyle: zaten 3-4 kez gittikten sonra marketlerin fiyat politikaları hakkında bir fikrim oluyor. bir de evlere dağıttıkları broşürlerden biliyorum nerede indirim varmış. ayrıca alıp denedikçe nerenin unlu mamülü güzel nerenin nesi tırt vs. kendi çevremi öğrendim.
her eve-geliş gidişimde yol üstünde marketlerden birine uğruyorum. a101 filan da buna dahil. nede indirim varsa, uygun ne varsa, lazım olanından 2-3 parça alıyorum, bir listem yok kafamda var evde ne olup olmadığı. zaten tek yaşıyorum, toplu alınca ziyan oluyor + pazara gidiyorum. bir de arabam yok fazlasını ancak servisi olan marketlerden alıyorum. bu 4-5 ayda bir oluyor.
0
Yurtdisinda brosur geldigi halde biz karsilastirma yapmazdik hiç.
Market alisverisi benim icin zaten zulumken 6 market gezip sonra ikinci tur yapmak hepten zaman kaybi ama siz bu eforu sarfedecek fayda sagliyorum diyorsaniz, bilemiyorum. 15-20 lira icin kendimi o kadar yormazdim herhalde.
Ben de mesela belirli şeyleri belirli marketlerden alirim ama hic degismedigi icin tur yapmam. Siz de bunlari belirleyebilirsiniz mesela. Vakit kaybiniz olmaz en azından.
Market alisverisi benim icin zaten zulumken 6 market gezip sonra ikinci tur yapmak hepten zaman kaybi ama siz bu eforu sarfedecek fayda sagliyorum diyorsaniz, bilemiyorum. 15-20 lira icin kendimi o kadar yormazdim herhalde.
Ben de mesela belirli şeyleri belirli marketlerden alirim ama hic degismedigi icin tur yapmam. Siz de bunlari belirleyebilirsiniz mesela. Vakit kaybiniz olmaz en azından.
0
mesela büyük bir alışverişinizde yaklaşık ne kadar tasarruf ediyorsunuz?
0
En asil duyguların insanı derim. Parasız olduğum dönemlerde ben de böyle yapıyordum. Ful alışveriş yapmasam da hala bilirim ne nerde daha Ucuz. Bu çok fazla kar etme meselesi değil ayrıca her zaman, ne gerek var büyük marketlerce silkelenmeye meselesi. Ben alır çıkarım aga, fiyatına bakmam muhabbeti kişisel kerizlik gibi gelir bize. Evet
0
Zaten yimurta, sut va'nin hangi markette ucuz oldugu bellidir. Ben onlara gore alisverisimi yapiyorum. Her hafta marketlerin insertlerini inceliyorum ve tuvalet kagidi, deterjan, sampuan, bebek bezi vs gibi gorece daha pahali seyleri kampanyali aliyorum. Her hafta fiilen gezmiylrum marketleri yani
Bi de kullandigim markalara sadigim. Ornegin sek sut migros ve carrefour'da var, onlardan birine gitmem sart gibi. Ucuz diye dost sut almiyorum. Ha ama bili bili yumurta aliyorum hehehe
Bi sekilde hafta boyunca yakinimdaki 3 markete de yolum dusuyo, parca parca rksiklerimi tamamliyorum. Bi de haftasonu pazara gidiyorum
Bi de kullandigim markalara sadigim. Ornegin sek sut migros ve carrefour'da var, onlardan birine gitmem sart gibi. Ucuz diye dost sut almiyorum. Ha ama bili bili yumurta aliyorum hehehe
Bi sekilde hafta boyunca yakinimdaki 3 markete de yolum dusuyo, parca parca rksiklerimi tamamliyorum. Bi de haftasonu pazara gidiyorum
0
Hic buyuk alisveris yapmadan, evde eksildikce aliyorum. Hepsi cok yakin birbirine, en en uzagi 5dk yuruyerek, hepsini yarim saatte dolasabilirsin yani.
Sut,peynir,yogurt gibi urunler hep sabit oldugu icin nerede ucuz/iyi biliyorum ordan aliyorum da atiyorum patlican almak icin bunu yapiyorum. Gerci ara sira sut de indirime giriyor, internetten onlari takip ediyorum :)
Sut,peynir,yogurt gibi urunler hep sabit oldugu icin nerede ucuz/iyi biliyorum ordan aliyorum da atiyorum patlican almak icin bunu yapiyorum. Gerci ara sira sut de indirime giriyor, internetten onlari takip ediyorum :)
0
Bence az çok hangisinin en uygun olduğunu keşfetmişsindir. Karfur, migros kesinlikle ucuz değil, listeden çıkart. Bim ve A101'in kampanyalı ürünleri iyidir. Arada bir onlara uğra, alışverişini de en uygun olan marketten yap.
Bu kadarı cimrilik hastalığına giriyor bence. Hani rakam çok yüksektir anlarım ama 3-5 TL için bu kadar zaman harcamak kötü.
Bu kadarı cimrilik hastalığına giriyor bence. Hani rakam çok yüksektir anlarım ama 3-5 TL için bu kadar zaman harcamak kötü.
0
zevk alıyorsan gerçekten gerisinin önemi yok. sana zaman kaybı gibi gelmiyorsa, gayet de bütçeye faydalı ve insana kendini en uygunu bulduğu için iyi hissettiren bir hareket. annen sıcakta eziyet gibi görebilir ama sen keyif alıyorsan durum farklı. benim için de marketler en zevkli ortamlar mesela. çoğu zaman sadece gezerim bazen bir iki kalem ürün alırım sadece. ama gezmesinden çok keyif alırım. böyle bir durum varsa çok normal.
bu tip şeyleri insanlara anlatınca garipseyebiliyorlar. anne neyse de, etrafa çok detay vermeyin. sizin ufak zevkleriniz olsun. sonra cimri sanmasınlar, zira belki başka bir ürün tipinde en kaliteli en pahalı şeyi alıyor olsanız bile etrafta bunu anlatırlar onu değil.
bu tip şeyleri insanlara anlatınca garipseyebiliyorlar. anne neyse de, etrafa çok detay vermeyin. sizin ufak zevkleriniz olsun. sonra cimri sanmasınlar, zira belki başka bir ürün tipinde en kaliteli en pahalı şeyi alıyor olsanız bile etrafta bunu anlatırlar onu değil.
0
Yaptığında anormal bir şey yok.
Türkiye'de tutumluluk cimrilikle eşdeğer görüldüğü için garipseniyorsun.
İnsanlar savurganlığı marifet sanıyor.
Kafa ütülemek istemem ama, bütçenizi yıllık bazda yaptığınızda daha rahat anlarsınız zararınızı ve karınızı. "1-2 liranın hesabını yapmaya değer mi" diye yaptığınız alışverişleri yıla vurduğunuzda o "1-2 liraların" ne büyük meblağlara tekabül ettiğini görürsünüz.
Düz hesap olacak ama sadece haftalık mutfak alışverişini düşünün.
Tanesi 10 liradan, 10 parça şey aldınız. 100 TL verdiniz.
Sonra her birini araştırıp 1 TL daha ucuzunu satan yerler buldunuz.
Haftalık alışverişinizi tanesi 9 liradan 10 parça olarak yaptınız. 90 tl verdiniz.
Bir yıl 52 hafta. Sadece mutfak alışverişinizde ucuzunu arayarak, bir yılda 520 TL daha az harcadınız. Neredeyse 2-3 günlük mutevazı bir tatil bütçesi.
Bunu her ihtiyacınız için tekrarladığınızı düşünün farkı görürsünüz.
Bu arada temizlik ürünlerinde toptancı marketlerinden toplu alışveriş yaparsanız muazzam kar edersiniz. ATıyorum deterjan zaten sürekli kullandığınız bir şey. Ve uzun süre bozulmadan saklanabilir. Tek seferde 3-4 ay götürecek deterjanı hani neredeyse yarı fiyatına alabilirsiniz. Öyle yapamasanız bile, indirimleri takip edin. Bir temizlik ürünü aşırı ucuzladığı zaman toplu bir şekilde alıp stoklayın. Nasılsa kullanacaksınız.
Bence abartı yok yaptığınızda. Bu ülke başını sokacak tapulu evi olmadığı halde taksidini zar zor ödediği 0 km arabalara binen insanlarla kaynıyor. Türkiye savurgan bir ülke. Üretmeyi bilmediği için kolay tüketiyor. O yüzden siz çevrenize kulak asmayın. Bugün "1-2 lira için değer mi" diyen arkadaşların ileride 20 lira emekli maaşı zammı için heyecanla bekleyecek.
Türkiye'de tutumluluk cimrilikle eşdeğer görüldüğü için garipseniyorsun.
İnsanlar savurganlığı marifet sanıyor.
Kafa ütülemek istemem ama, bütçenizi yıllık bazda yaptığınızda daha rahat anlarsınız zararınızı ve karınızı. "1-2 liranın hesabını yapmaya değer mi" diye yaptığınız alışverişleri yıla vurduğunuzda o "1-2 liraların" ne büyük meblağlara tekabül ettiğini görürsünüz.
Düz hesap olacak ama sadece haftalık mutfak alışverişini düşünün.
Tanesi 10 liradan, 10 parça şey aldınız. 100 TL verdiniz.
Sonra her birini araştırıp 1 TL daha ucuzunu satan yerler buldunuz.
Haftalık alışverişinizi tanesi 9 liradan 10 parça olarak yaptınız. 90 tl verdiniz.
Bir yıl 52 hafta. Sadece mutfak alışverişinizde ucuzunu arayarak, bir yılda 520 TL daha az harcadınız. Neredeyse 2-3 günlük mutevazı bir tatil bütçesi.
Bunu her ihtiyacınız için tekrarladığınızı düşünün farkı görürsünüz.
Bu arada temizlik ürünlerinde toptancı marketlerinden toplu alışveriş yaparsanız muazzam kar edersiniz. ATıyorum deterjan zaten sürekli kullandığınız bir şey. Ve uzun süre bozulmadan saklanabilir. Tek seferde 3-4 ay götürecek deterjanı hani neredeyse yarı fiyatına alabilirsiniz. Öyle yapamasanız bile, indirimleri takip edin. Bir temizlik ürünü aşırı ucuzladığı zaman toplu bir şekilde alıp stoklayın. Nasılsa kullanacaksınız.
Bence abartı yok yaptığınızda. Bu ülke başını sokacak tapulu evi olmadığı halde taksidini zar zor ödediği 0 km arabalara binen insanlarla kaynıyor. Türkiye savurgan bir ülke. Üretmeyi bilmediği için kolay tüketiyor. O yüzden siz çevrenize kulak asmayın. Bugün "1-2 lira için değer mi" diyen arkadaşların ileride 20 lira emekli maaşı zammı için heyecanla bekleyecek.
0
Kayseriliyim, cimrilik konusunda fıkralara konu olacağına inandığım adamlarla karşılaştım falan diyordum ama @tosunpasa'ya +1 veriyorum.
Aylık gelirin de önemli gerçi.
Ufak kalemleri bu kadar araştıracağına büyük kalemlerde internet araştırması yapman yeter. Bi ara dayım böyle bi hastalığa yakalanmıştı zor kurtardık.
Aylık gelirin de önemli gerçi.
Ufak kalemleri bu kadar araştıracağına büyük kalemlerde internet araştırması yapman yeter. Bi ara dayım böyle bi hastalığa yakalanmıştı zor kurtardık.
0
benim adim kerim hepinizi severim
Zor mu öğrenmesi ya, arada özeniyorum. Kurs falan alayım diyorum da harcanan vakte göre çok para istiyorlar. Öğrensem arada gidip 1 saat falan binerdim öyle, zevkli olurdu... Var mı bu konuda tavsiye verebilecek?
Zor mu öğrenmesi ya, arada özeniyorum. Kurs falan alayım diyorum da harcanan vakte göre çok para istiyorlar. Öğrensem arada gidip 1 saat falan binerdim öyle, zevkli olurdu... Var mı bu konuda tavsiye verebilecek?
0
ben çok severim ama dediğin gibi pahalı. öğrenmesi zor değil. Biraz üst bacak istiyor.
çare, atın geleneksel olarak binildiği memleket.
artvin olur urfa olur ardahan olur.
çare, atın geleneksel olarak binildiği memleket.
artvin olur urfa olur ardahan olur.
0
Ya cevap değil birazdan silerim de zorluğu kişiden kişiye değişiyor da binmesinin verdiği keyif niye değişmiyor dsfdsf
0
geçenlerde bir yerde görüşmüştüm saatlik ders falan diye... dediler saatlik ders olmaz 20-30 dakikada yorulursun zaten falan, onun için de yüksek bir fiyat çektiler. normal ücret tarifesi nedir biliyo musunuz peki?
0
ben senelerdir binmiyorum piyasa bilmiyorum ama saatlik ders neden olmasın gayet acemiyken bile bir bazen daha fazla süre biniyordum. 20 dakikada hayvana alışamazsın bile.
0
Tavsiye olarak ata binmemeyi öneririm. Atlar da eli yüzü gözü beynü düşnme yeteneği olan insanlar ve sistematik olarak köleleştrilmeye hakları yok. At binmek bir zevk aracı olmamalıdır.
0
@Cursed Chico
bu mantıkla et falan da yiyemeyiz hayat boyu ya... binlerce yıldır binek olarak kullanılan bir hayvan at ya, takılmamak lazım o kadar
bu mantıkla et falan da yiyemeyiz hayat boyu ya... binlerce yıldır binek olarak kullanılan bir hayvan at ya, takılmamak lazım o kadar
0
öğrenmesen de 1 saat binebilirsin birinin gözetiminde daha sonra alışıp keyifli geldiğinde kendin gezersin çok ekstrem bir şey değil kapalı bir alanda
0
Ata binmek cok zevklidir tavsiye ederim. Ergen donemlerimde koyde binerdim. Atin uzerinde kendini dengede kalmak icin kasmayacaksin. Bunu yaptigin an dusersin. Ayni bisiklet surmeyi ogrenirken, denegede kalmaya calistikca dustugumuz gibi. Yani gotunu basini egme rahat ol. Atlar cok asil hayvanlardir. Duyar kasanlari sallama atlar cikarlari oldugu icin insanlara yaklastilar. Yani bu bir alisveris meselesiydi. 90 kilo uzeriysen binme hayvana eziyet olur.
Not: bineceksen arazide bin kapali alanda binilen attan zevk alinmaz zannimca.
Not: bineceksen arazide bin kapali alanda binilen attan zevk alinmaz zannimca.
0
ruhi mucerret
akp'lisiniz, chp'lilerin çok olduğu bir yerdechp'lisiniz, akp'lilerin çok olduğu bir yerdehdp'lisiniz, mhp'lilerin çok olduğu bir yerdemhp'lisiniz, hdp'lilerin çok olduğu bir yerdevegansınız, etoburların çok olduğu bir yerdeetobursunuz, veganların çok olduğu bir yerdeatıyorum vegansınız, hadi hep be
akp'lisiniz, chp'lilerin çok olduğu bir yerde
chp'lisiniz, akp'lilerin çok olduğu bir yerde
hdp'lisiniz, mhp'lilerin çok olduğu bir yerde
mhp'lisiniz, hdp'lilerin çok olduğu bir yerde
vegansınız, etoburların çok olduğu bir yerde
etobursunuz, veganların çok olduğu bir yerde
atıyorum vegansınız, hadi hep beraber steak yemeye gidelim diyorlar, gitmiyorsunuz haliyle-uzak kalıyorsunuz. veya namazla isi olmayan birisiniz, hadi hep beraber camiye gidelim diyorlar gitmiyorsunuz.
daha fazla uzatmayayım, anladınız meramımı. çalışır mısınız? parası sektör ortalamasının çok üstünde, direk bir baskı yok ama kalabalıkların arasında farklılığınız farkediliyor. kendi kafa denginiz insan bulmakta zorlanıyorsunuz.
chp'lisiniz, akp'lilerin çok olduğu bir yerde
hdp'lisiniz, mhp'lilerin çok olduğu bir yerde
mhp'lisiniz, hdp'lilerin çok olduğu bir yerde
vegansınız, etoburların çok olduğu bir yerde
etobursunuz, veganların çok olduğu bir yerde
atıyorum vegansınız, hadi hep beraber steak yemeye gidelim diyorlar, gitmiyorsunuz haliyle-uzak kalıyorsunuz. veya namazla isi olmayan birisiniz, hadi hep beraber camiye gidelim diyorlar gitmiyorsunuz.
daha fazla uzatmayayım, anladınız meramımı. çalışır mısınız? parası sektör ortalamasının çok üstünde, direk bir baskı yok ama kalabalıkların arasında farklılığınız farkediliyor. kendi kafa denginiz insan bulmakta zorlanıyorsunuz.
0
standardın üzerinde bir maaşsa ve direk baskı yapılmıyorsa niye olmasın.
hatta muhalif biri olarak akp'li bir firmanın maaşının bana akmasını avantaj olarak görürüm.
hatta muhalif biri olarak akp'li bir firmanın maaşının bana akmasını avantaj olarak görürüm.
0
Tabiki, parası iyiyse neden olmasın.
Ben zaten teşkilatçı adamım kısa zamanda benim gibi düşünenleri keşfeder kendi mikro cemaatimi oluştururum zaten.
Ben zaten teşkilatçı adamım kısa zamanda benim gibi düşünenleri keşfeder kendi mikro cemaatimi oluştururum zaten.
0
Tabi ki çalışırım nalakası var, insanlar birbirine saygılı olduktan sonra fark etmez. Duyuruyu açarken de herhalde "akpli chpli vs. insanlara para kazandırmayı ister misiniz böyle bi durumda? " açısından baktığını düşünmüştüm.
0
Mobbing yoksa maasi iyiyse calisirim. Profesyonel davranilmali boyle konularda is istir ozel hayatin ozel hayatindir ikisi arasinda fark var.
0
hepsi yalan söylüyor. nereye çalışmıyorsunuz lan demeye gelmiştim. herkes mantıklı ve doğruyu söylemiş.
Çalışılır neden çalışılmasın ki?
Çalışılır neden çalışılmasın ki?
0
Halihazırda çalışıyorum.
Eskiden, lisansın ilk senelerindeyken en yakın arkadaşımla bunun muhabbetini yapardık. Ne bileyim işte maaşın 30000 olsa akit'te çalışır mısın vs gibi. O zamanlar asla diyorduk, şimdi ikimizin de hali birbirinden bok.
Eskiden, lisansın ilk senelerindeyken en yakın arkadaşımla bunun muhabbetini yapardık. Ne bileyim işte maaşın 30000 olsa akit'te çalışır mısın vs gibi. O zamanlar asla diyorduk, şimdi ikimizin de hali birbirinden bok.
0
"zıt görüşlü bir yerde çalışır mısınız?" olmalı bence. Para için ne demek? Zaten hepimiz para için çalışmıyor muyuz? :)
Profesyonel düşünmek lazım.
Parama, çalışma ortamıma bakarım. Eğer uygunsa çalışırım.
Profesyonel düşünmek lazım.
Parama, çalışma ortamıma bakarım. Eğer uygunsa çalışırım.
0
başka seçeneklerim varsa onları değerlendiririm, çalışmam. psikolojik olarak çok yıpratır. insanlar saygı duymayı bilmiyor çünkü.
zorunlu isem ske ske çalışırım ne olacak.
zorunlu isem ske ske çalışırım ne olacak.
0
Hic sallamam isime bakarim. Is arkadasini iste bırakırım.
0
siyasi parti aidiyetim yok. ama sağ-muhafazakar partilere ne ben oy verdim ne kendi ailem vermiştir..
buna mukabil tüm sülalem tutucudur -solcusu da dahil bizde bir kız evlenmeden ilişki yaşayamaz, içemez, bayramda herkes köyüne gider, herkes okuyup memur olur. bu CHP-DSP delegesi olan evlerde de böyledir AKPli MHPLi olanlarda da. yaşam pratikleri arasında siyasetten kaynaklı öyle büyük farklar yoktur esasen. Ki olsa da fark etmiyor. İnsanların birbirine saygısı, olgunluğu ve de güzel geçinmeye niyetli olması mühim. bu yoksa aynı görüşte için içine fraksiyon girer yine kavga çıkar.
annem babam abdestli namazlıdır (bu tanımla dinin hayatımızdaki yerini anlatmaya çalıştım). maşallahları vardır her kesimden insanla mis gibi geçinirler. ancak aynı aileden minnacık şeylerden cıngar çıkaranı yok mu? var. bu hayat tarzı /görüş/inanç değil karakter meselesi.
yörüğüz, kendimiz hayvancılıktan geliyoruz ama vejetaryanımız da istemediğin kadar çok, vegan daha çıkmadı. arkadaşlardan var ama veganlar da onlarla buluşurken düşünüyoruz özel, nerede ne yapsak diye.
benim kendi arkadaş çevrem zaten ezici olarak kürt-alevi (ben sünni türk), okuduğum bölüm nedeniyle de %50'den fazlası ateist.
bu liste böyle uzar gider. Beni ve de iletişimde bulunduğum çevreyi tek bir tanımla Xci olarak tanımlayabilecek bir terim, kavram yok ki. öyle siyah-beyaz değil. nereye koysan sırıtmam. Nereye koysan birileriyle paylaşımım olur -düzgün insanlarsa. ve tek bir ortam değil tek bir tarz değilim ben, karmaşık.
işyerlerimde solcu patronumdan aylarca maaş alamadığım da oldu milliyetçi patronlarımla ailece görüştüğüm, kaynaştığım da. iş ahlakı siyasi görüş dinlemeyen bir şey. aslında genel olarak ahlak böyle bir şey zaten. çomarlar AKP li oldukları için değil çomar oldukları için ahlaksız. yurtdışında çalıştım. orada da daha farklı kavramlar üzerinden gidip yine aynı sonuca varırım. aslolan insan.
neyse işte işte önceliğim parası, ödemelerin düzgünlüğü, sevmem vs. Siyasi görüşten önce dedikoducu, gösteriş merkalısı huy olarak gıcık olacağım insanlarla çalışmak istemem. ama mecbursam çalışır mıyım..kimlerle çalışmadım ki?
buna mukabil tüm sülalem tutucudur -solcusu da dahil bizde bir kız evlenmeden ilişki yaşayamaz, içemez, bayramda herkes köyüne gider, herkes okuyup memur olur. bu CHP-DSP delegesi olan evlerde de böyledir AKPli MHPLi olanlarda da. yaşam pratikleri arasında siyasetten kaynaklı öyle büyük farklar yoktur esasen. Ki olsa da fark etmiyor. İnsanların birbirine saygısı, olgunluğu ve de güzel geçinmeye niyetli olması mühim. bu yoksa aynı görüşte için içine fraksiyon girer yine kavga çıkar.
annem babam abdestli namazlıdır (bu tanımla dinin hayatımızdaki yerini anlatmaya çalıştım). maşallahları vardır her kesimden insanla mis gibi geçinirler. ancak aynı aileden minnacık şeylerden cıngar çıkaranı yok mu? var. bu hayat tarzı /görüş/inanç değil karakter meselesi.
yörüğüz, kendimiz hayvancılıktan geliyoruz ama vejetaryanımız da istemediğin kadar çok, vegan daha çıkmadı. arkadaşlardan var ama veganlar da onlarla buluşurken düşünüyoruz özel, nerede ne yapsak diye.
benim kendi arkadaş çevrem zaten ezici olarak kürt-alevi (ben sünni türk), okuduğum bölüm nedeniyle de %50'den fazlası ateist.
bu liste böyle uzar gider. Beni ve de iletişimde bulunduğum çevreyi tek bir tanımla Xci olarak tanımlayabilecek bir terim, kavram yok ki. öyle siyah-beyaz değil. nereye koysan sırıtmam. Nereye koysan birileriyle paylaşımım olur -düzgün insanlarsa. ve tek bir ortam değil tek bir tarz değilim ben, karmaşık.
işyerlerimde solcu patronumdan aylarca maaş alamadığım da oldu milliyetçi patronlarımla ailece görüştüğüm, kaynaştığım da. iş ahlakı siyasi görüş dinlemeyen bir şey. aslında genel olarak ahlak böyle bir şey zaten. çomarlar AKP li oldukları için değil çomar oldukları için ahlaksız. yurtdışında çalıştım. orada da daha farklı kavramlar üzerinden gidip yine aynı sonuca varırım. aslolan insan.
neyse işte işte önceliğim parası, ödemelerin düzgünlüğü, sevmem vs. Siyasi görüşten önce dedikoducu, gösteriş merkalısı huy olarak gıcık olacağım insanlarla çalışmak istemem. ama mecbursam çalışır mıyım..kimlerle çalışmadım ki?
0
Çalisiyorum, iş disinda gorusmuyorum is arkadaslarimla. Sorun olmuyor sadece işimize bakiyoruz.
0
Calisirim tabii ki. Calisacagim yerde dikkate alacağım sey ne kadar kazanacağım ve ne sartlarda calisacsgimdir, buna gore degerlendiririm. İs, istir. İsle baska seyleri karistirmam.
Karsi taraf da isle başka seyleri karistirmiyorsa calisirim. İs yerindekilerle siki-fiki olmak zorunda degiliz.
"Para için" diye ozellikle belirtmek biraz anlamsiz olmus:) la rana +1
Karsi taraf da isle başka seyleri karistirmiyorsa calisirim. İs yerindekilerle siki-fiki olmak zorunda degiliz.
"Para için" diye ozellikle belirtmek biraz anlamsiz olmus:) la rana +1
0
şu anda tam da bu durumdayım. sosyal medyada siyasi içerikli paylaşım yapamamak dışında bir yan etkisi pek yok. iş arkadaşlarıyla da siyasi içerikli konuşmalara pek girmemeye çalışıyorum mümkün mertebe.
0
Sabah, atv gibi propaganda kuruluslarinda calismam.
Aselsan roketsan gibi "savunma" sanayi sirketletinde calismam.
Philip Morris olsun sigara sirketlerinde calismam.
Devlete yapismis Limak Cengiz vb sirketlerde calismam.
Fem gibi egitim sirketlerinde calismam.
Patronu Agaoglu karakterinde olan sirketlerde calismam.
Devletin Tubitak gibi adam kayirmanin ust duzey oldugu itibarsiz buldugum kurumlarinda calismam.
Bu ve benzeri ahlaken onaylamadigim sirketlerde yan isleri yapacak olsam da calismam, ust duzey yoneticisi olsam da calismam. Herkesin, calistigi sirketin yaptigi isi ve ortaya koydugu urunlerini kendi ahlak anlayisindan gecirmesi gerektigini dusunuyorum. Profesyonellik bu duruma mani degil.
Baska bir sirkette olsam bu sirketlere is yapmayi Akit gibi yerler olmadikca o kadar sorun etmem.
Nerede calisirim? Yaptigi isle medeniyet icin, toplum icin ufak da olsa bir tas tasiyan yerde calisirim. Patron suna oy vermis, is arkadaslarim buna oy vermis insan olduktan sonra bunlar onemli degil.
Aselsan roketsan gibi "savunma" sanayi sirketletinde calismam.
Philip Morris olsun sigara sirketlerinde calismam.
Devlete yapismis Limak Cengiz vb sirketlerde calismam.
Fem gibi egitim sirketlerinde calismam.
Patronu Agaoglu karakterinde olan sirketlerde calismam.
Devletin Tubitak gibi adam kayirmanin ust duzey oldugu itibarsiz buldugum kurumlarinda calismam.
Bu ve benzeri ahlaken onaylamadigim sirketlerde yan isleri yapacak olsam da calismam, ust duzey yoneticisi olsam da calismam. Herkesin, calistigi sirketin yaptigi isi ve ortaya koydugu urunlerini kendi ahlak anlayisindan gecirmesi gerektigini dusunuyorum. Profesyonellik bu duruma mani degil.
Baska bir sirkette olsam bu sirketlere is yapmayi Akit gibi yerler olmadikca o kadar sorun etmem.
Nerede calisirim? Yaptigi isle medeniyet icin, toplum icin ufak da olsa bir tas tasiyan yerde calisirim. Patron suna oy vermis, is arkadaslarim buna oy vermis insan olduktan sonra bunlar onemli degil.
0
antihistaminik
merhaba arkadaşlar maltepede gar ile ankaray arasındaki bağlantı açıldı mı? teşekkür ederim^^
merhaba arkadaşlar maltepede gar ile ankaray arasındaki bağlantı açıldı mı?
teşekkür ederim^^
teşekkür ederim^^
0
En son gittiğimde (bir ay bile olmuyor) halen açılmamıştı. Tandoğan tarafından dolanarak gitmek zorunda kalmıştım.
0
medusa
Merhaba,Başıma gelen bir şey değil ancak fikirlerinizi almak istedim. Bazı duyurular oluyor mesela, yıllardır süren bir ilişkimiz vardı, nişanladık ama evlilik arifesinde ayrıldık gibi. Bunun sebeplerini merak ediyorum. Evlilik stresi, ailelerinin çok müdahil olması gibi sebepler bana mantıklı gelmi
Merhaba,
Başıma gelen bir şey değil ancak fikirlerinizi almak istedim. Bazı duyurular oluyor mesela, yıllardır süren bir ilişkimiz vardı, nişanladık ama evlilik arifesinde ayrıldık gibi. Bunun sebeplerini merak ediyorum. Evlilik stresi, ailelerinin çok müdahil olması gibi sebepler bana mantıklı gelmiyor çünkü birisiyle evlilik kararı alman için bence onu çok çok sevmen gerekir, huyunu suyunu, ailesini de bilirsin, iyice düşünüp bu ciddi kararı alabilecek kadar bağlanmışsın, yıllardır tanıyorsun, özetle ne oluyor da böyle birdenbire ilişkiler bitiyor bu aşamada? Yani tüm hayatını geçirmek istediğin insandan, sırf bu aşamalarda anlaşmazlık oldu diye nasıl vazgeçebiliyorsun? Saçma değil mi biraz?
Başıma gelen bir şey değil ancak fikirlerinizi almak istedim. Bazı duyurular oluyor mesela, yıllardır süren bir ilişkimiz vardı, nişanladık ama evlilik arifesinde ayrıldık gibi. Bunun sebeplerini merak ediyorum. Evlilik stresi, ailelerinin çok müdahil olması gibi sebepler bana mantıklı gelmiyor çünkü birisiyle evlilik kararı alman için bence onu çok çok sevmen gerekir, huyunu suyunu, ailesini de bilirsin, iyice düşünüp bu ciddi kararı alabilecek kadar bağlanmışsın, yıllardır tanıyorsun, özetle ne oluyor da böyle birdenbire ilişkiler bitiyor bu aşamada? Yani tüm hayatını geçirmek istediğin insandan, sırf bu aşamalarda anlaşmazlık oldu diye nasıl vazgeçebiliyorsun? Saçma değil mi biraz?
0
nazar hep :/
o stresle bir olup başedemeyecek adamların ayrılması daha iyi. ağlaya zırlaya ayrılıyorlar zaten. başka birini bulunca unutuyorlar ama. flört ayrı evlenmek ayrı.
aileler işin içine girmese güzel şey evlenmek.
o stresle bir olup başedemeyecek adamların ayrılması daha iyi. ağlaya zırlaya ayrılıyorlar zaten. başka birini bulunca unutuyorlar ama. flört ayrı evlenmek ayrı.
aileler işin içine girmese güzel şey evlenmek.
0
aslında bu iş karşılıklı değilde hep dışarıdan gelen etkiyle oluyor.mesela oğlan, kızın ailesini sevmiyor.ama kız ve oğlan anlaşabiliyor.kızın tarafından gelen en küçücük bir etki oğlanda büyük bir tepkimeye dönüşüyor.dolaylı yollar aslında hep.
0
@acemi işte ilk örneğin gerçekten saçma geliyor. 5 yıl biliyordu kızın daha eğitimli olduğunu, o zaman daha önce ayrılmalıydı. Bu uçurumu 5 yılın sonunda farketmesi imkansız.
0
@tolkien, iş ciddiye binmeden önce doğru mı yapıyorum diye sorulmalı bence, doğru yaptığı konusunda emin ki iş ciddiye binmiş. ee eminse bu evlilik stresi falan bahane olmamalı. yalanmış o sevgi o zaman.
0
acemi'nin verdiği örnekteki gibi çok vaka oluyor
insanlar illa evlenecem diye başlamıyor veya ilşki dinamikleri farklı, evlilik bambaşka şey olabiliyor. ilişki içindeyken güzel gezilen, eğlenilen insan evlenmek için uygun kişi olmayabiliyor. niye daha önce ayrılmak zorunda olsun ki, ilişki içindeyken herşey güzeldi sorun evlenseler yürütemeyecek olmaları.
evet bazen de 8 sene çıktık evlenelim diyorlar ama aslında o ilişki bitmiş, gömmeyi unutmuş oluyorlar. evlenme hazırlıkları ortadaki meftanın fark edilmesini sağlıyor. evlilik kararı alman için bence onu çok çok sevmen gerekir, kısmı hep geçerli değil. atıyorum 3 sene çıktıktan sonra ne yapacaksın, bir şekilde evlenme yoluna giriyorsun, toplum evlen diyor vs. ama aşkından ölmüyorsun aslında...
insanlar illa evlenecem diye başlamıyor veya ilşki dinamikleri farklı, evlilik bambaşka şey olabiliyor. ilişki içindeyken güzel gezilen, eğlenilen insan evlenmek için uygun kişi olmayabiliyor. niye daha önce ayrılmak zorunda olsun ki, ilişki içindeyken herşey güzeldi sorun evlenseler yürütemeyecek olmaları.
evet bazen de 8 sene çıktık evlenelim diyorlar ama aslında o ilişki bitmiş, gömmeyi unutmuş oluyorlar. evlenme hazırlıkları ortadaki meftanın fark edilmesini sağlıyor. evlilik kararı alman için bence onu çok çok sevmen gerekir, kısmı hep geçerli değil. atıyorum 3 sene çıktıktan sonra ne yapacaksın, bir şekilde evlenme yoluna giriyorsun, toplum evlen diyor vs. ama aşkından ölmüyorsun aslında...
0
o zaman durum vahim gerçekten, çok sevmediği ama baskı yüzünden evlendiği kişiyle her gün aynı yatakta uyanacak, çok yazık:/
0
1-iliskide daha once hic olmadigi kadar ailelerle muhattaplık oluyor. Evlenmeden önce istediğin kadar yakın ol ki aileleri son raddede işin içine sokmak istemişsen o da mümkün olmayabiliyor. Evlenmeden önce kayınvalideler daha sakinken iş resmiyete bindi mi "oğluşum elden gidiyor sendromu" geçirmeye başlayabiliyor. Sen anlastin o senin ailenle anlasti desen bakalım iki aile ne kadar anlaşacak, kültürleri yapıları ne kadar uyacak o var.
2-işin icine maddiyat giriyor. Gerekli-gereksiz bir ton harcama hele ki maddi durum da sıkışıksa ortamı gerer. Herkesin gerekli-gereksiz anlayisi farklı, bir de bunun üzerine aileler karışmaya ve eğer ödemeyi onlar yapıyorsa cogunlukla söz sahibi olmaya başlarlar. Ne istenecek ne yapılacak kiz tarafi sunu mu alsin perdeyi erkek tarafı mı alsın derken derken işler bayaa bir gerginleşebiliyor.
2-işin icine maddiyat giriyor. Gerekli-gereksiz bir ton harcama hele ki maddi durum da sıkışıksa ortamı gerer. Herkesin gerekli-gereksiz anlayisi farklı, bir de bunun üzerine aileler karışmaya ve eğer ödemeyi onlar yapıyorsa cogunlukla söz sahibi olmaya başlarlar. Ne istenecek ne yapılacak kiz tarafi sunu mu alsin perdeyi erkek tarafı mı alsın derken derken işler bayaa bir gerginleşebiliyor.
0
görücü usulü evlenmek diye bir şeyi hiç duymadınız herhalde?
yahut çok severek evlenip 3 günde ayrılanları?
ayrıca "çok sevmemek" değil olay sadece
bir insan çok şeker insan olabilir, harika sevgili olabilir
ama gel gelelim aynı insan anne/baba olmaya , 7/24 aynı çatı altında olmaya, aileleri idare etmeye, birlikte yatırım yapıp yaşlanmaya vs. hiç uygun biri olmayabilir.
ilişki ağırlıklı olarak romantik bir birliktelik iken evlilik, sosyal ve maddi yönleri çok olan resmi bir birliktelik. arada fark çok. insanlar çok sevmeyesem de olur ya da aşk illa bitecek ama evlilik için başka beklentilerim var, onları karşılasın diye bakıyor olabilirler. ki zaten evlilikler de genelde tarafların her sabah aşkla uyandıkları biçimde yürümüyor.
yahut çok severek evlenip 3 günde ayrılanları?
ayrıca "çok sevmemek" değil olay sadece
bir insan çok şeker insan olabilir, harika sevgili olabilir
ama gel gelelim aynı insan anne/baba olmaya , 7/24 aynı çatı altında olmaya, aileleri idare etmeye, birlikte yatırım yapıp yaşlanmaya vs. hiç uygun biri olmayabilir.
ilişki ağırlıklı olarak romantik bir birliktelik iken evlilik, sosyal ve maddi yönleri çok olan resmi bir birliktelik. arada fark çok. insanlar çok sevmeyesem de olur ya da aşk illa bitecek ama evlilik için başka beklentilerim var, onları karşılasın diye bakıyor olabilirler. ki zaten evlilikler de genelde tarafların her sabah aşkla uyandıkları biçimde yürümüyor.
0
Bazen bir yola girersiniz doğru yolda ilerlediğinizi zannedersiniz.Lakin en başından yol yanlış bir yoldur. kimi zaman yolun başında, kimi zaman sonuna gelmeden yada kimi zaman sonunda anlaşılır. Bu da insanların Sadakat'i ile alakalı biraz. En başından Dürüst ve Sadık başlamamış veya kalamamış olmakta vardır.
Yolun bittiği yere nasıl olsa illaki ulaşılır da ,sevgiyi tüketen diğer etkenlere ne kadar dik durabildiğimiz önemli. Nişanı atan insanlarda var evlendikten bir yıl sonra boşananda.
Neden? En başından herşey güzel geliyor görmüyorsun çünkü dikkatli bakmıyorsun. bir kadının yada erkeğin sevgilisi/sevgilileri olması güzeldir. ama her hafta başka biri ile olan kadın/erkeğin bu hayata alıştıktan sonra evlilikten sıkılması yada o özgürlüğünden mahrum kalacak olması korkutabiliyor. çünkü canı istediği zaman istediği balığı yiyebilen bir kız niye hep aynı çeşitte kalsın.
yada sürekli başka havuzda yüzen bir erkek alıştığında bu hayata onda da bu özgürlüğünden vazgeçme korkusu olabilir.
ve şu da var ki ; önce den hep ben diyen biri biz demek zorunda kalacak.
Şimdi şurada bile en basit sevgili sorunsalında bile direk ayrıl cevapları varken. ve hepimizin bildiği kara kedicilik varken. sürdürebilmek meseledir.
o kadar sabrımız yok ki hiç bir şeye karşı.en ufak bir hatada sevdiklerimizin defterini dürebiliyoruz.hayatlarımızdan çıkartıyoruz.Kimsenin kimseye saygısı yok.En basitinden kendisi ile aynı fikirde olmayan birine bile tahammül edemez durumdayız.
Kendi ilişkimden örnek vereyim tam 6 senelik ilişkide evlilik yapamadan ölüm buldu bizi.ilk 3 seneyi saymıyorum sonrasında ise kayın pederin onayını bekledim ,çünkü kız arkadaşım onun onayını almadan olmasını istemedi.
daha çook uzunca devam ederim ama sizleri uykusuz bırakmak istemem. ilerleyen zamanlarda konuşulur. iyi geceler herkese.
Yolun bittiği yere nasıl olsa illaki ulaşılır da ,sevgiyi tüketen diğer etkenlere ne kadar dik durabildiğimiz önemli. Nişanı atan insanlarda var evlendikten bir yıl sonra boşananda.
Neden? En başından herşey güzel geliyor görmüyorsun çünkü dikkatli bakmıyorsun. bir kadının yada erkeğin sevgilisi/sevgilileri olması güzeldir. ama her hafta başka biri ile olan kadın/erkeğin bu hayata alıştıktan sonra evlilikten sıkılması yada o özgürlüğünden mahrum kalacak olması korkutabiliyor. çünkü canı istediği zaman istediği balığı yiyebilen bir kız niye hep aynı çeşitte kalsın.
yada sürekli başka havuzda yüzen bir erkek alıştığında bu hayata onda da bu özgürlüğünden vazgeçme korkusu olabilir.
ve şu da var ki ; önce den hep ben diyen biri biz demek zorunda kalacak.
Şimdi şurada bile en basit sevgili sorunsalında bile direk ayrıl cevapları varken. ve hepimizin bildiği kara kedicilik varken. sürdürebilmek meseledir.
o kadar sabrımız yok ki hiç bir şeye karşı.en ufak bir hatada sevdiklerimizin defterini dürebiliyoruz.hayatlarımızdan çıkartıyoruz.Kimsenin kimseye saygısı yok.En basitinden kendisi ile aynı fikirde olmayan birine bile tahammül edemez durumdayız.
Kendi ilişkimden örnek vereyim tam 6 senelik ilişkide evlilik yapamadan ölüm buldu bizi.ilk 3 seneyi saymıyorum sonrasında ise kayın pederin onayını bekledim ,çünkü kız arkadaşım onun onayını almadan olmasını istemedi.
daha çook uzunca devam ederim ama sizleri uykusuz bırakmak istemem. ilerleyen zamanlarda konuşulur. iyi geceler herkese.
0
"bence onu çok çok sevmen gerekir, huyunu suyunu, ailesini de bilirsin, iyice düşünüp"
Bunun nedeni yukarıda bahsettiğin şeylerin gerçekleşmemesi. Çoğu çift birbirini yeterince tanımıyor. Taraflar bütün yönleriyle kendilerini dışa vurmuyorlar. En iyi halleriyle görünüyorlar. Haliyle tanımak ve tanışmak mümkün olmuyor. Tanımadığın kişiyi de sevemiyorsun, sevdiğini sanıyorsun. Sevmek dedikleri şey de karşı tarafın sahip oldukları şeylerin cazibesi ve bu cazip şeylere sahip kişinin ilgisi, hoş davranışları vb. Evlilik öncesi ilişkilerin çoğu gönül eğlendirmekten ibaret ve ciddiyetten yoksun. Oysa evlilik bir insana ölene kadar bağlı kalacağının sözünü verdiğin çok ciddi bir sorumluluk. Bütün bu sebeplerle birçok ilişkide çatışma ve ayrılık kaçınılmaz oluyor.
Bunun nedeni yukarıda bahsettiğin şeylerin gerçekleşmemesi. Çoğu çift birbirini yeterince tanımıyor. Taraflar bütün yönleriyle kendilerini dışa vurmuyorlar. En iyi halleriyle görünüyorlar. Haliyle tanımak ve tanışmak mümkün olmuyor. Tanımadığın kişiyi de sevemiyorsun, sevdiğini sanıyorsun. Sevmek dedikleri şey de karşı tarafın sahip oldukları şeylerin cazibesi ve bu cazip şeylere sahip kişinin ilgisi, hoş davranışları vb. Evlilik öncesi ilişkilerin çoğu gönül eğlendirmekten ibaret ve ciddiyetten yoksun. Oysa evlilik bir insana ölene kadar bağlı kalacağının sözünü verdiğin çok ciddi bir sorumluluk. Bütün bu sebeplerle birçok ilişkide çatışma ve ayrılık kaçınılmaz oluyor.
0
kurnaz
evde bilgisayar başında çevirmenlik yapan biri nelere ihtiyaç duyar?ne gibi şeyler rahatlık ve verimi arttırır?oyun oynamam, 4 gb ram, i5 li bilgisayar var, 24 inch full hd monitör, çok boktan bir klavye ve orta halli microsoft mouse var.klavyeyi modifiye ettim az, iş görüyor ama değiştirmek lazım y
evde bilgisayar başında çevirmenlik yapan biri nelere ihtiyaç duyar?
ne gibi şeyler rahatlık ve verimi arttırır?
oyun oynamam, 4 gb ram, i5 li bilgisayar var, 24 inch full hd monitör, çok boktan bir klavye ve orta halli microsoft mouse var.
klavyeyi modifiye ettim az, iş görüyor ama değiştirmek lazım yakın zamanda.
mouse şimdilik iyi ama sıfır sesli mouse almayı düşünüyorum.
logitech 2.1 ses var, orta.
ne gibi şeyler rahatlık ve verimi arttırır?
oyun oynamam, 4 gb ram, i5 li bilgisayar var, 24 inch full hd monitör, çok boktan bir klavye ve orta halli microsoft mouse var.
klavyeyi modifiye ettim az, iş görüyor ama değiştirmek lazım yakın zamanda.
mouse şimdilik iyi ama sıfır sesli mouse almayı düşünüyorum.
logitech 2.1 ses var, orta.
0
Buz gibi karpuz. Yaninda surekli bulundurman rahatligi arttirir. Yani ben bununla rahatliyorum.
0
sandalye önemli. ışıkların, ekranın falan okumak için güzel kalibre edilmiş olması. ilk aklıma gelenler.
0
@ufuk, sağolasın,
güzel bir ofis sandalyesi var, ekranı da aynen güzel kalibreliyorum. f.lux var.
güzel bir ofis sandalyesi var, ekranı da aynen güzel kalibreliyorum. f.lux var.
0
sandalye, düzgün masa, gözleri yormayan monitör, mekanik klavye.
ben bazen köşede çalışıyorum (solumda ve önümde duvar oluyor, açık renk), daha verimli oluyor. solak olduğum için daha rahat çalışıyorum orada.
açık renkli bir şeylere bakmak insanı rahatlatıyor, akıl hastanelerinde de bu renkleri (açık yeşil gibi) kullanıyorlarmış. Linus Torvalds'ın yalancısıyım : www.ted.com
ben bazen köşede çalışıyorum (solumda ve önümde duvar oluyor, açık renk), daha verimli oluyor. solak olduğum için daha rahat çalışıyorum orada.
açık renkli bir şeylere bakmak insanı rahatlatıyor, akıl hastanelerinde de bu renkleri (açık yeşil gibi) kullanıyorlarmış. Linus Torvalds'ın yalancısıyım : www.ted.com
0
@mattiadestro
@hayırsız
hocam valla mekanik klavye deli ediyor beni.
sıfır sesli almam lazım mümkünse.
@hayırsız
hocam valla mekanik klavye deli ediyor beni.
sıfır sesli almam lazım mümkünse.
0
Özlen_06
31 yaşındayım, bir süredir kafamda kız bebek evlat edinme fikri dönüp durmakta. Evlilikten ümidi kestim zira, 6 senedir yalnızım bu yaştan sonra da daha da zor işler. Beni hayata bağlıycak bir amaca ihtiyacım var, bir çocuk yetiştirmek ve hayatını değiştirmek çok kutsal.Gelgelelm ailem karşı çıkıyo
31 yaşındayım, bir süredir kafamda kız bebek evlat edinme fikri dönüp durmakta. Evlilikten ümidi kestim zira, 6 senedir yalnızım bu yaştan sonra da daha da zor işler. Beni hayata bağlıycak bir amaca ihtiyacım var, bir çocuk yetiştirmek ve hayatını değiştirmek çok kutsal.
Gelgelelm ailem karşı çıkıyor. Evet paylaşmak gibi bir aptallık yaptoım ve asla olmaz diyolar. Sundukları gerekçeler:
-anası babası katilmi, hırsız mı, hayat kadını mı nasıl bileceksin, soy illa ki çeker, gazetelerde evlatlıkların öldürdüğü ana baba haberleri çok var (ya tamam yuvaya bırakılan bebklerin ana babasının kriminalite oranı diğer çocuklardan fazladır da yani gen çok mu etkilidir, iyi yetiştirsen değişmez mi)
-kendi kanından kendi canından evlat doğur. elin evladını kendin gibi sevemezsin olmaz. el sonuçta, elin evladı, elin çocuğu el el el el !!! kendi kanın kendi canın kan can kan can !!!
-malın mülkün elin çocuğuna kalacak (ulan yani koç ailesi bile evlat ed,inmiş o servetle, ipek kıraç evlatlık ve 1 milyar doları var . sanki sabancıyım töbe töbe)
-sen agresifsin sinirlisin (6 senelik mecburi yalnızlık hafiften kafayı sıyırttı da bebek bu yani dünyanın en masumşeyi yahu)
- sçmalama. daha 31 yaşındasın.çıkmadık candan ümit kesilmez.elbet koca bulursun. bol bol koca çalışması yap. ortamlara gir arkadaş edinmeye bak. (benimümidim kalmadı anlamıyolar. delircem)
yani evlat edinirsem aileden hayır yok. ayrı eve çıkmam gerekecek. yalnız başıma nasıl üstesinden gelirim ? bakıcı bebeğe işkence eder diye korkarım.yerimde olsanız napardınız ? 40'ıma kadar mı beklicem yahu,yok işte bulamıyorum koca moca bıktımö
Gelgelelm ailem karşı çıkıyor. Evet paylaşmak gibi bir aptallık yaptoım ve asla olmaz diyolar. Sundukları gerekçeler:
-anası babası katilmi, hırsız mı, hayat kadını mı nasıl bileceksin, soy illa ki çeker, gazetelerde evlatlıkların öldürdüğü ana baba haberleri çok var (ya tamam yuvaya bırakılan bebklerin ana babasının kriminalite oranı diğer çocuklardan fazladır da yani gen çok mu etkilidir, iyi yetiştirsen değişmez mi)
-kendi kanından kendi canından evlat doğur. elin evladını kendin gibi sevemezsin olmaz. el sonuçta, elin evladı, elin çocuğu el el el el !!! kendi kanın kendi canın kan can kan can !!!
-malın mülkün elin çocuğuna kalacak (ulan yani koç ailesi bile evlat ed,inmiş o servetle, ipek kıraç evlatlık ve 1 milyar doları var . sanki sabancıyım töbe töbe)
-sen agresifsin sinirlisin (6 senelik mecburi yalnızlık hafiften kafayı sıyırttı da bebek bu yani dünyanın en masumşeyi yahu)
- sçmalama. daha 31 yaşındasın.çıkmadık candan ümit kesilmez.elbet koca bulursun. bol bol koca çalışması yap. ortamlara gir arkadaş edinmeye bak. (benimümidim kalmadı anlamıyolar. delircem)
yani evlat edinirsem aileden hayır yok. ayrı eve çıkmam gerekecek. yalnız başıma nasıl üstesinden gelirim ? bakıcı bebeğe işkence eder diye korkarım.yerimde olsanız napardınız ? 40'ıma kadar mı beklicem yahu,yok işte bulamıyorum koca moca bıktımö
0
1- sana çocuk vermezler. yalnız yaşıyorsun. babasız çocuk mu büyüttürecekler sana? akla bak petshoptan hamster alıyo sanki teallam
2- trollüğü bırak. yapamıyorsun. gerçekten biraz ışık olsa devam et derim ama olmuyor. ı ıh.
2- trollüğü bırak. yapamıyorsun. gerçekten biraz ışık olsa devam et derim ama olmuyor. ı ıh.
0
seni şu siteden atmayan modlar seni evlat edinir inşallah da kurtuluruz.
(bkz: şu güzel ortamı bozuyorsun)
(bkz: dont feed troll the troll)
(bkz: şu güzel ortamı bozuyorsun)
(bkz: dont feed troll the troll)
0
srularımiçinfeykhesa nickinden belli ki troll sensin. şurda ciddi bişey soruyoruz bi çocuğun hayatı değişicek böylebununla bile dalga geçeicek kadar kararmış yüreğin.
0
cekikkahve çok cahilsin be. bekar kadınlar da evlat edinebiliyo en azından bununiçin kocaya ihtiyaç yok. çok mu rahatsız oldun ?
0
evlat edineceğine genetik havuzu iyi birine rica et hamile bıraksın seni, ya da sperm bankası
hiç değilse kendi karnında taşımış olursun, öz annelik bağı olur.
hiç değilse kendi karnında taşımış olursun, öz annelik bağı olur.
0
@kerim, ya bu hiç aklımagelmemişti !!! sonra elaleme nasıl açıklıcam peki ? toplum hangisini kabul eder ? "sperm bankasından bebek yaptım vs. yuadan evlatlık aldım"
0
Şu kıza bir koca bulun artık. Ben 24 yaşındayım genç gösteriyorsan gel evlenek valla herkes kurtulsun.
0
çocuk illa babalı büyüycek diye bir kaide mi var ? anayasa maddesi var da haberim mi yok aceba
0
ailenden şimdi ayrıl, kendi hayatını kur, yalnız başına üstesinden gel.
evlatlığı sonra düşünürsün.
evlatlığı sonra düşünürsün.
0
burda konumuz kocalar bulmak değil. konumuz evlat edinme. hiç mi evlat edinen yok burada ?
@niye ama yalnız başına zor. evli olsam ve bebeğim olsa güle oynaya bakardı annem. evlat edinme olunca ben elin dölüne bakmam, elin dölünü sevmem öpmem diyor :(((
var mı burda evlat edinen eya kendi evlatlık olan ? illa kan bağı mı lazım hani önemli olan gönülde büyütmekti karında büyütmek değildi ?
@niye ama yalnız başına zor. evli olsam ve bebeğim olsa güle oynaya bakardı annem. evlat edinme olunca ben elin dölüne bakmam, elin dölünü sevmem öpmem diyor :(((
var mı burda evlat edinen eya kendi evlatlık olan ? illa kan bağı mı lazım hani önemli olan gönülde büyütmekti karında büyütmek değildi ?
0
"Beni hayata bağlıycak bir amaca ihtiyacım var"
lütfen bu yüzden çocuk sahibi olma
onun dışında koruyucu aile olmayı düşünebilirsin belki
lütfen bu yüzden çocuk sahibi olma
onun dışında koruyucu aile olmayı düşünebilirsin belki
0
@gözü açık sevişen yahudi abi yapma bizim için kendini feda etmene gerek yok iyi kötü katlanıyoruz.
0
"bir çocuk yetiştirmek ve hayatını değiştirmek çok kutsal"
hayır kutsal mutsal değil ama evet çok güzel ve değerli. "kutsal değil" diye vurgulama sebebim başka duyurularında 30 yaşında bekar kadın olmayı çok kafaya takman, kompleks haline getirmen. açıkçası aklımdan evlat edinmeyi bir kompleksi telafi etmek için düşünüyor olabileceğin geçti, o yüzden evlat edinme durumuna kutsallığı atfetmiş olabileceğini düşündüm. belki de evliliğe, anneliğe vb. bütünüyle kutsal bakıyorsundur bilemem, belki ondan takmışsındır bu kadar kafaya milletin ne söylediğini? sadece ihtimal veriyorum, yargılamıyorum.
- anası babası neyse ne, evlat edinirsen anası sen olacaksın. sen yetiştireceksin. "soy illa ki çeker" gibi laflar çok cahilce.
- kendi canından olanla evlatlık arasında annelik içgüdüsü bakımından fark oluyordur herhalde; ama kendi kanından canından çocuk doğurup da sevmeyen çok anne baba var... demek ki sadece kanla canla alakalı değil bu işler.
- mal mülk elin çocuğuna kalacak düşüncesi çok çirkin. kalbi tertemiz bir çocuk bu kafada bir ailede çöp olabilir.
- agresiflik sinirlilik çocuğa yansıtılırsa problem, yansıtılmazsa problem değil. terapi diye bir şey var ayrıca.
- koca konusuyla ilgili diyecekleri yukarıda dedim zaten. "ümidim kalmadı" gibi laflar bu arada çok garip geldi. sanki dünyada en önemli şey evlenmekmiş gibi...
eğer gerçekten bir çocuğun hayatını değiştirmek istiyorsan bunu evlat edinmeden de yapabilirsin. eğer anne olmak istiyorsan ama sırf evlilikten ümidin yok diye evlat edinmeyi düşünüyorsan evlat edinme.
@niye ama +1
bence o aileden ayrılırsan zaten otomatikman daha özgüvenli bir insan olursun ve haliyle kendine güvenir, uzun vadede bir hayat arkadaşı da bulursun.
hayır kutsal mutsal değil ama evet çok güzel ve değerli. "kutsal değil" diye vurgulama sebebim başka duyurularında 30 yaşında bekar kadın olmayı çok kafaya takman, kompleks haline getirmen. açıkçası aklımdan evlat edinmeyi bir kompleksi telafi etmek için düşünüyor olabileceğin geçti, o yüzden evlat edinme durumuna kutsallığı atfetmiş olabileceğini düşündüm. belki de evliliğe, anneliğe vb. bütünüyle kutsal bakıyorsundur bilemem, belki ondan takmışsındır bu kadar kafaya milletin ne söylediğini? sadece ihtimal veriyorum, yargılamıyorum.
- anası babası neyse ne, evlat edinirsen anası sen olacaksın. sen yetiştireceksin. "soy illa ki çeker" gibi laflar çok cahilce.
- kendi canından olanla evlatlık arasında annelik içgüdüsü bakımından fark oluyordur herhalde; ama kendi kanından canından çocuk doğurup da sevmeyen çok anne baba var... demek ki sadece kanla canla alakalı değil bu işler.
- mal mülk elin çocuğuna kalacak düşüncesi çok çirkin. kalbi tertemiz bir çocuk bu kafada bir ailede çöp olabilir.
- agresiflik sinirlilik çocuğa yansıtılırsa problem, yansıtılmazsa problem değil. terapi diye bir şey var ayrıca.
- koca konusuyla ilgili diyecekleri yukarıda dedim zaten. "ümidim kalmadı" gibi laflar bu arada çok garip geldi. sanki dünyada en önemli şey evlenmekmiş gibi...
eğer gerçekten bir çocuğun hayatını değiştirmek istiyorsan bunu evlat edinmeden de yapabilirsin. eğer anne olmak istiyorsan ama sırf evlilikten ümidin yok diye evlat edinmeyi düşünüyorsan evlat edinme.
@niye ama +1
bence o aileden ayrılırsan zaten otomatikman daha özgüvenli bir insan olursun ve haliyle kendine güvenir, uzun vadede bir hayat arkadaşı da bulursun.
0
çocuk büyütmek sandığın kadar kolay değil.
gece ağlar, beziydi mamasıydı yemeğiydi kendi işlerindi.
kafayı yersin.
ailelerinden alınan nice çocuklar var.
5-6 yaşında olan bir kız çocuğunu evlatlık edin.
sevgiye deli gibi açlar.
gece ağlar, beziydi mamasıydı yemeğiydi kendi işlerindi.
kafayı yersin.
ailelerinden alınan nice çocuklar var.
5-6 yaşında olan bir kız çocuğunu evlatlık edin.
sevgiye deli gibi açlar.
0
evlenemeyecek ruh halinde olan birisinin çocuk yetiştirebilme ruh halinde olması ne kadar mümkünse senin trol ruhlu olman ihtimali de o kadar göz ardı edilemez.
0
stavro
Dusundum de, eger seks sorunu olmasaydi kadin yerine erkekle de gayet evlenilebilirdi bir erkek olarak. Haksiz miyim simdi? Bunu gecen birine soyledim cok tuhaf karsiladi:) E dedim bir erkekle takilmamanin tek sebebi - gay falan da olmadigin icin - seks sorunu degil mi en nihayetinde? Buna cevap ver
Dusundum de, eger seks sorunu olmasaydi kadin yerine erkekle de gayet evlenilebilirdi bir erkek olarak. Haksiz miyim simdi? Bunu gecen birine soyledim cok tuhaf karsiladi:) E dedim bir erkekle takilmamanin tek sebebi - gay falan da olmadigin icin - seks sorunu degil mi en nihayetinde? Buna cevap veremedi ama yine de sacmaladigimi soyledi:)
Erkek olarak bir erkekle evlenmek bizlere sacma geliyor cunku seks. E seks sorunu olmasaydi niye erkekle evlenmeyeyim ki? Dusunuyorum ve seksten baska bir engel bulamiyorum:) Sohbet, muhabbet, hayat arkadasligi, aklina ne geliyorsa bir erkekte de var, tek sorun seks yapamiyorsun.
Tamam bana da sacma ve igrenc geliyor erkek-erkege ama bunun sebebi normal straight bir adam olmam, erkekle yataga asla giremeyecek olmam:) Biz insanlar seks yapmiyor olsaydik ya da her iki cinsiyetle de yapabiliyor olsaydik ve evlenmeye niyetim olsaydi erkek adaylara bakardim gayet. Hatta sadece erkek adaylara bakardim belki.
Seks disinda yapamayacaginiz veya paylasamayacaginiz bir sey var mi bir erkekle? Duygusal iliski falan demeyin, o da en nihayetinde seksten ileri geliyor.
Pesin not: Gay falan degilim:)
Erkek olarak bir erkekle evlenmek bizlere sacma geliyor cunku seks. E seks sorunu olmasaydi niye erkekle evlenmeyeyim ki? Dusunuyorum ve seksten baska bir engel bulamiyorum:) Sohbet, muhabbet, hayat arkadasligi, aklina ne geliyorsa bir erkekte de var, tek sorun seks yapamiyorsun.
Tamam bana da sacma ve igrenc geliyor erkek-erkege ama bunun sebebi normal straight bir adam olmam, erkekle yataga asla giremeyecek olmam:) Biz insanlar seks yapmiyor olsaydik ya da her iki cinsiyetle de yapabiliyor olsaydik ve evlenmeye niyetim olsaydi erkek adaylara bakardim gayet. Hatta sadece erkek adaylara bakardim belki.
Seks disinda yapamayacaginiz veya paylasamayacaginiz bir sey var mi bir erkekle? Duygusal iliski falan demeyin, o da en nihayetinde seksten ileri geliyor.
Pesin not: Gay falan degilim:)
0
Seks insanlığın en büyük belası zaten ya. Her bokluğun sebebi bu.
0
Bende ayilik yok sahsen, benim gibisi cekilebilirdi.
@konusm
O baska konu. Nasil desem simdi, isin tercih kismina bakiyoruz, sonuclarina degil.
@konusm
O baska konu. Nasil desem simdi, isin tercih kismina bakiyoruz, sonuclarina degil.
0
bir abimiz evlenmemiş ve evlenmek istemediğini söylemişti muhabbet anında,
ailesi ona demiş ki e soyumuz devam etmicek o nolacak diye sormuşlar?
Abimiz de ulan bizimkisi peygamber soyumu ki devam zorunluluğu mu var? devam etmesin ne olur demişti.
O an abimizi çok haklı buldum.
ailesi ona demiş ki e soyumuz devam etmicek o nolacak diye sormuşlar?
Abimiz de ulan bizimkisi peygamber soyumu ki devam zorunluluğu mu var? devam etmesin ne olur demişti.
O an abimizi çok haklı buldum.
0
seks yapamıyorsun dolayısyla çocuk olmuyor dolayısıyla aile olmuyor-soyun devamı anlamında.
aile kurumu ve evliliğin en büyük olayı bu.
pek çok insan tercihlerini çocuk yaparım/bakarım bu insanla diye kullanıyor evlilikte.
ayrıca duygusal iliski sadece seksten mi ileri geliyor? kadın ve erkeğin yapısı, beyninin işleyişi, yetenekleri pek çok şeyi farklı. Ha tamam 2 erkek birbibiyle şahane anlaşabilir de 1 erkekle anlaşmanı gerçekten bir kadınla anlaşman, muhabbetin, aldığın keyifle eşdeğer mi görüyorsun? (burada kadın kişisi herhangi bir kadın değil tabi ki özel bir kadından bahsediyoruz). Özel olmayan karşı cinsi lişkisi bile hemcinsle olan muhabbetten farklıdır. Birebir aynısı değildir.
aile kurumu ve evliliğin en büyük olayı bu.
pek çok insan tercihlerini çocuk yaparım/bakarım bu insanla diye kullanıyor evlilikte.
ayrıca duygusal iliski sadece seksten mi ileri geliyor? kadın ve erkeğin yapısı, beyninin işleyişi, yetenekleri pek çok şeyi farklı. Ha tamam 2 erkek birbibiyle şahane anlaşabilir de 1 erkekle anlaşmanı gerçekten bir kadınla anlaşman, muhabbetin, aldığın keyifle eşdeğer mi görüyorsun? (burada kadın kişisi herhangi bir kadın değil tabi ki özel bir kadından bahsediyoruz). Özel olmayan karşı cinsi lişkisi bile hemcinsle olan muhabbetten farklıdır. Birebir aynısı değildir.
0
@niye ama
Erkekle anlasirken alacagim keyfi kadinla alacagim keyifle bir tutmamam icin nasil sebep var?
Herhgi bir kadindan degil ozel bir kadindan bahsediyorsak ayni seyi herhangi erkek degil ozel bir erkek icin de dusunebiliriz?
Kisi icin "ozel" bir kadini "herhangi" bir erkekle kiyasliyorsun.
Erkekle anlasirken alacagim keyfi kadinla alacagim keyifle bir tutmamam icin nasil sebep var?
Herhgi bir kadindan degil ozel bir kadindan bahsediyorsak ayni seyi herhangi erkek degil ozel bir erkek icin de dusunebiliriz?
Kisi icin "ozel" bir kadini "herhangi" bir erkekle kiyasliyorsun.
0
Seks olmasaydı evlilik diye bir şey olmazdı zaten. Bir erkek olarak hiçbir erkekle futbol, basketbol, bilgisayar oyunu, okul-iş-güç gibi klasik konular haricinde muhabbet etmem. Bir insan bir erkekle ne yapabilir ya, fıstık gibi kızlar varken.
0
Dediklerinde bence çok haklısın cidden birkaç tane lgbt arkadaşım olmasından dolayı mı bilmiyorum ama ben de gayet geniş bir insanım bu konuda. Lakiiiin! Kadın olmama rağmen bir kadınla evlenmem :) çünkü kadının dırdırı, hormonları, menapozları bitmiyor gerçekten. Genel olarak kadınlar daha karmaşıklar o yüzden işi zorlaştırmaya gerek yok erkekler her zaman daha sade ve düzler "bana göre"
0
Erkek erkeğe kadınlardan bahsediyoruz zaten olm. Konuşacak konu bulamayız. Dayınla evlenip napıcan zaten boşver
0
@basond
Daha duyurunun ilk cümlesinde "onun ismi ev arkadaşlığı değil mi" dedim içimden:)
Daha duyurunun ilk cümlesinde "onun ismi ev arkadaşlığı değil mi" dedim içimden:)
0
@dissendium
"Fistik gibi kizlar varken" demissin. Biz ne diyoruz sen ne diyorsun:) Onlar "fistik gibi kizlar" cunku seks.
@hasmetizm
Erkek erkegeyken kadinlardan konusuyorsunuz, cunku seks.
Cember daraliyor efendiler:)
"Fistik gibi kizlar varken" demissin. Biz ne diyoruz sen ne diyorsun:) Onlar "fistik gibi kizlar" cunku seks.
@hasmetizm
Erkek erkegeyken kadinlardan konusuyorsunuz, cunku seks.
Cember daraliyor efendiler:)
0
@ stavro
eyvallah, sen çok naif bir adamsındır, sohbet, muhabbet, hayat arkadasligi, aklina ne geliyorsa paylaşıyorsundur, paylaşabilceksindir bir erkekle de
bak erkek arkdaşlar kendileri diyor erkek-erkekle kadınları konuşuyor zaten diye
ya da top-para-araba konuşuyor diye.
kadın-kadına muhabbet de çok sarar, eğlencelidir, değildir demem. ama kadın-erkek muhabbetinden "farklı"dır ben daha iyidir kötüdür demiyorum. straight bireyler için arada fark vardır diyorum sadece.
"herhangi" bir erkekle kiyasladığm çünkü aşk yok, seks yok diye düşündüm. Aşk ve seksin olmadığı ilişkilerde (bazı evlilikler) bile kadın ve erkeğin rolleri var. farklılıkları var. Kadının anaçlığı erkeğin koruyuculuğu, kadının titizliği erkeğin sağlamcılığı filan var. Ben kendim gibi bir kadını n'apayım mesela, istemem, ben zaten varım yetiyorum kendime.
eyvallah, sen çok naif bir adamsındır, sohbet, muhabbet, hayat arkadasligi, aklina ne geliyorsa paylaşıyorsundur, paylaşabilceksindir bir erkekle de
bak erkek arkdaşlar kendileri diyor erkek-erkekle kadınları konuşuyor zaten diye
ya da top-para-araba konuşuyor diye.
kadın-kadına muhabbet de çok sarar, eğlencelidir, değildir demem. ama kadın-erkek muhabbetinden "farklı"dır ben daha iyidir kötüdür demiyorum. straight bireyler için arada fark vardır diyorum sadece.
"herhangi" bir erkekle kiyasladığm çünkü aşk yok, seks yok diye düşündüm. Aşk ve seksin olmadığı ilişkilerde (bazı evlilikler) bile kadın ve erkeğin rolleri var. farklılıkları var. Kadının anaçlığı erkeğin koruyuculuğu, kadının titizliği erkeğin sağlamcılığı filan var. Ben kendim gibi bir kadını n'apayım mesela, istemem, ben zaten varım yetiyorum kendime.
0
e zaten çoğu erkek bir kere düşünmüştür "ulan keşke gay olsaydım da erkek arkadaşlarımla sevgili olabilseydim" diye.
0
kısa bir süre önce ben de aynı şeyi düşünmüştüm, üstelik kadınım. çevremdeki sıkıntılı erkek ve kadın oranına bakınca ciddi bir dengesizlik çıkıyor ortada. bu benim çevremden kaynaklıyor olabilir ama erkekler cidden beraber iş yapıp yaşaması, geçinmesi daha kolay tipler ''bence''. erkek olsam gay olurdum herhalde :)
0
Muhteşem bir bakış açısı (kinaye yoktur).
Kadın olarak baktığımda değil de erkek olarak baktığımda gayet mantıklı geliyor.
Bunun sebebini şuan için bulamadım.
Kadın olarak baktığımda değil de erkek olarak baktığımda gayet mantıklı geliyor.
Bunun sebebini şuan için bulamadım.
0
@stavro, fıstık gibi kızlar, çünkü seks değil. fıstık gibi kızlarla finalde seks yapmasan da güzel oldukları için keyif alıyorsun. güzel bir kızın yüzüne bakarken bile mutlu olabilir insan. erkekler kızlara göre daha çirkin oldukları için bir erkeğin muhabbeti esnasında bakılacak bir tarafı yoktur. güzellik seks demek değil, güzel bir tabloya bakan insan tabloyla seks yapmak isterdi o zaman. gönül ister ki göz de güzel şeyler görsün. bunun seksle hiç alakası yok.
0
ya burda yıllardır binlerce duyuru okudum ama bu kadar saçmasını ilk defa okuyorum. cesario yu bile geçtin bu duyurunla tebrik ediyorum seni.
0
Senin mantiginla kadinlar ve erkekler seks disinda hicbir paylasim yapamiyorlar. Sen bence bir deneyebilirsin hemcinsinle seks olayini, kisitlama kendini, hayat kisa.
0
Nağlakası var? İleride eşin olacak insana acıdım, vajinası olmasa yüzüne bakmayacakmışsın.
0
@lim5
Penisi olmayan bir adamla evlenir miydin gercekten? Birakin allahaskina:)
Yukaridaki cevaplardan bana katilmayanlar da dahil guzel cevaplar var ama birkac tanesi gercekten guldurdu beni:)
Kimisi soruyu okumamis.
@dissendium
Hayir, fistik gibiler cunku seks. Cok yakisikli ve guzel yuzlu erkekler var pekala, kadinlar erkeklerden daha guzel derken kendi argumanini kendin curutuyorsun aslinda. Mantikli bir seyle gelsen "adam hakli" der giderim.
Penisi olmayan bir adamla evlenir miydin gercekten? Birakin allahaskina:)
Yukaridaki cevaplardan bana katilmayanlar da dahil guzel cevaplar var ama birkac tanesi gercekten guldurdu beni:)
Kimisi soruyu okumamis.
@dissendium
Hayir, fistik gibiler cunku seks. Cok yakisikli ve guzel yuzlu erkekler var pekala, kadinlar erkeklerden daha guzel derken kendi argumanini kendin curutuyorsun aslinda. Mantikli bir seyle gelsen "adam hakli" der giderim.
0
duyuruda gezinirken gördüm de...
katılıyorum.
ama çocuk, evet. soyun devamı falan bir yana da... çocukları seviyorum ve bir çocuğum olmasını istiyorum.
katılıyorum.
ama çocuk, evet. soyun devamı falan bir yana da... çocukları seviyorum ve bir çocuğum olmasını istiyorum.
0
Sıkıntı sanırım arkadaş olmadığın insanlarla birlikte olmuş olman.
Ben direk muhabbet edemediğim insnala birlikte olmuyorum zaten.
Ben direk muhabbet edemediğim insnala birlikte olmuyorum zaten.
0
basond
Sever misiniz?Hiç yediniz mi? Tatmak ister misiniz?Peşinen söyliyim ooo uyuşturucu, kafayı mı bulucaz, keşlik vs gibi salak esprilerle gelmeyin.
Sever misiniz?
Hiç yediniz mi?
Tatmak ister misiniz?
Peşinen söyliyim ooo uyuşturucu, kafayı mı bulucaz, keşlik vs gibi salak esprilerle gelmeyin.
Hiç yediniz mi?
Tatmak ister misiniz?
Peşinen söyliyim ooo uyuşturucu, kafayı mı bulucaz, keşlik vs gibi salak esprilerle gelmeyin.
0
Anne tarafi ıspartalı, haşhaşli pogaca/corek filan biliyorum ama tatlisini ilk defa duydum.
Edit: ananem coregini cok guzel yapar bu arada cok severim.
Edit: ananem coregini cok guzel yapar bu arada cok severim.
0
konyalıyım, biz haşhaşlı pek çok tarif yapıyoruz tatlı-tuzlu ama sizin dediğini nedir, hangisidir onu bilmiyorum.
arasına krem şanti, üstüne şerbet dökerek yapıyor teyzem mesela enfes oluyor
arasına krem şanti, üstüne şerbet dökerek yapıyor teyzem mesela enfes oluyor
0
@niye hayır o değil bizim yaptığımız haşhaşa toz şeker ekleyip tavada az su ekleyerek ısıtarak yapılıyor.
çok çok severim.
çok çok severim.
0
hic yemedim, cididyim canim cekti resimlerden. nereden bulunur bu? evde de yapamam ki ben.
0
Benim bildiğim niye ama'nin söylediği şekilde olan tatlı. Ben şerbetli tatlı çok sevmediğim için ona karşı da notrum. Senin dediğini hiç duymadım.
Bir de haşhaşlı ekmek var ki pek severiz.
Bir de haşhaşlı ekmek var ki pek severiz.
0
sevemedım.
yedim.
bir daha olsa yine denerim belki benim denediğim kötü olmuştur diye.
yedim.
bir daha olsa yine denerim belki benim denediğim kötü olmuştur diye.
0
basond seninki haşhaş helvası gibi bişey galiba, hiç yemedim.
normalde şerbetli tatlı (baklava kadayıf) pek yemem, revani sevmem, haşhaşlı olan o kadar tatlı olmuyor ben aksine daha çok seviyorum :)
normalde şerbetli tatlı (baklava kadayıf) pek yemem, revani sevmem, haşhaşlı olan o kadar tatlı olmuyor ben aksine daha çok seviyorum :)
0
İlk defa duydum, ilk defa Google'da arattım.
Hiç yemedim, merak ettim açıkçası haşhaşlı kurabiye filan severim çünkü.
Düzgün bir tarif varsa deneyeyim bir ara
Hiç yemedim, merak ettim açıkçası haşhaşlı kurabiye filan severim çünkü.
Düzgün bir tarif varsa deneyeyim bir ara
0
kendi yaptığımızı yapmak çok kolay tek sorun haşhaş bulmak.
haşhaşa toz şeker ekleyip tavaya koyuyoruz ve az biraz su ekleyerek karıştırıyoruz ısınıp fokurdayınca kapatıp ekmekle bana bana yiyoruz.
böyle bir lezzet ben bilmiyorum.
evet görsellerdeki tatlıdan farklı helva gibi denebilir.
edit:ölçü yazmamışım ama ölçü bilmiyorum hep göz kararı atıyorum deneme yanılma ile en iyisini bulmuştum.
haşhaşa toz şeker ekleyip tavaya koyuyoruz ve az biraz su ekleyerek karıştırıyoruz ısınıp fokurdayınca kapatıp ekmekle bana bana yiyoruz.
böyle bir lezzet ben bilmiyorum.
evet görsellerdeki tatlıdan farklı helva gibi denebilir.
edit:ölçü yazmamışım ama ölçü bilmiyorum hep göz kararı atıyorum deneme yanılma ile en iyisini bulmuştum.
0
bu arada teyzem bunun kekini yapar, o da efsane gidiyor çayla. şerbetlisini ben de merak ettim şimdi, her halta katmışız ama hiç şerbet koymamışız. :)
0
çok da güzel olur. ama bildiğim kadarıyla çöreklere konulan toz gibi değil bu daha çok tohum gibi çıtır çıtır bir şey. ben iki türlü biliyorum: birincisi kek gibi yapılıp üzerine şerbet ve krem şanti eklenir, diğeri de şekerpare gibi olur onun üzerine de şerbet dökülür.
0
Hiç sevmem. Böyle allengirli şeylere alışamıyorum bi türlü. tatlı dediğin kekle sütle yapılır.
0
1.hayır
2. hayır
3.(bedava ve ekstra gıda) tatmak isterim, olur.
haşhaşın uyuşturucuyla ilgisi yok, ister sar iç, ister bong yap iç yine kafası olmaz. (denendi kesin bilgi)
2. hayır
3.(bedava ve ekstra gıda) tatmak isterim, olur.
haşhaşın uyuşturucuyla ilgisi yok, ister sar iç, ister bong yap iç yine kafası olmaz. (denendi kesin bilgi)
0
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
haşhaş ezmesi olarak geçiyor böyle bir şey bizim yaptığımız.
Tatlı olmadan ki ham hali.
i.hizliresim.com
haşhaş ezmesi olarak geçiyor böyle bir şey bizim yaptığımız.
Tatlı olmadan ki ham hali.
0
Ben şerbetliyi bilir onu yerim. Çok serin az şerbet çok güzel olur. Senin dediğini bilmiyorum denk gelirse tatmak isterim.
0
Annem yapmayi ve yemeyi cok seviyor. Benim icin 10 sene olmasa aramam. Ama olunca da yiyorum :p
0
Haşhaşı çektirip, pekmezle tatlandırıp, ekmeğe sürüp yerdik, çok güzel oluyor, siyah siyah dişlerde kalıyordu hep ama:D (susamı da aynı şekilde yerdik)
Yine çekilmiş haşhaştan kurabiye, kek tarzı şeyler yapardı anneannem. Ne zamandır yemiyorum bak canım çekti:(
Yine çekilmiş haşhaştan kurabiye, kek tarzı şeyler yapardı anneannem. Ne zamandır yemiyorum bak canım çekti:(
0
tatlisini duymadim, yillar once coregini yemistim, pek hosuma gitmemisti. tatlisini da tatmak istemem galiba su anda.
0
@peggy nin dediği gibi yemeyi çok severim ben de.
mavi haşhaşla yapılan kum tatlısından bahsediliyor galiba şerbetli olan o.haşhaşlı her şey çok güzel bence.
mavi haşhaşla yapılan kum tatlısından bahsediliyor galiba şerbetli olan o.haşhaşlı her şey çok güzel bence.
0
almanların haşhaşlı meşhur mohnschnitte tatlısı geldi aklıma.
kahveyle müthiş gidiyor bu.
static3.rezeptwiese.de
kahveyle müthiş gidiyor bu.
static3.rezeptwiese.de
0
harika bir şey o, stajdayken çaycı abla yapardı ilk tattığımda dumur olmuştum bu nasıl bir şey diye, ah ah, canım çekti yaw.
0
gkhT
Merak ettim...İş yerinde çalışıyorum kisvesi altında kaç kişi maç izliyor şu anda?tikler devrede..
Merak ettim...İş yerinde çalışıyorum kisvesi altında kaç kişi maç izliyor şu anda?
tikler devrede..
tikler devrede..
0
İyi hatırlattın, ben de izleyeyim
trt.net'te izlenebiliyor maçlar, bilmeyen varsa
edit: TRT'nin her kanalı açılıyor TRT1 açılmıyor anasını satayım. Özelden link kabul edilir.
trt.net'te izlenebiliyor maçlar, bilmeyen varsa
edit: TRT'nin her kanalı açılıyor TRT1 açılmıyor anasını satayım. Özelden link kabul edilir.
0
ben izliyorum şu an tv var adfasdf. şimdi mesai bitti ama maç bitince çıkarım. sülalem raad
0
lion de la Turquie
1)Master yapan Türkler Almancalari da sağlamsa rahat mı zor mu imkansız mi iş buluyorlar?Türklere karşı işe alımlarda burnunuza pis kokular geliyor mu? 2)Almanya Master dan sonra sadece kendi ülkesinde çalışma izni sağlıyor malum. Abd Kanada vb ulkelere çalışan olarak basvurup kabul alma şansımız va
1)Master yapan Türkler Almancalari da sağlamsa rahat mı zor mu imkansız mi iş buluyorlar?
Türklere karşı işe alımlarda burnunuza pis kokular geliyor mu?
2)Almanya Master dan sonra sadece kendi ülkesinde çalışma izni sağlıyor malum. Abd Kanada vb ulkelere çalışan olarak basvurup kabul alma şansımız var mı? Örneğini biliyor musunuz?
Türklere karşı işe alımlarda burnunuza pis kokular geliyor mu?
2)Almanya Master dan sonra sadece kendi ülkesinde çalışma izni sağlıyor malum. Abd Kanada vb ulkelere çalışan olarak basvurup kabul alma şansımız var mı? Örneğini biliyor musunuz?
0
tchuck
kurtulamıyorum, dayanamıyorum da artık.kütletmekten şekildne şekle giriyorum, biraz rahatlatıyor ama yine aynı ağrılar devam ediyor.bilgisayarla çok haşır neşir olmamdan kaynaklanıyor bu durum.ya allah aşkına bana bir yöntem söyleyin, bunu yap kurtulacaksın diyin yapayım.sanki omur ve sırt kasların
kurtulamıyorum, dayanamıyorum da artık.
kütletmekten şekildne şekle giriyorum, biraz rahatlatıyor ama yine aynı ağrılar devam ediyor.
bilgisayarla çok haşır neşir olmamdan kaynaklanıyor bu durum.
ya allah aşkına bana bir yöntem söyleyin, bunu yap kurtulacaksın diyin yapayım.
sanki omur ve sırt kasların gelişse başımı daha dik tutabileceklermiş ve ağrım geçecekmiş gibi geliyor ama
kütletmekten şekildne şekle giriyorum, biraz rahatlatıyor ama yine aynı ağrılar devam ediyor.
bilgisayarla çok haşır neşir olmamdan kaynaklanıyor bu durum.
ya allah aşkına bana bir yöntem söyleyin, bunu yap kurtulacaksın diyin yapayım.
sanki omur ve sırt kasların gelişse başımı daha dik tutabileceklermiş ve ağrım geçecekmiş gibi geliyor ama
0
spor yap, sırt kasların biraz gelişse daha rahat edersin evet. ikincisi de kütletme. ben de aynı durumdaydım kütletmeyi bırakınca hatırı sayılır fark oluştu. ilk iki üç gün çok ağrıyor kütletmeye alıştığın için ama en iyisi yapmamak. dayanabilirsen iyi gelir.
0
www.google.com.tr
ilk önce burdaki yastıklardan bir tane edinin. çok faydası oluyor. boyun düzleşmesi var sizde büyük ihtimal.
yastık yeterli değil tabii, acilen spora da başlayın.
(git: www.google.com.tr
başlangıç olarak da bu hareketleri yapın ama kasları geliştirecek ağır antremanlara başlamanız gerek. bunlar pek yeterli değil. vücudunuzun hamlığını attıktan sonra sırt, kanat ve omuz egzersizlerine ağırlık verin.
(git: www.google.com.tr
www.youtube.com
şu son linkteki hareket özellikle epey işinize yarar.
ilk önce burdaki yastıklardan bir tane edinin. çok faydası oluyor. boyun düzleşmesi var sizde büyük ihtimal.
yastık yeterli değil tabii, acilen spora da başlayın.
(git: www.google.com.tr
başlangıç olarak da bu hareketleri yapın ama kasları geliştirecek ağır antremanlara başlamanız gerek. bunlar pek yeterli değil. vücudunuzun hamlığını attıktan sonra sırt, kanat ve omuz egzersizlerine ağırlık verin.
(git: www.google.com.tr
www.youtube.com
şu son linkteki hareket özellikle epey işinize yarar.
0
